"ساقيّ" - Traduction Arabe en Turc

• bacaklarım
• bacaklarımın
• Bacağımı
• Bacaklarıma
• Ayaklarımı
• Bacaklarımda
• Kalçamdan
• Tekmeliyor
• bacaklarımı

Bugün bacaklarımı hissetmiyorum, bu yüzden de bacaklarım, aklım ve vücudumdan ayrı aletler durumunda.
اليوم، لا أستطيع الشعور بساقيّ، وبسبب ذلك، فإن ساقيّ تعتبران طرفان منفصلان عن عقلي وجسدي.

bacaklarım Sivil Savaş zamanından kalan bu metodolojiyle ampüte edildi.
لقد بُترت ساقيّ باستخدام منهجية تعود لعصر الحرب الأهلية.

Doğum sırasında onu bacaklarımın arasında sıkıştırmak istemiştim, ...ama beni uyuşturmuşlardı.
في وقت الولادة، اردت ان اخنقه بين ساقيّ لكنهم اعطوني الافيون

Bana ne olursa olsun Bacağımı da kırsam, yine de sahnede olmak istiyorum.
مهما يحصل حتى لو كانت إحدى ساقيّ ستقطع، بالتأكيد سأقف على ذلك المسرح

Bacaklarıma bakma, başıma bakma.
لاتنظر إلى ساقيّ ولاتنظر إلى رأسيّ.

şarabımı vermeni, şakalarıma gülmeni, bütün gün at sürdükten sonra Ayaklarımı ovmanı istiyorum.
أن تصبي لي النبيذ أن تضحكي على نكاتي تدلكي ساقيّ المتعبة من ركوب الخيل طوال اليوم

Bu sabah da güneşi Bacaklarımda hissettim.
و بهذا الصباح أحسستُ بحرارة الشمس على ساقيّ.

Sanırım bacaklarım şansı iki saat önce kaybettiler.
أعتقد أن ساقيّ لم تكن بذلك الحظ خلال ساعتين

- Çok ızdıraplıydı. bacaklarım şu an düzgün.
إلى أقصى حد ولكنه قوّم ساقيّ الآن.

bacaklarım pire ısırığı kaplı.
لدغتني براغيث على كلّ مكان من ساقيّ

Güzel bacaklarım olduğunu söyledi.
أخبرني أن ساقيّ جميلتان

Raiga da benim kollarım ve bacaklarım oldu.
أصبح رايجا ذراعيّ و ساقيّ.

bacaklarımın arasındaki ateşi söndürmek için yeteri kadar kızılcık şurubu yok maalesef.
ليس هُناك كميّة كافية من عصير التوت البرّي لإطفاء النّار التي تشتعل بين ساقيّ.

Benim bacaklarımın arasındaki ateş de böylece sönmüş oldu.
حسناً، النّار التي بين ساقيّ انطفأت لتوّها.

Ayrıca onun kıyafetinin içerisindeyken bacaklarımın harika gözükmesinin de zararı yoktu.
بالإضافة أنّه لمْ يُؤذِ أنّ ساقيّ بدتا رائعتان في زيّها.

- Öyle bir cesaretim yok benim. - Hemen şimdi cesaretini toplayacaksın. Yoksa çelik Bacağımı kıçına sokarım.
إما أن تكتسب ذلك القدر من الشجاعة فورًا، أو سأحطّم ساقيّ الفولاذيين على مؤخّرتك.

Sindirim sistemini kalıcı olarak yok etmiş ve iki Bacağımı birden kötürüm etmiş kişiyle.
مدمرا ً بشكل دائم جهازي الهضمي,و سلب مني إستخدام ساقيّ

Teddy iyi ki kuyruğumu Bacaklarıma kıstırıp kaçtığımı görmedi.
يسعدني أن (تيدي) ليس هنا ليراني هارباً وذيلي بين ساقيّ

Tanrım! Bacaklarıma ağda yapmam gerek.
رباه عليّ أن أحلق ساقيّ

Ayaklarımı kullanamıyorum ama gözlerim hala sapasağlam.
لا أستطيع إستخدام ساقيّ ولكنّ عينيّ تعملان بشكلٍ جيّد

Bacaklarımda çocuklar için de yer var.
هناك مكان بين ساقيّ من أجل الأطفال

Kalçamdan problemim var. Ameliyat olmam gerekiyor.
لديّ ساقيّ المتعبتين من المفترض أن أجري جراحة

- Ayaklarıyla Tekmeliyor.
-لديها ساقيّ جيمي .

bacaklarımı görebilirsiniz: 24 sensor, altı mikro-işlemci ve tendon kası benzeri çalıştırıcısı var.
يمكنكم أن تروا ساقيّ: 24 جهاز استشعار، 6 معالجات دقيقة، وأوتار عضلية تشبه المحركات.