Filipinlerde 31 gündür devam eden yağmurların sebebi bir İsa heykelinin çalınmasına bağlandı. | Open Subtitles | واحد و ثلاثون يوما من الأمطار في الفلبين يرجع سببها إلى سرقة تمثال السيد المسيح |
Hapishanede çıkan olayların yüzde 60'ının sebebi memelerdir. | Open Subtitles | ستون بالمائة من العنف في السجن سببها الأثداء |
Dinleme O'nu , Tony! sebep olduğu baş ağrısını düşün! | Open Subtitles | لا تستمع الية، توني فكّر بكُل المشاكل التي سببها لك |
Otopsi doktoruna göre yaralara dallar ve selin getirdiği molozlar sebep olmuş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي قال إن الإصابات سببها فروع الأشجار وبقايا حطام الفيضان .. |
- Çimento yüzünden derinizin içten dışa yanmasını engellemek için cildinize sirke sürüyorum. | Open Subtitles | أنا اضع الخل على جسدك حتى أقلل الحروق داخل جلدك التي سببها الأسمنت |
Kafatasındaki soluk lekelerin nedeni sürekli ışığa maruz kaldığından dolayı olabilir. | Open Subtitles | البُقع الشاحبه في الجمجمة قد يكون سببها تعرضها للضوء لفترة طويلة |
Geçen hafta düşündüğüm gibi, kanamanızın sebebi at binmek değil. | Open Subtitles | إذاً، كما ظننت بالإسبوع الماضي بُقع الدمّ لم يكن سببها من إمتطاء ظهر الحِصـان |
Nasıl düşünürsem düşüneyim, bu zincirleme kargaşaların tüm sebebi az önceki o garip kişilere benziyor! | Open Subtitles | لا يهم كيف تنظر للامور كل هذه الفوضى سببها هؤلاء الغرباء |
O kanın sebebi koşarken düşüp yaraladığım bileğim. | Open Subtitles | توجد دماء على سترتي لأنّ ثمّة دماء بمعصمي، سببها سقوطي حين كنت أجري. |
sebebi de büyük ihtimalle kemoterapinin kalbini çok zayıflatmasıymış, öyle dediler. | Open Subtitles | والذي قالوا أن سببها على الأرجح بسبب الكيماوي الذي أضعف قلبها كثيراً |
3 cinayet tek bir cinayete dönüşüyor, hepsine de bir şey sebep oluyor: tutku. | Open Subtitles | ثلاثة جرائم قتل تصبح واحدة سببها دافع واحد الرغبة |
Onun sebep olduğu izleri sık sık gizlemek zorunda kalıyor musun? | Open Subtitles | هل انتي في اغلب الاحيان تخفي العلامات التي سببها لكي في جسمك؟ |
Zamandaki bu bozulumlara senin deneyin sebep oluyor. | Open Subtitles | فالتشويهات العنيفة فى الزمن سببها تلك التجربة |
Burada tank ateşi yüzünden çıkan alevleri görüyorsunuz. | Open Subtitles | ماالذي تَرى هنا يظهر انه سببها دبابة تطلق النار. |
Çek vatandaşının alkolik babası yüzünden fiziksel ve duygusal travmalarla dolu bir hikayesi olduğu açıkça görülüyor. | Open Subtitles | المواطن التشيكي عنده على ما يبدو تاريخ لصدمة طبيعية وعاطفية سببها له أب سكير |
Dalganın kaynağı ve gözlemci arasında karşılıklı devinim yüzünden oluşan dalga frekansındaki değişimi simgeliyor. | Open Subtitles | سببها الحركةِ النسبية بين مصدر الموجة والمراقب |
2017 yılında Hindistan'da 1,2 milyondan fazla insanın ölüm nedeni hava kirliliğine bağlıydı. | TED | في عام 2017، كان أكثر من 1.2 مليون من حالات الوفاة في الهند سببها هو تلوُّث الهواء. |
Düşük potasyum düzeyi aşırı antrenman kaynaklı susuz kalmadan dolayı olabilir. | Open Subtitles | بجانب نسبة البوتاسيوم المنخفضة و التي سببها التدريب علي الأجح فحص دمه طبيعياً |
Deprem nedeniyle oluşan yangınların çoğu kontrol altına alındı. | Open Subtitles | أغلب النيران التي سببها الزلزال تحت السّيطرة. |
Kalp krizinin kalbinin etrafındaki damarların kasılmasından kaynaklı olup olmadığını öğrenmek için sana ergonovin enjekte ediyorum. | Open Subtitles | أحقن الإرجونوفين لأرى إن كانت الأزمة القلبية سببها تشنج بالأوعية المحاطة بقلبك |
Kemiklerinin kırılmasının üstüne yıkılan binanın bir sonucu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن العظام المكسورة سببها البناية التي سقطت على رأسها |
Evet,tarihi dosyalara göre meteor faciası neden olmuş ama bazen gerçek nedenler saklandı. | Open Subtitles | تقول أنّ الكارثة سببها نيزك . لكن أحياناً الحقائق من ضروري أخفائها قبل خمسة عشرَ سنةً في القارة القطبية الجنوبية |