Ama birbirimize mektup yazmama kararı aldık. Sana söylemiştim. | Open Subtitles | . لقد اتفقنا على عدم التواصل . أعتقد أني سبق وأخبرتك ذلك |
Eve gidemem. Bunu Sana söylemiştim. | Open Subtitles | لا يمكنني العودة للبيت، سبق وأخبرتك بذلك |
Lağıma düştüm. Söyledim ya. | Open Subtitles | أجل, سقطت بالمجاري سبق وأخبرتك بذلك |
Söyledim ya Mardi Gras'da. | Open Subtitles | احتفال الكرنفال سبق وأخبرتك |
Hayır, Cuma gününe kadar Meksika'da olmalı. Daha önce söylemiştim. | Open Subtitles | لا، يجب أن يصل (المكسيك) قبل الجمعة، سبق وأخبرتك |
Daha önce söylemiştim, değil mi? | Open Subtitles | سبق وأخبرتك بهذا ، صحيح؟ |
sana hiç ailem öldüğünde kaç yaşımda olduğumu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك كم كان عمري حين مات أبواي؟ |
Açık çek olayına girmeyeceğimi sana zaten söylemiştim. | Open Subtitles | سبق وأخبرتك أني لن أقدم لك شيكا على بياض |
Sana söylemiştim, sen sol kolda kalacaksın, bize orada lazımsın. | Open Subtitles | لقد سبق وأخبرتك أنك ستبقى في الجهة اليمنى نحن بحاجة اليك هناك |
Hayır Sana söylemiştim bu işin sonu yok. | Open Subtitles | لا، كما سبق وأخبرتك لن ينتهي الأمر. |
"Sana söylemiştim" demek nasılmış? | Open Subtitles | لذا ما شعورك حين أقول: "سبق وأخبرتك ذلك"؟ |
Zamanında Sana söylemiştim değil mi ihtiyar? | Open Subtitles | سبق وأخبرتك يا أبي، أليس كذلك؟ |
Sana söylemiştim. | Open Subtitles | كما سبق وأخبرتك |
Söyledim ya. | Open Subtitles | كما سبق وأخبرتك |
- Söyledim ya, ben yapmadım. | Open Subtitles | سبق وأخبرتك, لست الفاعل |
Çünkü ben iş güç sahibi bir anneyim. Daha önce söylemiştim. | Open Subtitles | لأني أم عاملة سبق وأخبرتك |
sana hiç lisedeki tenis kariyerimi anlatmış mıydım? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك عن مسيرتي المهنية في التّنس في الثانوية؟ |
sana hiç, bir melek olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك أنك عظيماً؟ |
Bende hiç yok. Sana zaten söylemiştim. Bizde yok. | Open Subtitles | -لا أملك أياً منها سبق وأخبرتك |