"ستجدي" - Traduction Arabe en Turc

    • bulacaksın
        
    • yarayacak
        
    • bulacağını
        
    • yarar
        
    • göreceksin
        
    Ama bu sığırları çalışacak adamları nerede bulacaksın? Open Subtitles لكن أين ستجدي الرجال الذين سيعملون على هذه الماشية؟
    Arabadan in yan girişe doğru git adamımızı bulacaksın. Open Subtitles أُخرجي من السيارة إذهبي إلى جانب المدخل ستجدي أحد رجالنا
    - Üniversiteye gelirken planın olmalı. Haritan olmadan geleceğini nasıl bulacaksın? Open Subtitles كلا ، يجب أن تكون لديكِ خطة بدخولك الكلية كيف ستجدي مستقبلكِ بدون خارطة؟
    Evet, yarayacak. Havuz temizleyicisi bir dahaki gelişinde: Open Subtitles إنها ستجدي ، عندما سيأتي مُنظف الحوض سيقول
    İşe yarayacak mı bilmiyorum ama bir plan düşündüm. Open Subtitles لديّ فكرة، ولكن لا أعلم ما إن كانت ستجدي نفعًا من عدمه يا أبي.
    - Belki birşey bulmanı istedi, belki bulacağını biliyordu. Open Subtitles ربما أرادك أن تجدي شيئاً , صحيح ؟ ربما يعرف أنكِ ستجدي
    Asla avukat olamayacağını düşünüyordun ama ben bir yol bulacağını biliyordum. Open Subtitles اعتقدتِ أنك لن تصبحِ محامية أبدا, ولكن كنت أعرف أنك ستجدي طريقة.
    Genç, ama büyüyünce güçlü biri olacak. İşinize çok yarar. Open Subtitles عشرُ عنزاتٍ وخمس خِراف، إنّه صغير لكنّه سيكبر ويصبحُ قوياً، ستجدي عملاً مناسباً له
    O geçitten geçince bir taksi durağı göreceksin. Open Subtitles حينما تخرجين من الزقاق، ستجدي سيارة أجرة منتظرة.
    Sen o insanların arasında Doğru adamı nasıI bulacaksın? Open Subtitles كيف ستجدي الرجل المناسب لكِ من بين هذه البلايين؟
    Bizim eve gitmeni istiyorum, odamda bir model roket bulacaksın. Onu alıp kendi evine götürmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تذهبي لمنزلي، في غرفة نومي ستجدي نموذج لصاروخ أريد أن تأخذيه لمنزلك
    Bir gün, sen de senin garibini bulacaksın, Zoe Hart. Open Subtitles يوماً ما ستجدي شريككِ الغريب ايضاً , زوي هارت
    Postanedeki posta kutusunu, caddedeki eczanenin dört blok ötesinde bulacaksın. Open Subtitles ستجدي الصندوق في مكتب البريد المتموضوع على بعدأربع كتل من الصيدلية الموجودة في هذاالشارع
    Seni mutlu edecek bir yer bulacaksın. Biliyorum. Open Subtitles ستجدي المكان الذي يجعلك سعيدة انا اعرف ذلك
    Eminim aradığını bulacaksın. Open Subtitles انا متاكده انكي ستجدي ما تبحثين عنه.
    Bu işe yarayacak mı bilmiyorum ama eğer sen varsan deneyeceğim ben de. Open Subtitles أجهل إن كانت مقاومة هذه الغريزة ستجدي لكنّي سأحاول إن ساعدتني.
    Ne işe yarayacak ki? Open Subtitles ما الذي ستجدي به هذه التشاكرا؟
    Çalışmamı gayet ilginç bulacağını düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد انك ستجدي شغلي مثير للاهتمام
    Bizim Mark'ı ilginç bulacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنك ستجدي (مارك العجوز) مسلي أبدا
    O zaman işte yarar. Madem yapacağız hemen gitmemiz lazım çünkü kurulum en az bir saat sürüyor. Open Subtitles إذن ستجدي نفعاً تعال، نحتاج ساعة لتنصيبه
    Öteki tarafın, senin gibi kızlar için güzelliklerle dolu olduğunu göreceksin. Open Subtitles ستجدي الجانب الآخر مليء بمتع لفتاة مثلكِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus