Günün birinde onun peşine düşeceğini biliyordun ve bizi kullandın. | Open Subtitles | عـرفت بأن يـوماً ما بأنك ستسعى خلفه وتستخدمنا |
Eninde sonunda Blackpoole'un peşine düşeceğini biliyordum. | Open Subtitles | عـرفت أنك في نهاية المطاف ستسعى خلف (بلاكبـول) |
Hizmetçi, sırrını korumak için Eva'yı öldürdü ve senin üzerine attı çünkü mücevherlerin peşine düşeceğini biliyordu. | Open Subtitles | قتلت الخادمة (إيفا) لحماية سرها ولفّقت التهمة لك لأنّها تعلم أنّك ستسعى خلف جواهرها. |
O yetişkin bir kadın. Bizim desteğimiz olsa da, olmasa da peşine düşecekti. | Open Subtitles | كانت ستسعى فى هذا سواء بمساعدتنا أو بدونها |
Kızgın politikacılar, ve iktidar peşine düşebilirdi. | Open Subtitles | السياسيون المنزعجون كل الحكومات ستسعى خلفك |
Ya bizim sürümüze katılır ya da Kali peşine düşer ve onu öldürürüz. | Open Subtitles | إما أن ينضم لجماعتنا أو ستسعى وراءه "كالى" وتقتله |
Bunu gördüğü zaman ödü bokuna karışacak. Senin psikopat sevgilin benden sonra onun peşine düştüğünü sanacak. | Open Subtitles | "سوف تذعر تماماً عندما تُشاهد هذا، ستظنّ أنّ حبيبتك المجنونة ستسعى وراءها تالياً." |
Bunu gördüğü zaman ödü bokuna karışacak. Senin psikopat sevgilin benden sonra onun peşine düştüğünü sanacak. | Open Subtitles | "سوف تذعر تماماً عندما تُشاهد هذا، ستظنّ أنّ حبيبتك المجنونة ستسعى وراءها تالياً." |
Halkın gözleri önünde, sahtekarlıktan Denning'in peşine düşeceksin. | Open Subtitles | ، إذا كُنت ستسعى خلف " دينينج " لتتهمه بالإحتيال علناً |
Er ya da geç Kitajima çetesi o mıntıkanın peşine düşecek. | Open Subtitles | عاجلًا أو آجلًا عصابة (كيتاجيما) ستسعى من أجل تلك المنطقة |