"ستعطيني" - Traduction Arabe en Turc

    • verecek
        
    • vereceksin
        
    • verirsin
        
    • vereceğini
        
    • vereceksiniz
        
    • verir
        
    • alabilir
        
    • verirdin
        
    • vermek
        
    • verirsiniz
        
    • verecektin
        
    O fareyi bana verecek misin, yoksa kafanı patlatayım mı? Open Subtitles هل ستعطيني ذلك الفأر أم يجب علي أن أضربك ؟
    Ayrıca, yazmak istediğim şeyi oturup yazmam için bana bir fırsat verecek. Open Subtitles بالإضافة أن تلك الرحلة ستعطيني فرصة لأكتب ما يريدني الناس أن أكتبه
    Yani parayı bana ancak seninle bir otele gidersem mi vereceksin? Open Subtitles هل تعني بأنك ستعطيني المال أذا ذهبت معك الى الفندق ؟
    - Sana yardım edersem ne kadar vereceksin? - Yardım etmeyeceksin. Open Subtitles وماذا ستعطيني اذا ساعدتك في العثور عليهم؟
    Bu batakhaneden çıkınca, bana gerçek balık tutma dersleri verirsin. Open Subtitles عندما تخرج من هنا ستعطيني دروسًا في الصيد
    Bana şekerleme vereceğini söyledi ama yiyecek karnesini bulamadı. Open Subtitles قالت أنها ستعطيني بعض الحلوى لكنها لم تعثر على بطاقتها التموينية
    Yani o kutuyu alırsam, siz de benimkini vereceksiniz. Open Subtitles الامر في غاية السهولة , حقاً , لو أعطيتك صندوق المال ستعطيني صندوقي
    Eskiden ileri bir yaşa geldiğimde, bana verecek bir şeyin olduğunu söylerdin. Open Subtitles منذ عهد بعيد , اعتدتِ أن تقولي لي أنني عندما أبلغ سن الرشد فهناك ما ستعطيني اياه
    İlaç almalıyım. Gerçek ilaç. Hemşire bana sadece bebek aspirini verecek. Open Subtitles تلزمني حبوب, حقيقية ستعطيني الممرضة مسكّن أطفال
    Onun anahtarlarını ona versen, o da bana verecek. Open Subtitles ستعطيها مفاتيحها، والتي هي ستعطيني إياها
    Bu iş bana onun izini takip ederek yakalamak için gerekli parayı verecek. Open Subtitles هذه الوظيفة ستعطيني المال اللازم للبحث عنه
    O bunu anneme verdi annem de bana verecek ve büyüdüğün zamanda ben de sana vereceğim. Open Subtitles انها لجدتي لقد اعطتها لوالدتي ووالدتي ستعطيني اياها
    Ne zaman şu senin Honda 2000'e binmeme izin vereceksin? Open Subtitles لذا، عندما أنت ستعطيني طلقة في تلك الهوندا 2000 من لك؟
    Yani bana arabamın anahtarlarını vereceksin. Open Subtitles لذا ستعطيني مفاتيح سيارتي ستدفع لي الـ 20 ألف
    Sana bir soru soracağım ve sen de bana cevap vereceksin. Open Subtitles سأطرح عليك سؤالاً واحداً، وأنت ستعطيني الجواب.
    Bana bir Zydeco kopyası vereceksin, onların cesetlerinin yanına onu ve e-postaları bırakacağım. Open Subtitles انتي ستعطيني نسخة من زيدكو انا ساضع هذا على جثثهم مع بعض ايميلات السفارة
    ve sen maçoluk ve bağlılığınla, adamı alt edip, kadınını kurtarırsın, ve bana minibüsünün anahtarlarını verirsin. Open Subtitles ستضربه و تنقذ فتاتك ثم ستعطيني مفتاح سيارتك كل شيء سيكون بخير حسناً ؟
    Şunların kapısının önüne sıçarsam bana ne kadar para verirsin? Open Subtitles ماهو المبلغ الذي ستعطيني إذا تغوطت على عتبة باب هولاء الناس الآن
    Bana vereceğini söylediğin diğer altmış bin. Open Subtitles الـ60 ألف الأخرى التي قلتِ بأنِك ستعطيني إياها
    Burada neler olduğuna dair olan tutanağı mı vereceksiniz? Open Subtitles ستعطيني تقريراً كاملاً عما يحدث هنا حقاً؟
    "Onu şuraya götürürsem, bana verir. Ona bunu alırsam, bana verir." Open Subtitles مثلاً لو أخذتها إلى هنا ستعطني شيئاً لو اشتريت هذا ستعطيني
    Telefon numaranı alabilir miyim? Bilirsin, lazım olur felan. Open Subtitles هل ستعطيني رقم هاتفك , فقط لأحظى به ؟
    Merakımdan soruyorum, kıza karşılık kaç paket Speed verirdin? Open Subtitles بدافع الفضول فحسب، كم ستعطيني مقابل هذه الفتاة ؟
    tek yaptığı bana istediğimi... vermek olan bir adam olarak çok fazla.. kendine güveniyorsun. Open Subtitles أنت واثق جداً من نفسك بالرغم من أنك ستعطيني ما أريده، ليس أكثر
    İşte bu yüzden soruları ben sorar, cevapları da siz verirsiniz. Open Subtitles لهذا اعددت الأسئلة، وأنت ستعطيني الأجوبة.
    Hatırlasana yeni bir koltuk alıp kendi eski koltuğunu da bana verecektin. Open Subtitles أتذكر أنك ستحضر كرسيا جديدا و كنت ستعطيني كرسيّك القديم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus