"ستقدم" - Traduction Arabe en Turc

• edecek
• edeceksin
• verecek
• vereceksin
• yapacak
• sunacak
• sunacaksın
• edeceksiniz

Hayır, ben gördüğü şeyi rapor edecek olan dürüst bir haberciyim.
لا، أنا صحفية صريحه والتي ستقدم تقريراً لما شهدته

Yardım edeceksin zaten. - Balık yakalarken kullanılan yemsin sen.
ستقدم المساعده حسناً مثل الطعم يساعد على القبض على القرش

Bu cihaz bize onu erken teşhis etme, daha iyi anlama, ve ona çare bulma şansı verecek.
ستقدم لنا فرصة اكتشافه مبكرا، وفهمه بشكل أفضل، وإيجاد العلاج.

Paskalya koşusu için bekleyeceksin ve 15 Haziran'da bana rapor vereceksin.
ستبقى حتى عيد الفصح بعدها ستقدم نفسك فى 15 يونيه

Çoktan bir teklif yapıldı. Sanırım yukarıdaki bayan da yapacak.
تلقينا عرضاً بالفعل أعتقد أن السيدة بالاعلى ستقدم عرضاً آخر

Hillier Okulu şimdi de özel Noel şarkısını sunacak.
ستقدم مدرسة هيلير الآن عرضهم لِليلة الميلاد

Bu yüzden hoşuna gitsin gitmesin 8 hafta içerisinde dünyaya canlı test sunacaksın.
لذلك، سواء أعجبك الأمر او لا، ستقدم نسخة أولية أمام العاليم بعد 8 أسابيع.

Ne zaman ne nasıl bu önemli zaferi teslim edeceksiniz?
ومتى وكيف ستقدم هذه الضربة الكبيرة ؟

Zaten senin hakkında bir şey bilmiyor and Sana para teklif edecek, benim paramı. Beni mahvetmen için onu sana verecek !
حتى أنها قد تكون على علم بعلاقتنا ستقدم لك الكثير من النقود, نقودي أنا, ستقدمها لك للإيقاع بي

Ve yardıma ihtiyaçları olan bu zamanda ineklerin doğumuna yardım edecek nasırlı ellerini terli karınlarına bastırarak ve içindekilere derin derin uzanarak ki böylelikle içerideki kandan var olmuş canı serbest bırakacak ve o genç ve masum ruhları Montana'nın şafağının orman renkli sessizliği altında inleyip terlemek için dışarı... çıkartacak.
وفي وقت الحاجة ستقدم المساعدة بعمل البلوزات بالضغط على جنوبهم المبللة بالعرق بيديها الصلبة

Bu gece En İyi Yönetmen ödülünü takdim edecek.
ستقدم جائزة أفضل مخرج هذه الليلة

- bir zeytin ağacı hediye edecekler. - Hayır, teşekkürler. - Bu kez kabul edeceksin.
والتى ستقدم لكِ شجرة زيتون كلا , شكراً لك

Sen erzak tedarikine yardım edeceksin. Git Patullus'u bul.
سوف تساعد مع متخصصي الطعام ستقدم تقرير إلى باتولوس

Her hafta Kuzey Kore, Rusya ve Çin hakkındaki istihbaratı rapor edeceksin.
كل أسبوع ستقدم تقرير عن كل المعلومات التى حصلت عليها عن الصين و روسيا وكوريا الشمالية

Sonuçta bunu Kuantum Devrimi sağlayacak her yerde yenilenebilir enerji kaynakları ve bize aynı zamanda yeni teknolojiler de verecek ki onun etkisi çok daha fazla olabilir :
وفي النهاية، فإن ثورة الكم ستقدم لنا مجموعة كاملة من مصادر الطاقة المستمرة المتجددة وستقدم لنا أيضا تكنولوجيا جديدة

Walker, diğer ayarlamalar yapılana dek idarecisi olarak direkt bana rapor verecek.
والكر ستقدم تقاريرها اليَ مباشرة بصفتي المسؤول عنها حتى اشعار آخر

Başarmak için herşeyi vereceksin.
أنك ستقدم أي شيء لكي تحقق النجاح مرة أخري.

İyi. O zaman, polise gidip tam eşkal vereceksin. Daha sonra ise, oldukça uzun bir zamanı hapiste geçireceksin.
جيّد ، إذاً ستقدم وصفك الكامل لقسم الشرطة ثمّ ستقضي وقتاً طويلاً في السجن.

Şimdi iyi haber mi, kötü haber mi vereceksin?
هل ستقدم لي أخباراً سيئة أم طيبة تالياً؟

uzun atlayışı yapacak olan tek kadındım.
وكنت انا المرأة الوحيدة التي ستقدم على الوثب الطويل

Ama İncil'ini yakarsak, farklı bir kader sunacaksın.
لكن إن أحرقنا الكتاب المقدس ستقدم حكماً مختلفاً.

- Ona bir iş mi teklif edeceksiniz? - Evet
هل ستقدم له وظيفة؟