"ستنتظرين" - Traduction Arabe en Turc

• bekleyecek
• bekleyeceksin
• beklemek
• beklersin
• bekliyorsun
• Bekleyeceğini
• kalacaksın

Ellie, farzediyorum ki biraz bekleyecek ve her zamanki gibi kocanın şevkini kıracaksın.
أعني، ايلي، أفترض أنت فقط ستنتظرين لفترة ثم ستسحقين معنويات زوجك كالمعتاد

Yoksa kemoterapinin ortasına artık saklayamayacak duruma gelene kadar bekleyecek miydin?
هل كنت ستنتظرين حتى تخوضي العلاج الكيميائي؟ عندما لا يعد في وسعك تخبئة الأمر؟

Kelly, kafana sopayla vurmaya karar verinceye kadar, daha nasıl bekleyeceksin?
إلي متي ستنتظرين يا كيلي حتي يقرر هو ضربك في رأسك بهذا المضرب؟

Ben bitirene dek burada durup sabırla bekleyeceksin. Lütfen.
إنكِ ستنتظرين هنا بصبر حتى أجتاز الإختبار، من فضلك؟

Benimkini duymak için beklemek zorunda kalacaksın galiba.
حسناً .. يبدو أنك ستنتظرين حتى تسمعي بخصوص مالدي

İzin verirse sen Lee'yle burada beklersin, biz de hemen döneriz.
و لو وافق ستنتظرين هنا مع لي و سنرجع في ثوان

Ben gelip nasıl kullanacağını öğretene kadar bekliyorsun.
ستنتظرين حتى أعلمك كيفية استخدامه، حسناً؟

Bekleyeceğini biliyordum Aşkımın tadına varacağını da
عرفت أنّك ستنتظرين ومن صحن محبّتي ستأكلين

Orada bekleyecek ve ve ne zaman geri döneceğimi bilmeyeceksin. Ne kaçtı senin içine?
ستنتظرين هناك، ولن تعلمين متى سأعود. ماذا دهاك؟

Bir okul bahçesinde bekleyecek bir beşik yapacak ve annesi olduğu için zaten yeterince şanslı olan bebekle tüm aletlerini paylaşacaksın.
أنت ستنتظرين خارج المدرسة وستبنين سريرا وستشاركين أدواتك مع

8 yıl beni bekleyecek misin?
هل ستنتظرين 8 سنوات من أجلي؟

Adamı bekleyecek misin?
ستنتظرين صديقك؟

- Gelene dek bekleyecek misin?
هل ستنتظرين حتى تأتي ؟

Ona gerçeği söyleyecek misin, yoksa beni öldürüp kendini kör etmesini mi bekleyeceksin?
أم ستنتظرين بعدما يقتلني ويعمي نفسه؟ اهدأ

Orada bekleyeceksin yoksa çalışma izninin iptali için dava açarım.
ستنتظرين هناك أو سأشتكيكِ لإخلالكِ بعملكِ

Ekibimiz seni tanısın diye kulüpte biraz dolaşacaksın. Sonra da kapının orada bekleyeceksin.
سنرافقكَ إلى الملهى ليتمكّن فريقنا من مشاهدتكِ، ثمّ ستنتظرين عند الباب

Sen de müsabakanın en heyecanlı bölümünü bekleyeceksin.
أنتِ ستنتظرين حتى يأتي الجزء المثير من القتال.

Aralık'a kadar beklemek istediğinden emin misin? Bu olay bize bir şey öğretmedi mi?
هل انتِ متأكد انك ستنتظرين الى ديسمبر؟

Farecik'in beni kurtarmaya geleceğini sanıyorsan daha çok beklersin.
ستنتظرين وقتاً طويلاً غذا كنت تتوقعين من ذلك الجرذ أن يأتي لإنقاذ أحد

Arabada bekliyorsun sanmıştım.
لقد اعتقدت انك ستنتظرين في السيارة

Ama mesele şu ki bana benimle evlenmek için Bekleyeceğini söylemiştin eğer ben çok önemli biri olursam.
ما يهمني هو أنك قلت أنك ستنتظرين وستتزوجينني عندما أصبح شخصاً مهماً

İzin verirse burada Lee ile kalacaksın ve biz de hemen döneceğiz.
و لو وافق ستنتظرين هنا مع لي و سنرجع في ثوان