"ستوقع" - Traduction Arabe en Turc

    • imzalar
        
    • imzalayacak
        
    • imza
        
    • imzalayacaksın
        
    • imzalarsın
        
    • imzalayacaksınız
        
    • imzalayacaktın
        
    • imzalayacağına
        
    - Affı kabul etmesini sağlarsam imzalar mısın? Open Subtitles إن أجبرتها على قبول العفو فهل ستوقع عليه؟ بكل سرور
    İmzalar imzalamaz onu öldürecek. Open Subtitles في اللحظة التي ستوقع فيها تلك الأوراق إنها ميتة
    Peki seçim günü geldiğinde, andı imzalayacak mısın? Open Subtitles ويوم عليك ان تختار هل ستوقع على اليمين ؟
    Vali yasayı bugün imzalayacak. Open Subtitles ويستهدف أولئك الذين يُشغلون المهاجرين الغير شرعيين, المحافظة ستوقع مشروع القانون اليوم.
    Son olarak; Tim, yılbaşında Hadditon'da imza günü düzenleyip düzenlemeyeceğini öğrenmek istiyor. Open Subtitles اه، صحيح، تيم يريد ان يعرف إذا كنت ستوقع للكرسماس في هاديتون.
    Avukata baktırmadan mı imzalayacaksın? Open Subtitles إذن أنت فقط ستوقع هذه؟ بدون أن تملك محامي ينظر لها؟
    Onu taçlandırırsan kendi ölüm fermanını imzalarsın. Bizi de riske atarsın. Open Subtitles قم بتتويجه وحينها ستوقع أمر إعدامك، واضعاً إيانا في خطر أيضاً.
    Eğer önerimizi kabul ederseniz kırmızı kâğıdı ki umudumuz bu yöndedir kabul etmezseniz siyah kâğıdı imzalayacaksınız. Open Subtitles ستوقع الورقة الحمراء اذا كنت موافق و هذا ما نتمنى ان تفعله و على الورقة السوداء اذا لم توافق
    Kalemimiz olmasaydı yeni siparişi neyle imzalayacaktın? Open Subtitles ان لم يكن لديك قلم بماذا ستوقع الأمر؟
    Bağışçı sözleşmesini imzalayacağına dair verdiğin sözden ve sonra birden imzalayamayacağına karar vermeden sonra yani? Open Subtitles بعدما قدمت لي وعداً بأنك ستوقع عقد المتبرع ثم قررت فجأة انك لن توقع؟
    - Esaret belgesini hazırlarım ve Leydi Love imzalar. Open Subtitles سأكتب خطابات العبوديه للسيده، و ستوقع عليهم.
    Bir rapor yazarsam, imzalar mısın? Open Subtitles لو أرسلت تقرير، فهل ستوقع عليه؟
    Jane, affedersin, bugünün akademik kariyerinin en büyük günü olduğunu biliyorum ama baba, gezi için izin belgemi imzalar mısın lütfen? Open Subtitles جين"آسفة أعرف أن هذا يومك الكبير" في مهنتك الأكاديمية لكن أبي ستوقع رخصة سفرتي الميدانية ارجوك؟
    Daha sonra bunları imzalayacak mısınız? Open Subtitles فيمكنك إيقاف التجارب على الحيوانات في شركة كلاكسون وبرانت؟ ثم ستوقع هذه الأوراق؟
    Bankalar Birliği antlaşmayı imzalayacak. Open Subtitles مجموعة المصرفيين ستوقع معاهدتك
    Bayan Cornwell oturum sonunda kitaplarını imzalayacak. Open Subtitles السيدة " كورنويل " ستوقع الكتب فى نهاية المحاضرة
    İnanın bana. İnanın. Gösteri sonrası imza dağıtacak. Open Subtitles صدقوني, صدقوني مباشرة بعد العرض ستوقع لكم جميعاً
    İmzalamazsanız keyfiniz bilir çünkü rahibe bilgilendirildiğinize dair imza atacak. Open Subtitles لا يهم لو لم توقعن لأن الراهبة ستوقع أن تم إعلامكن جميعا
    Seninle işim bittiğinde kamu karşısına her çıktığında beyzbol sopaları imzalayacaksın. Open Subtitles حين أنتهي منك، ستوقع على مضارب البيسبول كلما ظهرت علناً
    Sonra, eğer aklın varsa bana teşekkür edecek ve anlaşmayı imzalayacaksın. Open Subtitles وإن كنت ذكياً، في نهاية الأمر... ستشكرني ... ثم ستوقع هذا العقد.
    Suya girersen, Jordy... kendi ölüm emrini imzalarsın. Open Subtitles ...إذا دخلت إلى هذه المياه يا جوردى فأنت بذلك ستوقع تماما ... على شهادة وفاتك
    O evrakları kediyle veya kedisiz imzalayacaksınız. Open Subtitles ستوقع العقود لي بالقط أو بدونه
    Kalemimiz olmasaydı yeni siparişi neyle imzalayacaktın? Open Subtitles ان لم يكن لديك قلم بماذا ستوقع الأمر؟
    İtirafı imzalayacağına dair kuşkun olmasın. Open Subtitles ليكن معلوما لديك أنك ستوقع اعترافك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus