"سجني" - Traduction Arabe en Turc

• hapishanem
• hapse
• hapishanemden
• hapishanemde
• hapiste
• hapis
• yattım
• cezaevi
• hapsetmeye
• cezaevimde
• hapishaneme
• hapishanemi
• Hapishanemin
• beni haklamak

Beyler, hapishanem para kaybediyor. Zindanium'da daha fazla mahkuma ihtiyacımız var.
أيها السادة ، سجني يخسر، نحتاج للمزيد من المُدانين في الزنزانات

Benim hapishanem daha acımasız. Duvarları yok.
أمّا أنا فسجني مُوحشٌ أكثر بكثير سجني ليس له جدران

hapse atıldığımda ve bir başkası daha öldürüldüğünde epey aptal görüneceksin.
ستبدون بغاية الغباء حين يتم سجني و يتعرّض شخص آخر للقتل

Yıllar önce hapishanemden kaçmayı nasıl başardın?
كيف تمكنت من الهرب من سجني منذ سنوات طويلة؟

Mafya düşüncesine ve kan davalarına benim hapishanemde yer yoktur.
أن عقلية العصابات والثأر لا يوجد لها مكان في سجني.

Çoğunuz, buraya gelmeden önce... uzun süre hapiste yattığımı biliyor.
مُعظمكم يعلم أني عُدت بعد سجني لمدّة طويلة

Ediyorum Sayın Vali ama burası halen benim hapishanem.
هذا ما أفعل أيها المحافظ لكن لازال هذا سجني

Burası da benim hapishanem. Yayını kesmezsen sonuçlarına katlanırsın.
و هذا هو سجني , أغلق العرض الآن و إلا ستكون المسؤولية عليك

Seninle oturup, ...hapishanem hakkında konuşmak isterdim, ...ancak o kadar önemli meselelerim var ki, ...sana şimdi çalışmamın bilimsel yönlerinden bahsedemeyeceğim.
حسنا، بينما كنت أحب أن أجلس هنا و أشرح سجني لك، أجد أن لدي مسائل أكثر إلحاحا

hapse girmemin bana karşı 30 sene planlanan bir intikam sonucu olduğunu biliyorum.
أعلم أن مدّة سجني نتجت عن مكيدة ثأر أُعدت لي طوال 30 سنة

Eğer yolunda gitmeyen bir şeyler olursa hapse atılacaktım ve ülkeme geri gönderilecektim.
إذا بدا أي شيء غريب، فيمكن أن يتم سجني وترحيلي

hapse yollandığımı öğrendiğimde, avukatım D.O.C için istekte bulundu.
عندما عرفت أنه سيتم سجني قدم المحامي الخاص بي التماساً للمحكمة

Bir yandan, hapishanemden çıkmama yardım ettin.
مِنْ جهة، ساعدتني فعلاً بالهرب مِنْ سجني

Benim hapishanemden ayrılman için aynı düşüncede olmalısın.
في سجني إذا أردت أن تستمر عليك أن توافق

Önce benim hapishanemde ne bok yediğini söyle.
سأكون بحال أفضل عندما أعلم ما الذي أتى بك إلى سجني

hapiste kaldığım süre boyunca ailemi öldürenlerin ölü olmasını ummadığım bir gün bile olmadı.
نعم , في كل ايام سجني تمنيت ان من اخذ حياة عائلتي لم يمت

Bu demektir ki, ikiniz de 20 yıl hapis yatabilirsiniz.
ما يعني أنه في الإمكان أن يقضي كلاكما 20 سنة في سجني

Yakalandım, hapiste yattım ama müze gezip eski günleri anmak hâlâ güzel bir şey.
إسمعي ، لقد امسكت وقضيت مدة سجني ولكن ما زال جميلاً زيارة المتحف اتحسر على الايام الماضية

Birinin parmağını kesmek cezaevi raconu mu?
هل هو رمز سجني يدل على قطع أصبع رجل ؟

Beni hapsetmeye devam edemezsiniz!
لا يمكنكم الإستمرار في سجني بعيدا

Honolulu'daki son cezaevimde birkaç kız barışçıl protesto düzenlemişti.
(في سجني الماضي في (هونولولو. نظمت مجموعة من الفتيات مظاهرة سلمية.

Benim küçük hapishaneme baktığında gördüğü şey bir laboratuvardı.
هي رأت سجني الصغير وكل ما رأته هو مختبر

Kim olduğunu biliyorum, ve hapishanemi ikinci bir Fox River'a çevirmene izin vermeyeceğim.
أنا أعلم من أنت لن أتركك تصنع من سجني فوكس ريفر آخر

Bunları daha önce de etrafta gördüm. Hapishanemin gardiyanları.
اجل , لقد ارأيتهم بالجوار اثنان من حراس سجني

Düşmanlarım beni haklamak istiyorlar.
اعدائي يحاولون سجني