"سحريّ" - Traduction Arabe en Turc

    • sihirli
        
    • sihir
        
    • büyülü
        
    • büyüsel
        
    Kolyem sergilerin birinde. Kolyem güçlerimi artıran sihirli bir tılsım. Open Subtitles قلادتي في أحد هذه العروض، إنّها طلسم سحريّ يعزز قوّتي.
    Sizin hiç tatillerinizi kutlamak için kullandığınız şişme bir sihirli lamba gibi bir şeyiniz yok mu? Open Subtitles ألديكم زينة قابلة للنفخ لتساعدكم على الاحتفال بأعيادكم كمصباح سحريّ أو ما شابه؟
    Birinin dünyasını biraz daha böyle sihirli tutmanın ne kötülüğü var? Open Subtitles مالذي لا يمنعك من أن تجعل عالم شخص ما سحريّ لوقت أطول بقليل ؟
    Ama yoluna ne koyarsanız koyun, sihir yapabileceğini söyledi. Open Subtitles لكن مرجعها يقول أنّكَ مهما وضعتمنعقباتبطريقها.. فإنها دوماً ما يمكنها إتمام عملها بشكلٍ سحريّ.
    Bu cadı düşündüğümüz kadar güçlüyse belki de biraz sihir yardımı alabiliriz. Open Subtitles إنْ كانت هذه الساحرة قويّة كما نعتقد فنحن بحاجة لدعم سحريّ
    Bu durumda, çarşamba akşamı pokerleri kadar büyülü. Open Subtitles بهذه المرحلة، إنّه سحريّ بقدر لعبة ورق ليلة الأربعاء
    Yani vampirler var, kurt adamlar var sihirli yüzükleri olan eski sevgililer var. Open Subtitles أقصد، مصّاصون دماء ومذؤوبون، وخليل سابق ذو خاتمٍ سحريّ.
    Onu öldürmek için sihirli bir silaha ihtiyacın olmayacak. Open Subtitles حيث القاتم مجرّدٌ مِنْ قوّته، لن تحتاج هناك إلى أيّ سلاحٍ سحريّ لتقتله.
    # Bunu gerçekleştirecek kadar sihirli miyim # Open Subtitles هل أنا # سحريّ بما فيه الكفاية لحدوث ذلك؟ -# لأنّي معجبة بك
    -Bu yeni yaşlandırmayı geciktirici kremin kadınları güzelleştirip gençleştirdiğini, adeta sihirli bir krem olduğunu gösterin. Open Subtitles هذا الكريم ضد الشيخوخة, وقد يجعل أيّ إمرأة تبدو صغيرة, وحيوية, وجميلة -الأمر سحريّ تقريباً
    Dük onu sihirli bir hançerin gücüyle esir etmiş durumda. Open Subtitles لقد استعبده بوساطة قوّة خنجرٍ سحريّ.
    Bana henüz göstermediğin sihirli bir terapi falan yok mu? Open Subtitles أما من علاج سحريّ لم ترينيه بعد؟
    Arkada bıraktığı bir şeyi arıyorum. sihirli bir nesne. Open Subtitles أبحث عن شيءٍ تركه هنا عن غرضٍ سحريّ
    Yaşlı insanlar, "Mandy Patinkin" dediğinde sihirli bir şekilde hissedecek değil. Open Subtitles المسنين لا يتحسسون بشكل سحريّ "قولكِ "ماندي باتنكن
    Oğlumu alabilmek için sihirli bir flütten daha fazlası lazım. Open Subtitles -صحيح تحتاج أكثر مِنْ مزمارٍ سحريّ لتأخذ ابني
    Hırsızların sihir misali kaybolması gibi bunlar da öylece ortaya mı çıktı? Open Subtitles إذن فقط ظهر بشكل سحريّ مثل طريقة الإختفاء السحريّة للسارقين؟
    Evet ve binadan gelen sabit bir dalgalanma var ama sihir yapıldığına dair bir kanıt yok. Open Subtitles أجل، وثمة تيار ثابت منبعث من البناء، لكن ليس هناك دليل على نشاطٍ سحريّ.
    Gerçek mimarlık büyülüdür. sihir gibidir. Open Subtitles المعماريّ البارع عمله سحريّ إنه أقرب للساحر
    büyülü Canavarlar hâlâ serbestken, yaralı bir adamı o şekilde kendi başına bırakıp gittiğin için sana vurdum. Open Subtitles ووضعاً بالاعتبار أن ثمّة وحشٌ سحريّ هارب، فقد هاجمتكَ بإعتبارك هو، لتركك الجريح وحيداً.
    Gerçekten önemli ölçüde büyülü bir tehdit olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّه تَهديد سحريّ أو تَناسُبات ملحميّة بحقّ.
    Seni biraz iç karartıcı ama umutla eğlenceli bir dünyaya götüren devasa bir büyülü bir kitap. Open Subtitles هو كتاب سحريّ عملاق يأخذكِ الى جوّ كئيب قليلاً لكن آمل أن يكون عالماً ممتعاً
    Yapma ya? Hastalığım zaten büyüsel. Open Subtitles أجل، لأنّي عليل بمرض سحريّ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus