"سراحه" - Traduction Arabe en Turc

    • bırak
        
    • tahliye
        
    • bırakın
        
    • izin
        
    • Onu serbest
        
    • bırakmak
        
    • gitsin
        
    • özgür
        
    • bırakıldı
        
    • taburcu
        
    • dışarı
        
    • bıraktı
        
    • bırakılmış
        
    Onu serbest bırak, sana olan borcunu unut, ben de yaşamana müsade edeyim. Open Subtitles أطلق سراحه, و أنسي ما يدين لك به و سأتركك حي
    Bucky ne isterse sahip oluyor. tahliye dışında tabii ki... Open Subtitles مهما طلب وأراد , تُنفذ طلباته ماعدا أن يُطلقَ سراحه
    Onu bırakın. Sıkı takipte tutun ve bakalım bizi diske götürecek mi? Open Subtitles سنطلق سراحه ونجعله تحت المراقبه ربما يقونا الى ديسكك
    İçinde sevgi varsa izin ver de onu halkına götüreyim. Open Subtitles فى وادى سوريك أخبرتينى أنك تحبيه أطلقى سراحه
    Birkaç gün sonra, gücünü yeniden topladı ve Onu serbest bıraktık. TED وبعد بضعة أيام، استعاد الطائر قوته وأطلقنا سراحه.
    Onu yarın bırakmak zorunda kalacaksın, Japp, bunu biliyorsun. Open Subtitles يجب ان تُطلق سراحه فى الغد يا جاب, انت تعلم هذا
    Evet, bırakın gitsin. Serbest bırakın. Doğruyu söylüyor. Open Subtitles يا لكم من رجال شرطة، أجل، أطلقوا سراحه أفرجوا عنه، إنه يقول الحقيقة
    Bana bir iyilik yap. Beş dakika bekle, sonra Onu serbest bırak. Open Subtitles أسدُ لي معروفاً، انتظر 5 دقائق، ثم أطلق سراحه.
    Biz böyle çalışmıyoruz. Adamı bırak. Open Subtitles هذه ليست الطريقة التي نعمل بها أطلق سراحه.
    Onu bırak, ben de hemen gideyim. Open Subtitles لتقم بإطلاق سراحه , سنذهب .. بعدها بسلام
    Arthur Tins, izci kolundaki bir baba, 2 yıl kredi kartı dolandırıcılığından yatmış, 6 ay önce şartlı tahliye edilmiş. Open Subtitles آرثر تينز ، أب في فرقة الكشافة قضى سنتين في السجن لتزوير بطاقات اعتماد مصرفية أُطلق سراحه منذ ستة أشهر
    Üç yıl önce şartlı tahliye olmuş, içeride defalarca yediği dayaktan sonra. Open Subtitles أطلق سراحه منذ 3 سنوات بعد تعرضه للضرب في السجن مرارا وتكرارا.
    Mortgage ve Kredi Kartı sahtekarlığından suçlu bulundu, ve 2012'de Londra - Wormwood Scrubs hapishanesinden tahliye olacak. TED و قد تمت إدانته برهن العقارات و تزوير بطاقات الائتمان، و سيتم إطلاق سراحه من سجن وورموود سكربس في لندن في 2012.
    "Onu bırakın." Kimi bırakacağız? Open Subtitles أطلقوا سراحه نطلق سراح من؟ قبضنا على من؟
    Neden olmasın? Sana istediğini vermiş. Neden gitmesine izin vermiyorsun. Open Subtitles لقد اعطاك المعلومة التي تريد فلماذا لا تطلق سراحه
    diye düşündüm Bir an şaşaladım ve Onu serbest bırakmanın zamanı geldiğine karar verdim, ve bıraktım. TED ذهلت للحظة ولكن قررت أنه حان الوقت لإطلاق سراحه لذا وضعته تحت
    Başka kanıt olmadan 28'ine kadar itiraf etmezse onu bırakmak zorunda kalırız. Open Subtitles وبدون دليل واحد، إذا لم نحصل على الاعتراف في الثامن والعشرون من هذا الشهر علينا اطلاق سراحه
    Ailemden geriye bir tek o kaldı. bırak gitsin. Open Subtitles إنّه كلّ ما بقي لي من عائلة أطلق سراحه فحسب
    Hakikaten pişman olduğunu anlamışlar ve onu özgür bırakmaya karar vermişler. Open Subtitles أنه صادق ، و أنه ندم بالفعل و قرروا إطلاق سراحه
    Bence masum olduğu ve polisler tezgah yaptığı için serbest bırakıldı. Open Subtitles أعتقد أنه تم أطلاق سراحه لأنه كان بريء والشرطة قاموا بتوريطه
    Babanı tebrik etmeli. Ne de olsa taburcu oluyormuş. Open Subtitles منذ أن أطلق سراحه ، كان يجب عليها أن تذهب وتقدم تحياتها
    Yıllarca af haberi aradı, sonunda bir aftan yararlanarak dışarı çıktı bir hafta sonra birisini öldürüp tekrar hapise düştü Dodo Kemal. Open Subtitles وبعد عدة سنوات، حصل فعلاً على عفو، وتم إطلاق سراحه وبعد أسبوع، قتل شخصاً آخر وأعيد إلى السجن
    Aleyhindeki kanıtlara karşın polis onu neden serbest bıraktı? Open Subtitles لماذا الشرطةَ أطلقت سراحه فجأة بكل الدلائل التى كانت ضدّه ؟
    Kane rehin alınmış ve beş gün sonra serbest bırakılmış. Open Subtitles تم أحتجاز كين كرهينه و أطلق سراحه بعد خمسه أيام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus