Parayı oradan alırsanız, bu teknik olarak banka soygunu olur. | Open Subtitles | وإذا قمت بأخذه تعتبر هذه من الناحية الفنية سرقة للبنك |
Günün haberinin başlığı, güpe gündüz zırhlı araç soygunu oldu. | Open Subtitles | أخبار اليوم ، تم سرقة سيارة مدرعة فى وضح النهار |
Güzel gece. İnsanları soymak için ha? Yoksa bizden aldıkların yetrli olmadı mı? | Open Subtitles | ليله هادئه، بدون سرقة احد او ربما أخذت ما فيه الكفاية منّا ؟ |
Kendini temize çıkarmak için neden arabayı çalma fikrinin Sarah'ın fikri olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تبرر موقفك له موضحا أن سرقة السيارة كانت فكرة سارة ؟ |
Maden makineleri çalıp Kolombiyalılara satıp karşılığında kokain alıyordu. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | سرقة الات التنقيب وبيعها للكولومبيين واستعمالها من اجل شراء الكوكائين ؟ |
Anlaşılan bu kez de zavallı bir aileyi soymaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم يحاولون سرقة بعض العائلات الفقيرة في هذا الوقت |
-Lana senin yaşındayken spor araba çalmaktan daha kötü şeyler de yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بأعمال أسوء من سرقة سيارة رياضية عندما كنت في عمرك |
Ve iki ayda üç çalıntı araba ihbarı vermek zor değildi | Open Subtitles | كما لن يضر اني وجدت السيارات التي سرقة خلال الشهرين الماضين |
Çocuklar, banka soygunu var. Şehir merkezine gidelim. Hadi gidelim! | Open Subtitles | هنالك سرقة بنك, سنذهب الى وسط المدينة , لنذهب الأن |
Siz de onu kasa soygunu hakkında alacağınız bilgilerle değiştireceksiniz. | Open Subtitles | و هي التي ستُتَاجر بها مقابل معلومات عن سرقة الخزنة؟ |
Yukarı Doğu Yakası'nda, birkaç saat önce bir restoran soygunu gerçekleşti. | Open Subtitles | كان هناك سرقة لمطعم في الجانب الشرقي الشمالي قبل عدة ساعات |
Gerzek hapiste olmayı hak ediyor. Dükkan soymak hiç akıllıca değildi. | Open Subtitles | هذا الأحمق أستحق أن يدخل السجن سرقة المتجر كانت فكرة سيئة |
Tanrı çingenelere ödül olarak ahlaki sonuçları olmaksızın çalma hakkı verdi. | Open Subtitles | لتسديد له، أعطى الله الغجر الحق في سرقة دون عواقب أخلاقية. |
Paranızı çalıp, sizin ve oğlunuzun kafasına vurduğum için sizden özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لك على سرقة المال وعلى قيامي بضربك على رأسك، أنت وابنك. |
Sonra O, kiliseden çıkan enayileri bıçağıyla soymaya başladı. Ama bana hiçbir şey alamadığını söylüyordu. | Open Subtitles | لأن الزميل الأصم بدأ في سرقة صناديق تبرع المصلين |
Senin de silah deposundan silah çalmaktan başka seçeneğin yoktu. | Open Subtitles | لذا لم يكن لك خيار سوى سرقة الأسلحة من المستودع |
Annie çalıntı kredi kartı konusunda çok üzgün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تعلم, آني أخبرتني أنك آسف جدا بشأن سرقة بطاقة الإئتمان |
Haftada 7 dolardan fazlaysa soygundur! | Open Subtitles | كل مايتخطي 7 دولار أسبوعياً هو سرقة في وضح النهار |
- Gidemezler. - Eğer Mercedes olmazsa diğer arabaları çalmanın bir anlamı olmaz. | Open Subtitles | إذا لم يكن هناك سيارات مرسيدس فإنه ليس هناك سرقة لأي سيارات أخرى |
Onları Sheldrake'de de gördüm. Oradan da çalındığını söyledin. | Open Subtitles | ولكننى رأيتهم فى الشيلدراك الم تقل انه تم سرقة شئ من هناك |
Senin duygularını anlamıyor değilim. Yani sonuçta adam senin giriş kartını çaldı. | Open Subtitles | ليس أنني لم أتعاطف معك, أعني لقد سرقة بطاقة المرور الخاصة بك |
Şuna bak. 15 birim, Mountain View. Lanet şeyler çalındı. | Open Subtitles | انظر لهذا, 15 وحدة تطل على الجبل وتمت سرقة أوراقها |
Bir dizi mermi Ukrayna ordusundan üç ay önce çalınmış. | Open Subtitles | تم سرقة بعضاً منها، قبل3 أشهر من مستودع الأسلحة الأوكرانية |
Keşke burada uyumama izin verseydiniz. Yatağınızı çalmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أتمنى ان تدعنى انام هنا اشعر انني سرقة منك السرير |
Askerî hastaneden çalınan penisilinler el altından hastalara fahiş fiyatlarla satılmaya başlandı. | Open Subtitles | سرقة البنسلين من المستشفيات العسكرية تخفيف قوته لينتهي أثره بسرعة وبيعه للمرضى |