Ama, en doğru şeyi, bu gece onların yatağında yapacağız, tamam mı? | Open Subtitles | لكنك تعلمين أننا سنقوم بفعل الشيء الصائب في سريرهم الليلة، حسنا؟ |
Sonra bu üç ayı bir bakmışlar ki, küçük bir çocuk onların yatağında uyuyor. | Open Subtitles | ومن ثم الدببة الثلاثة وجدوا صبياَ صغيراَ نائماَ في سريرهم |
Evine dönüp kendi yatağında oturan ve annesinin yemeğini yiyen ilk askerler siz olacaksınız. | Open Subtitles | ستكونون أول جنود يجلسون على سريرهم الخاص في المنزل. وتأكلون طعام أمّكم المنزلي. |
Ya yataklarının başucunda 24 saat oturup ölmelerini izleyeceksin, ya da 24 saat burada oturup yaşamalarını izleyeceksin. | Open Subtitles | أن تبقى بالقرب من سريرهم لأربع و عشرين ساعة و تشاهدهم يموتون أو تجلس هنا لأربع و عشرين ساعة و تشاهدهم يعيشون |
Annelerinin yataklarının başında oturup ölüp ölmeyeceklerini düşünmelerini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يجلس أمهاتهم على سريرهم يتسائلون هل سيعيشون |
Yakın zaman önce onların yatağında olduğunuza dair kanıtımız var. | Open Subtitles | لدينا أدلة أنك كنت في سريرهم مؤخراً |
Onların yatağında yatıyoruz. O kadar da garip değil. | Open Subtitles | و ننام على سريرهم, ليس غريب ابدا |
- Gidip yataklarının üzerinde oturuyor. | Open Subtitles | وتذهب لتجلس على سريرهم هذا مخيف |