İki boyutlular, deniz yüzeyi sıcaklığının bu güzel iki boyutlu görüntüsü gibi. | TED | نظرة ذات بعدين كهذه الصورة الجميلة الثنائية البعد المبينةِ لحرارة سطح البحر. |
Buz kütlelerine geldiğimizde ise bunların yüksekliği deniz seviyesinden 240 feet yüksekliğe ulaşabilir. | TED | إذن هذه سطوح مغلفة بالجليد، وهذه 73 مترا من ارتفاع مستوى سطح البحر. |
Rüzgâr okyanusa doğru eserken Suyun üst katmanlarını da sürükler. | TED | إذ أن هبوب الرياح فوق المحيط، تحرك معها المياه في الطبقات العليا من سطح البحر. |
Denizkızı sihrinin bir parçası. Denizin altında bu şekilde haberleşiyorlar | Open Subtitles | إنّه غرض سحريّ لحوريّة البحر هكذا يتواصلن تحت سطح البحر |
Dev kalderaları denizden bir mil kadar yükseğe uzanıyor ve yeşil bitki örtüsü ile kaplı. | Open Subtitles | هي مخلافات بركان عملاقة مازالت تقف لأكثر من ميل فوق مستوى سطح البحر وملفوفة بالنباتات |
Karadaki veya okyanusun yüzeyinin yakınındaki yerlerin güneş ışığına erişme avantajı vardır. | TED | المناطق التي تقع على اليابسة أو بالقرب من سطح البحر تمتاز بوصول ضوء الشمس لها، |
Baylar ve Bayanlar. Şu anda deniz seviyesinin 215 metre üzerindeyiz. | Open Subtitles | سيداتي سادتي , نقف علي ارتفاع 7000 قدم فوق سطح البحر |
Sonrasında tektonik kuvvetler iskelet resifleri deniz seviyesinin üzerine çıkardı ve o da çağlar boyunca rüzgar ve yağmur tarafından şekillendirildi. | Open Subtitles | لاحقاً, القوى التكتونية رفعت هيكل الحيد عالياً فوق سطح البحر حيثُ تآكلَ و نُحِت على مر العصور بواسطة الريح و المطر. |
deniz seviyesinden 1.5 km yukarıda burada müthiş bir anne baba ve 10 kardeş ile büyüdüm. | TED | انها ترتفع ميلاً عن سطح البحر ونشأت هناك مع 10 إخوة و أخوات ومع والدين رائعين جداً |
ve bu da bu durumun haritası, kirliliği sarı ve yeşilde gösteriyor, ve kirlilik yeni kasırgalar ve deniz seviyesinin yükselmesiyle dahada artıyor | TED | وهذه خريطة للوضع موضحة التلوث بالإخضر والأصفر تتفاقم بفعل هذا التدفق الجديد العواصف وارتفاع مستوى سطح البحر. |
Ne kadarlık bir deniz seviyesi yükselmesini beklemeliyiz? | TED | أي ارتفاع لمستوى سطح البحر يمكننا أن نتطلع إليه؟ |
Aksi takdirde Suyun üstüne çıkabilirler. | Open Subtitles | وإلا ربما يطفون على سطح البحر , هل فهمتم ؟ |
Bu enerji yüzeye kadar ulaşarak Suyun yer değiştirmesine ve normal seviyesinin üzerinde yükselmesine neden olur. Diğer yandan yer çekimi ters çekim sağlar bu da enerjinin yatay olarak dalgalanmasına sebep olur. | TED | تنتقل هذه الطاقة إلى السطح، فتزيح المياه وترفعها لأعلى عن مستوى سطح البحر الطبيعي، لكن الجاذبية الأرضية تسحبها إلى الأسفل، الأمر الذي يجعل من تموج الطاقة إلى الخارج أفقيا. |
Suyun altındayız efendim. Artık çok geç. | Open Subtitles | نحن تحت سطح البحر , سيدي لقد فات الأوان |
Sizin hapishaneniz Denizin yedi kat dibinde olacak. | Open Subtitles | زنزانتك ستكون بعمق 30 قدماً .تحت سطح البحر |
Denizin çok fazla derinliklerinde değilsin. | Open Subtitles | أنت الآن على عمق فراسخ كثيرة تحت سطح البحر |
Denizin yüzeyinde yatarlar. Çoğu insan onların hasta veya tembel olduğunu sanar, ama bu tipik bir davranışıdır. Güneşin tadını çıkararak Denizin yüzeyinde yatarlar. | TED | انها تستلقي على سطح البحر ومعظم الناس يعتقدون انهم مرضى أو كسالى، ولكن هذا السلوك النموذجي، انها تستلقي هكذا وتشمس على السطح. |
Yunanistan'ın en yüksek noktasıdır, denizden yaklaşık 3,000 metre yükseklikte, doğaüstü güçler için biçilmiş kaftandır. | Open Subtitles | انه أعلى قمم اليونان يرتفع حوالي ألف متر عن سطح البحر ويعد مكان طبيعي للقوي الغير طبيعية |
Herkes denizden biraz farklılaşarak döner. | Open Subtitles | الجميع يعود ل لم يتغير كثيرا عن سطح البحر. |
okyanusun 4000 metre dibinde petrol mu? | Open Subtitles | أيفترض بنا العثور على النفط مسافة 2000 قدم تحت سطح البحر ؟ |
Ve bu değişim aslında buradan binlerce kilometre uzakta okyanusun dibinde başladı. | Open Subtitles | وقد كان ذلك التغير يندفع نحوهم من على بعد آلاف الأميال عميقا أسفل سطح البحر |
Mavi çarşafım vardı. Kafamın üstüne kadar çekerdim ve bu benim okyanusun altındaymışım gibi hissettirirdi. | Open Subtitles | كانت لدي ملاءات، اعتدت تغطية رأسي بها، وأشعر أني تحت سطح البحر. |