Kızınıza çok âşık. Kardeşim Martha ve ben çok mutluyuz. | Open Subtitles | . إنه مغرم بها للغاية . أختى مارثا وأنا سعداء جداً |
Gerçek şu ki, asıl Simpsons ailesi seni çok özledi evde olduğun için çok mutluyuz. | Open Subtitles | ما نقصده أن عائلتك الحقيقة اشتاقت لك كثيراً ونحن سعداء جداً بعودتك |
Biz de "mariuhana" bağımlısı olduğun için çok sevindik. | Open Subtitles | ونحن سعداء جداً أنك مدمن على المريخوانا. |
İnanın ki Nak ve ben bugüne ulaştığımız için çok mutluyuz. | Open Subtitles | أعرف بأن أنا و ناك سعداء جداً بعدما وصلنا الي هذا اليوم أخيراً. |
Evrensel Yardım için çok mutluyuz. | Open Subtitles | حسناً ، نحنُ فقط سعداء جداً للإغاثةِ العالمية |
Bizim durumumuz ideal değil ama evet, birlikte çok mutluyuz. | Open Subtitles | وضعنا بالكاد مثالي، لكن.. نعم، نحنُ سعداء جداً معاً |
Hayatlarınızın bu büyük gününde... sizlerle burada olmaktan çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً بوجودكم هذا الصباح في هذا اليوم المهم في حياتكم |
Burada olduğun için çok mutluyuz. | Open Subtitles | حسناً,نحنُ سعداء جداً بانضمامكَ لنا هُنا |
Burada davetli olarak bulunduğumuz için çok mutluyuz. - Alınıyorum ama. | Open Subtitles | نحن فقط سعداء جداً لوجودنا هنا كضيوف مدعون |
Küçük kasabamızı seçtiğiniz için çok sevindik. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً انكِ اخترت مدينتنا الصغيرة |
Yine burada olmana çok sevindik. | Open Subtitles | نحنُ سعداء جداً لكي تعود إلى هنا |
Bu yüzden, değişimi senin yapman konusunda memnun olmadıklarını tahmin ediyorsundur. | Open Subtitles | لذا يمكنك التصور انهم ليسوا سعداء جداً بفكرة انك تقوم بالتبادل |
Başvurularını kabul ettiğim için o kadar mutlu olmuşlardı ki. | Open Subtitles | هم كانوا سعداء جداً بحيث كانوا أخذتهم خلال هذا التطبيق |
Güvenli ve mutlu şekilde, sadece güzel şeylerden haberdar. | Open Subtitles | سعداء جداً , يعيشون في أمان يعرفون الأخبار الجيدة فحسب |
Komutan Lassard bizimle çalışacağınız için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً أَنْك مَعنا، قائد لاسارد. |
Buraya kadar çok mutluyduk. | TED | ولهذا السبب كنا سعداء جداً الى حد الآن. |
Hatta haddinden fazla mutlu gibiler. | Open Subtitles | نعم، ربما سعداء جداً قليلاً |
- Annenler o kadar mutlu değildi. - Çok mutlulardı. | Open Subtitles | أهلك لم يكونوا سعداء كانوا سعداء جداً |
Hepimiz sizin için çok seviniyoruz. | Open Subtitles | جميعنا سعداء جداً من أجلكما |
Buranın yerlisi olan kişilerle konuşuyordum ve kasabalarına böyle bir organizasyon geldiği için çok mutluydular. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتكلّمُ مع الناسِ المحليّينِ في هذه الأماكنِ , وهم كَانوا سعداء جداً للحُصُول على إِسْتِمْرار الشيءِ في قريتِهم. |
Söylediğim gibi, burada noel programı için bulunduğumuz için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً اننا هنا نعرض حفلة الكريسماس الخاصة |
Oysa emeklilerin çok mutlu oldukları söyleniyor, diğer yandan işsizler aşırı derecede mutsuz ve depresif. | TED | ولكن التقارير تشير الى ان المتقاعدين سعداء جداً جداً بينما العاطلين هم الاشد تعاسةً واحباطاً بصورة استثنائية |