Fakat nasıl sevdiklerinin bu yabancıyla tam olarak güvende olacağından emin olabilirsin? | Open Subtitles | و لكن كيف تكون متأكداً ـ من سلامة أحبّائك مع شخص غريب؟ |
Ailemi güvende tutabilmek için ne gerekiyorsa yaparım ve bu adamlar neyi yapıp, neyi yapmayacağım konusunda gayet açıktılar. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء يتوجب علي للمحافظة على سلامة عائلتي وهؤلاء الرجال كانوا واضحين جدا فيما يمكنني وما لايمكنني عمله |
Çok güvenli bir şey olmadığının farkındayım ama çok seksi. | Open Subtitles | نعم,اسمع اعرف انها ليست أكثر الأشياء سلامة بالعالم لكنها مثيرة |
Dünyamızın sağlığı denizlerdeki koşullara çok sıkı bir şekilde bağımlıdır öyle ki bu değişimlerin anlatılamayacak kadar çok fazla sonucu olacaktır. | Open Subtitles | سلامة كوكبنا مرتبطة ارتباطاً وثيقاً مع ظروف البحر بحيث أن هذه التغيرات قد تجلب عواقب لا تُعد ولا تحصى على العالم |
EKG, kardiyak tomografi ve kalbin bütünlüğünü görmek için EKO çektirin. | Open Subtitles | أجريا مخططاً لكهربية القلب وقثطرة قلبيّة، وفحصاً بالصدى لتفقّد سلامة قلبه |
Gizli servisin bu ziyareti Başkanın güvenliğinin garanti edilene kadar iptal etmeyi düşündüğünü yeni öğrenmiş bulunuyoruz. | Open Subtitles | وعرفنا الأن أن الحرس الجمهورى كان سيلغى الزيارة حتى يتأكد من سلامة الرئيس |
Onun yerini biliyorsun. Tüm isimleri de. Salami... | Open Subtitles | انت تعرف مكانه,انت تعرف كل شيء عن كل الاسماء سلامة |
Tüp bütünlüğü tehlikede. Sızıntı ve basınç kaybı var. | Open Subtitles | سلامة الإنبوبِة باظت عِنْدَنا تسرب في هبوط في الضغط |
İkinizin geride kalıp insanlarımızı güvende tutmanızı istiyorum, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أريد منكما البقاء هنا وتحافظوا على سلامة هؤلاء الناس مفهوم؟ |
Albay benden bu insanları güvende tutmamı istedi, ...ben de öyle yapıyorum. | Open Subtitles | الكولونيل طلب مني أن أحافظ على سلامة الناس لذا هذا ما سأفعله |
Savaşta büyükbabam, ailesini güvende tutmak adına yapmasını gerekeni yaptı. | Open Subtitles | في الحرب جدي فعل ما بوسعه للحفاظ على سلامة عائلته |
Yeni plan ne olursa olsun, nainsanların güvende olmasını sağlamalıyız. | Open Subtitles | مهما كانت الخطة الجديدة علينا أن نضمن سلامة اللا بشر |
Onlar oğlunu güvende tutacak güce sahip değiller, ama ben sahibim. | Open Subtitles | ليس لديهم القدرة على الحفاظ على سلامة أبنـُـك, ولكني أستطيع ذلك |
Ulus devletlerin halklarını güvenli ve özgür yaşatmak için yürüttüğü bazı faaliyetlerin | Open Subtitles | بعض النشاطات التى تسلُكلها الدول القوميّة، لكي تُحافظ على سلامة شعبها وحُريتهُ، |
Hayır, tamamen güvenli olduğundan emin olmak için her gece çiftlikte yürümeyi severim. | Open Subtitles | لا ، أحب المشي حول المزرعة كل ليلة لأتأكد من سلامة كل شيء |
Ancak bundan böyle güvenli yolu arama lüksümüz yoktur! | Open Subtitles | لكننا لا نستطيع تحمل ترف سلامة اللعبة الآن |
Majesteleri'nin, uzun ve kutsal hükümranlığı ile, sağlığı için dua edelim. | Open Subtitles | لندعو من أجل بركة جلالتة وعهده الطويل ومن أجل سلامة صحته |
Etnosferin bütünlüğünü tehdit eden değişim veya teknoloji değil. Bunu yapan güç. Egemenliğin sert yüzüdür. | TED | إنه ليس التغيير أو التكنولوجيا الذي يهدد سلامة المحيط العرقي. أنها القوة الوجه الفظ للسيطرة |
Birleşik Devletler halkı çoktan kararını verdi ve ülkemizin devamını ve güvenliğinin tehlikede olduğunu anladı. | Open Subtitles | شعب الولايات المتحدة قد إستجمع رأيه و سيتفهم الآثار المترتبة بشأن حياة و سلامة أمتنا |
- Lanet Amerikalılar. Bu da neydi? - Salami miydi? | Open Subtitles | ايها الامريكيون الساقطين,لقد دمروا كل شيء انه (سلامة),لقد كان (سلامة)؟ |
Oh, biz onunla oldukça rahatız. Bu çimentonun bütünlüğü, bu doğrudur. | Open Subtitles | نحن مرتاحون بخصوص سلامة ذلك الإسمنت، هذا مؤكد. |
Ulaşım güvenliği hava aracı bir şey söylerse haber verin. | Open Subtitles | أعلموني بما تقوله هية سلامة النقل بخصوص تلك الطائرة الساقطة |
Nerde olduğunu biliyorsun. Hepsini biliyorsun. Salame! | Open Subtitles | انت تعرف مكانه,انت تعرف كل شيء عن كل الاسماء سلامة |
Hepimizin iyiliği için arabana atla ve buradan git. | Open Subtitles | , اركبي في السيارة و ارحلي من أجل سلامة الجميع |
Ulaşım Kontrol'ün tek ilgilendiği, yolcuların güvenliğidir. - Oyun? | Open Subtitles | سلامة الركاب هي الإهتمام الوحيد لسلطة النقل |
2009'da bir grup bilim insanı bu kaynakların sağlığını ölçen bir yöntem önerdiler. | TED | في عام 2009، اقترحت مجموعة من العلماء كيف نقيمُ سلامة الموارد المشتركة العالمية. |
Ucuz bir MAC-12, dolu, emniyeti açık. | Open Subtitles | ماك حمار رخيص -12، محمّل بالكامل , سلامة من. |
Camın sağlamlığı tehlikede. | Open Subtitles | سلامة نافذة تتعرض للخطر |
Akıl sağlığım şakadan ibaret değil. Öyle olmadığını biliyorum hayatım. | Open Subtitles | سلامة عقلي ليست طُرفة - بلى يا حبي، لا أعتقد ذلك - |