Benjamin Miles Franklin, eski Amerikan ordusu mensubu, çalıntı mal bulundurmaktan 8 yıl. | Open Subtitles | بينجامين مايلز فرانكلين يعمل بالجيش الأمريكي سابقاً ثمان سنوات لحيازته على سلع مسروقة |
Bir koca, dükkanda satılan bir mal gibidir. Eve gelip ambalajını açmadan ne satın aldığını bilemezsin. | Open Subtitles | الزوج يعتبر سلعة من سلع المتجر، لا يمكنك التنبؤ بالأمر حتى تستولي عليه في المنزل وتأخذين منه ورقة زواجك |
Fransız kızları bizim egzotik eşyalar olduğumuzu düşünür. | Open Subtitles | الفتيات الفرنسيات ، يعتقدن بأننا سلع مثيرة |
Ve en sonunda, bu teknolojilerin birçoğu sıradan eşya haline gelecektir. | TED | ثم أخيراً، الكثير من التكنولوجيات تصبح سلع. |
ürün tasarımcısı olarak, kendi araştırmamı yürütmeye başladım. | TED | وكمطورة سلع ومنتجات، بدأت في عملية البحث. |
Siddim Vadisi zift kuyularıyla doluydu ve Sodom ve Gomorra kralları kaçtılar ve orada düştüler ve galipler esirleri ve malları alıp gittiler. | Open Subtitles | و كان وادى سديم ملئ بالمستنقعات والوحل و سقط هناك ملوك سدوم وعمورة وأخذ المنتصرون الأسرى و سلع ورحلوا |
Aynı zamanda, burada modern ürünleri üretmek için birçok imkanımızın olduğunu düşünüyordum, etnik olmayan, daha çok modern ürünler... | TED | في نفس الوقت، كنت أفكّر، حسناً هناك الكثير من الإمكانيات هنا لإنتاج سلع معاصرة بعيداً عن الإثنية، وأكثر معاصرة |
Ayrıca Musa ya da başka bir erkeğin önünde kervan malı gibi teşhir olamayacağım. | Open Subtitles | و لن أذهب لأعرض نفسى مثل سلع القوافل أمام موسى أو أى رجل آخر |
Bu yeterince doğru olabilir, eğer maddi mallar hakkında konuşuyorsak. | TED | هذا ربما يكون صحيحاً بما يكفي اذا كنا نتحدث عن سلع مادية. |
İndirimli satış reyonundaki mal gibi davranırsınız Onu kapışıp, el atmaya başlarsınız ve böylece onu kaybedersiniz. | Open Subtitles | تعامله كأنه محل سلع مخفضة تبدأ في الاختطاف منه |
Hediye,mal mülk ya da sadakat gösterileri değil. | Open Subtitles | لا هدايا و لا سلع و لا براهين على الاخلاص |
Kesin olan bir şey var ki, eğer köle ticareti yasaklanır da köle sahibi olmak yasaklanmassa halihazırda birilerinin hizmetinde olan talihsiz zenciler daha karlı bir mal haline gelirler. | Open Subtitles | إذا كانت التجارة غير شرعية وان تنسب للملكية ثم أولئك الزنوج السيئو الحظ ما زالوا يستعبدونهم، وسيصبحون سلع أكثر ربحاً |
Dünyevi mal mülkten pek de feragat etmediniz, değil mi? | Open Subtitles | لم تقم بالضبط بالتخلي عن سلع الدنيا, أليس كذلك؟ |
Allah aşkına hanımcığım, ebediyen size fisebilillah mal temin edeceğimi, borç vereceğimi mi sandınız? | Open Subtitles | المحكمة أصدرت قرارها هل ظننتِني سأكون مزود سلع ومصرفي عندكِ |
Demek oluyor ki, muhasebe kayıtlarıma göre keşif gezisinde şirkete borçlu olduğundan çok daha fazla mal almışsın. | Open Subtitles | ما أقصده، أنّه وفقاً لسجلاتي الماليّة.. فقد قمت بشراء سلع أكثر لأجل البعثة ممّا يجعلك مديناً للشركة |
Burada yasak eşyalar var mı? | Open Subtitles | لن يكون هناك اي سلع مهربه هنا سيكون هناك؟ |
eşya çalmayacağız. Hemen şimdi nakit bulmamız lazım. | Open Subtitles | لا نريد سلع او شيكات نحتاج اموال نقدا والآن |
Ne bir ürün var, ne bir servis. Kod adı bile koymamışlar. | Open Subtitles | .ليس هناك سلع, ولا خدمات ليس هناك حتى اسم رمزي |
Kasabaya kaçak malları kimin soktuğuna dair bilgin olduğunu duydum. | Open Subtitles | أخبرك أنك لديك معلومات حول من يقوم بتهريب سلع مهربة الى المدينة |
Ailem İkinci Dünya Savaşından önce tekstil ürünleri satan bir yer işletiyordu. | Open Subtitles | كانت تدير عائلتي مخزن سلع مجفّفة في "آزوزا" قبل الحرب العالمية الثانية |
Ayrıca Musa ya da başka bir erkeğin önünde kervan malı gibi teşhir olamayacağım. | Open Subtitles | و لن أذهب لأعرض نفسى مثل سلع القوافل أمام موسى أو أى رجل آخر |
Bu yüzden mi elf şapkaları takıp çalıntı mallar satıyorsun? | Open Subtitles | لهذا السبب أنت تَلْبسين قبعة جنية، وتنقلين سلع مسروقة؟ |
-Parası yoksa değerli mallarını alın. | Open Subtitles | . إذا كان ليس لديه مال ، خذ سلع بنفس القيمة |
Dallas'ta bir spor malzemeleri... dükkanından bu sabah 9'da alışveriş yapmış. | Open Subtitles | لقد قامت بعملية شراء في التاسعة صباحا هذا الصباح في متجر سلع رياضية في دالاس |
Kurban 4 Matt Calter, 34, Avustralyalı Emtia Brokerı | Open Subtitles | الضحية رقم 4 مات كالتر , 34 سنة , تاجر سلع استرالي |
Yalnız en modern donanımın kullanıldığı DEF'in... son derece yetenekli ve tecrübeli... zanaatçı ve ustalardan oluşan personeli... eşsiz bir kaliteye sahip ürünler yaratmakta... ve bana mutlak bir güven ve gururla... rakiplerimin hiçbir alanda erişemeyeceği bir... komple sahra ve mutfak eşyaları portföyü sunma imkânı sağlamaktadır. | Open Subtitles | لقد تم في تجهيزه استخدام الوسائل الحديثة و مجموعه من الحرفيين و ذوي الخبره لينتجوا سلع فريده من نوعها و ذات كفاءه |