Kusura bakmayın, izin verir misiniz? | Open Subtitles | معذرةً, هلا سمحتوا لنا بدقيقة؟ |
- Bize biraz izin verir misiniz? | Open Subtitles | هلا سمحتوا لنا من فضلكم ؟ |
Beni bir dakika izin verir misiniz? | Open Subtitles | هلا سمحتوا لي بلحظة؟ |
Yemin ederim, eğer bizim yapmamıza izin verirseniz kelimesini değiştirmeyeceğiz. | Open Subtitles | أقسم لكم , إذا سمحتوا لنا بتصويرة لن نغير كلمة |
Eğer izin verirseniz, hastam trene buradan binecek. İzninizle. | Open Subtitles | لو سمحتوا لى, هنا حيث سيصل مريضى من الخارج |
Gittiğim için üzgünüm, ama izin verirseniz, telafi edeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني تركتم وإذا سمحتوا لي، الانظمام لكم. |
Beni bir dakika izin verir misiniz? | Open Subtitles | هلا سمحتوا لي بلحظة؟ |
Sadece bir kaç saniye için izin verir misiniz? | Open Subtitles | هلا سمحتوا لنا للحظة ؟ |
Geçmemize izin verirseniz sizi incitmeyeceğimize söz veriyoruz. | Open Subtitles | إذا سمحتوا لنا بالعبور أعدكم بألا نؤذيكم |
Ama ben sadece sizinle olmak istiyorum eğer izin verirseniz, sonsuza kadar. | Open Subtitles | وأنا فقط أريد أن أكون معكم إلى الأبد ، إذا كان سمحتوا لى |
Şimdi, bana izin verirseniz gidip, yarısı benim olan öküzü beslemem gerekiyor. | Open Subtitles | الآن ,إذا سمحتوا لى,على أن أحزم أمتعتى ونصف الثور الخاص بى. |
Eğer izin verirseniz, bence bu olay tost yapmak kadar kolaydı. | Open Subtitles | إذا سمحتوا يا سادة، أعتقد أن الاعتراف المناسب بمثابة نخب. |
Bana izin verirseniz sanırım 4 gün kadar uyuyacağım. | Open Subtitles | إن سمحتوا لي يا رفاق أظن أني سأنام لأربع أيام |
Şimdi, izin verirseniz, zamandan daha çok işim var. | Open Subtitles | الآن ، لو سمحتوا لى فأنا لدى عمل الآن |
Şimdi izin verirseniz su içmem gerekiyor. | Open Subtitles | والآن لو سمحتوا لي أريد كأسًا من الماء |