Karşına daha çok yakışıklı erkek çıkar. Şimdi, izin verirsen. | Open Subtitles | أنتِ جذّابة، والطابور مليء بالشباب الأكفاء، والآن إذا سمحتِ لي |
Sokaklardan gelen bir kadının aile üyelerimizin masasını beklemesine izin mi verdin? | Open Subtitles | أنتِ قد سمحتِ لإمرأة من الشارع أن تخدّم على طاولة لأعضاء عائلتنا؟ |
- Ve boşa geçen aylardan sonra... - Hanımefendi, izin verirseniz. | Open Subtitles | .. وبعد شهور من اللا شيئ سيدتي ، اذا سمحتِ لي |
Affedersiniz. El Segundo Bulvarı'nı arıyordum da. | Open Subtitles | مرحبا ، لو سمحتِ انا ابحث عن سيغوندو بوليفارد |
Bir dakika yalnız konuşabilir miyiz? müsaade eder misiniz? | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحظى بدقيقة وحدنا لو سمحتِ. |
Avukatımla konuşa bilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل استطيع أن أتكلم الى محاميي الموكل لو سمحتِ ؟ |
Bu gece odanda kalmasına izin veriyorsan... Hayır, bu okul kuralıydı. | Open Subtitles | لو سمحتِ لها بتمضية الليلة في خزانتكِ, كلا فتلك ملك للمدرسة |
Ve eğer evden sadece bir kez ayrılmama izin verseydin, çalmak zorunda kalmazdım. | Open Subtitles | وما كنت لأسرق لو أنّك سمحتِ لي بمغادرة هذا المنزل ولو لمرّة واحدة |
Her Cumartesi ona yapıp tüm sabah çizgi film izlemesine izin verirmişsin. | Open Subtitles | عملتها له كل يوم سبت و سمحتِ له بمشاهدة الكرتون طوال الصباح. |
Sizi ben mi baştan çıkardım yoksa siz baştan çıkarmama izin mi verdiniz? | Open Subtitles | ..إن كنتُ قد أغويتكِ أم أنكِ سمحتِ لي بإغوائكِ؟ |
Ve eğer izin verirsen, o çok özel insan beni bekliyor. | Open Subtitles | إذا سمحتِ ذلك الشّخص المميّز جدّاً بانتظاري |
Size mühessesemizin ikramı olarak en iyi şarabımızdan bir şişe getirmeme izin verirseniz müteşekkir olurum. | Open Subtitles | لو سمحتِ لـي أن أحضــر لك زجـاجة من أجود نبيذنـا سأكون فـي غـاية الامتنـان |
İzin verirsen o iti buradan kovacağım. | Open Subtitles | حسنا الآن إن سمحتِ لي سأطارد ذلك الحقير الصغير بعيدا عن هنا. |
Eğer bana izin verirsen, onunla konuşman için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتكِ في التحدث إليه إذا سمحتِ لي |
İzin verirsen odadan atmam gereken bir çocuk var. | Open Subtitles | إذا سمحتِ لي علي أن أطرد الأولاد من غرفتهم |
Şimdi eğer izin verirsen, senin yapamadığını yapıp, geleceğimi geri alacağım. | Open Subtitles | و الآن، إن لو سمحتِ فبعضنا لديه مستقبل يعود إليه |
Affedersiniz. | Open Subtitles | أنا.. لو سمحتِ يا سيدتي لا تعادري |
Böyle düşünmene üzüldüm. Öyle ise, bize müsaade ederseniz. | Open Subtitles | يؤسفني أنّ هذا شعورك نحوي الآن، إن سمحتِ لنا |
- Müsaadenizle, madame, bir saniye yerinize oturabilir miyim? | Open Subtitles | لو سمحتِ لي يا سيدتي هل يمكن أن أستخدم مقعدك قليلاً ؟ |
Affedersin, ama pek de anlayamadığım bir şey var. | Open Subtitles | هناك إذا سمحتِ لي .هذا الشيء لا أفهمه تماماً |
Afedersiniz kardeş, ben elektrik bölümünden geliyorum... | Open Subtitles | لو سمحتِ أيتها الأخت لقد جئت من قسم الكهرباء |
Şimdiyse, izninizle sizi iyileştirmeye çalışalım. | Open Subtitles | والآن، لو سمحتِ لنا نودُّ أن نحسّن من حالك |
Katie, lütfen şu kamerayı alır mısın? | Open Subtitles | كايتي, لو سمحتِ هل بالامكان ان تأخدي الكاميرا, حسناً؟ |
Şimdi izninle, küçük sihirbazlar odasına gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | و الآن إذا سمحتِ لي يجب أن أذهب إلى غرفة السحرة الصغار |