"سمحوا له" - Traduction Arabe en Turc

• izin vermişlerdi
• izin vermişler

İmparator ünvanını taşımasına izin vermişlerdi tabi.
بالتأكيد سمحوا له بالاحتفاظ بلقب امبراطور

85. yolun oradaki arazide çalışmasına izin vermişlerdi.
سمحوا له بزرع تلك المشاتل في الطرق خارج سجن 85

Sadece giysilerini ve pasaportunu almasına izin vermişler.
لقد سمحوا له بأخذ ملابسه و جواز سفره

Bir noktada Keçi Adam beş parasız kalmış bizimkiler, havuz temizliği ve bahçe düzenlemesi karşılığında evimizde yaşamasına izin vermişler.
في مرحلة كان فيها (جوتمان) يحتاج لمالاً، وذلك مقابل تنظيف حمامات السباحة والاهتمام بتنسيق الحديقة الخاصة بنا سمحوا له بالعيش في منزل مسبحنا