- Sadece seslerini duydum. 2 ya da 3 kişilerdi. | Open Subtitles | .حسناً، أنّي فقط سمعتهم .لكن كانوا يبدو اثنين أو ثلاثة |
Arka kapıdan çıktılar. Atları vardı. Onları duydum. | Open Subtitles | ذهبوا من الباب الخلفي, لديهم أحصنه, سمعتهم |
Boş herifin teki ama karısı gözalıcı. Bir keresinde yanlışlıkla, sevişirken duydum onları. | Open Subtitles | و هو و لا حاجه. و مره بالغلط سمعتهم بيمارسوا الجنس, |
Hakkında konuştuklarını duydun mu? | Open Subtitles | انهم لا يطيقونه هل سمعتهم وهم يتهكمون عليه؟ |
Birinci Müfreze'deki bir öğretmenin savaşta altına işediğini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتهم يقولون آن معلم بالفرقة الأولى |
Bu sabah yine cıyaklamalarını duydum. | Open Subtitles | سمعتهم مرة اخرى اليوم, يصدرون اصوات خربشة. |
Kralın sonsuza dek yaşamasını sağlayan insana altından bir dağ hediye edeceğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتهم يقولون أن الامبراطور وعد بتلة من الذهب لمن يساعده على الحياة الي الأبد |
Evet, seni kovaladıklarını duydum. Kendime gelmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أجل , سمعتهم يطاردونك بالخارج كنت أفيق لتوّي |
Hiç kimse neler olduğunu bilmiyor... polis gerçekten anlaşılmaz bir tutum içinde... bir şeyler bildiklerini sanıyorum... onların bir isimden bahsettiklerini duydum. | Open Subtitles | والشرطة تصرفت بغرابة كأنه يعرف شيئاً ما وقد سمعتهم يذكرون اسماً |
İki gün önce böyle bir haber duydum... ama daha önce birkaç kez olduğu gibi yanıldıklarını umdum. | Open Subtitles | سمعتهم يتحدثون عن ذلك قبل يومين غالباً ما تكون شائعة وقد أملت أنها كذلك |
Bir adamları olduğunu duydum. İsveçli. | Open Subtitles | لقد سمعتهم في الاسفل يتحدثون عن رجل اسمه السويدي |
Yayıldığını söylediklerini duydum daha beter olduğunu. | Open Subtitles | لقد سمعتهم يقولون أنه ينتشر , والحالة تسوء |
Hareket ettiklerini duydum. | Open Subtitles | رأيتهم بالأعلى من قبل، وأعتقد أنني سمعتهم يتحركون |
Justin Timberlake mi K-Fed mi? Bugün ikisini de duydum. | Open Subtitles | جستن تيمبرلايك أو كيفين فيدرلاين لقد سمعتهم كلهم اليوم |
Kadını çiftliğe götürmekle ilgili bir şeyler söylediklerini duydum. | Open Subtitles | سمعتهم يقولوا شىء عن نقل هذه المرأه لمزرعتها |
Kana susamışlığına hayranım Gertie. Ama onları duydun. | Open Subtitles | أنا معجب بطبائعك المحبة للدم غوري , و لكنك سمعتهم |
Onları duydun. Yolda olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد سمعتهم ، انه في طريقه إلى هنا |
Onları duydun, yolda olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد سمعتهم ، انه في طريقه إلى هنا |
Bilmiyorum. Ama öngörümde cesedini yedi numaralı binada bulduklarını duymuştum. | Open Subtitles | لا أعرف، لكنني سمعتهم في لمحتي يقولون أنهم وجدوا جثته في البناء السابع |
Hanımefendiyi duydunuz. Hadi ona bir el verelim! | Open Subtitles | وووه , لقد سمعتهم السيدة هيا بنا ننهيها |
Büyük otellerdeki itibarlarını zedeler ve esas para orada kazanılıyor. | Open Subtitles | ذلك يضر سمعتهم في الفنادق الكبيرة وهناك فقط يكون المال |
Ayrılırken görev planlarına kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | سمعتهم يخططون للمهمة وأنا مغادرة, |
Orası çok soğuk. Onların konuşmalarını işittim. | Open Subtitles | انة شديد البرودة هناك لقد سمعتهم يتحادثون |
Onların bir numaralı ustası öldürüldüğünden beri, Onların ünü kalmadı. | Open Subtitles | منذ ان مات معلمهم الاول و سمعتهم في الحضيض |
İnsanların hayatı ve şöhreti tehlikede. Senin elinde bir haber bile yok. | Open Subtitles | حياة الناس و سمعتهم على المحك و انت حتى ليس لديك قصة |
Patronların ünlerini korumak için ne gerekiyorsa yaparlar. | Open Subtitles | رؤسائي يقومون بما يتطلب ليقوموا بحماية سمعتهم |