Çavuş! Kimse trenden ayrılmasın. Sadece iki dakika duracağız. | Open Subtitles | ايها الرقيب , لا احد يغادر القطار , سنتوقف هنا فقط لمده دقيقتين |
Sonra güçlü bir fırtına çıkmasını bekleyeceğim dümeni fırtınaya doğru çevireceğim ve sonra duracağız | Open Subtitles | وسأنتظر عاصفة قوية وسأفلت القيادة. ثم سنتوقف |
Biraz durup kiliseye yol versek iyi olur. | Open Subtitles | ربما سنتوقف لدقيقة حتى تبتعد الكنيسة قليلاً |
Burada duruyoruz. Yolcumuz kalabalığa karışmak istiyor. | Open Subtitles | سنتوقف هنا الزائر يريد أن يقف مع الجمهور |
Şimdi dururuz, kenara çekeriz, bagaja girersin. Sorun olmaz. Şöyle dedi. | Open Subtitles | وقلت له سنتوقف ونضعك في الصندوق وسيكون كل شيء على ما يرام |
Herhangi bir yan etki görüldüğü anda duracağız ve kendini toparlayana kadar ekipten uzaklaştırılacaksın. | Open Subtitles | عند ظهور أول أثر جانبي سنتوقف ، وسوف تخرج من الفريق حتى تجتاز هذا |
Herhangi bir yan etki görüldüğü anda duracağız ve kendini toparlayana kadar ekipten uzaklaştırılacaksın. - Anlaştık mı? | Open Subtitles | لو شعرنا بحدوث أي تأثير سلبي لذلك سنتوقف حتى لا يحدث لك أي ضرر, موافق؟ |
Bir daha yapmanı istiyorum ne yapacağını görmek için. Sonra duracağız değil mi? | Open Subtitles | أريد أن أقوم بهذا مرة ثانية لأرى ماذا سيفعل، ثم سنتوقف |
Hayatım, kulaklıklarını tak dikkatini oyununa ver. Birazdan duracağız, tamam mı? | Open Subtitles | لا لا لا , حبيبي ضع سماعتك و إنتبه للعبتك و سنتوقف بعد قليل , حسنا ؟ |
Uçak geçiyor. durup TACBE'yi deneyelim. | Open Subtitles | طائرة, سنتوقف ونحاول الاتصال بجهاز اللاسلكي |
En yakın kasabada durup özgeçmişimizi postalayacağız. | Open Subtitles | سنتوقف عند أقرب بلدة ونرسل سيرنا الذاتية بالبريد |
Tres Cerros'un yakınlarındayız, orada durup eğer varsa bir doktora gözükürsün. | Open Subtitles | نحن بالقرب من "تريس سيروس" سنتوقف ونرى إن كان.. لديهم طبيب.. |
duruyoruz. Başkan iplere yaklaşmak istiyor. | Open Subtitles | سنتوقف يريد المسافر تأدية مهامه. |
Burada duruyoruz şimdilik. | Open Subtitles | سنتوقف عند هذا الحد في الوقت الراهن. |
Gece geç saatlerde, sahte Rusların bize ihanet ettiği ay ışığında pusuya düşürüp hepimizi öldürdüğü benzin istasyonunda dururuz. | Open Subtitles | و في وقت مُتأخر من الليل , سنتوقف في محطة للوقود حيث سيتم إعتراضنا بطريقة وهمية و سنُقتل في كمين على ضوء القمر |
Bundan sonra yarına kadar ara vereceğiz. | Open Subtitles | و بعد الإنتهاء منه سنتوقف حتي الغد |
Su için duralım, gece varmadan dağ geçidine ulaşmaya çalışalım. | Open Subtitles | سنتوقف عند الماء و نعبر الممر الجبلي في اللليل |
Peki millet. Şimdi kibbutz denilen yerde ufak bir mola vereceğiz. | Open Subtitles | نحن الآن سنتوقف لفترة في ما يسمونه الكيبوتز المزرعة الجماعية اليهودية |
Artık bunu sık sık söylemen gerekmiyor. Şöyle bir uğrayıp, onu üretim çiftliğine bırakacağız. Margaret Slitheen hayatını tekrar yaşayabilir. | Open Subtitles | سنتوقف ونضعها في المفرخة، وهكذا تتمكن . مارجيت السليزين من عيش حياتها ثانية، بفرصة جديدة |
Philip ve ben Londra'ya giderken kısa bir süre New York'a uğrayacağız. | Open Subtitles | أنا و(فيل) سنتوقف في (نيويورك) لمدة قصيرة (في طريق عودتنا من (لندن |
Ayrıca sonrasında tatlı için Modern'e uğrarız. | Open Subtitles | وأعتقد أيضًا أننا سنتوقف بعد ذلك للحلوى |
Şimdi eve giderken bir yerde durup akşam yemeği yiyebiliriz. | Open Subtitles | والآن نحن.. سنتوقف لتناول العشاء فى طريقنا للمنزل |
Doğru restorana mı gidiyoruz yoksa önce sizin eve mi gideceğiz? | Open Subtitles | إذا، هل سنذهب مباشرة إلى المطعم أو سنتوقف عند منزلك أولا؟ |
Pekala, benim eve bir uğramamız gerekiyor, siyah tişörtümü ve annemden biraz para almalıyım. | Open Subtitles | حسناً, سنتوقف فقط في بيتي لآخذ قميصي الأسود وبعض المل من أمي |
16 yaşındasın, kenara çekiyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | إن تعديت سرعة 15 سنتوقف حسناً؟ |