| - Şu ağaçların orada birşey var. - Bir sincap. Konuştuklarımız onu uyandırdı. | Open Subtitles | ـ هناك شيء ما في تلك الأشجار ـ إنه سنجاب ، حديثنا أيقظه |
| Çemberde kapana kısılmış bir sincap bile bizden daha fazla ilerlerdi. | Open Subtitles | نحن نلف وندور حول هذا اكثر من سنجاب يفتر في دائرة |
| Merlin, sincap olmaktan sıkıldım. Bu beladan başka bir şey değil. | Open Subtitles | مارلين لقد تعبت من أكون سنجاب أنه لا توجد إلا المشاكل هنا |
| Bir sincabı vurmamı istedi fakat ben yapamadım. | Open Subtitles | كان يريد مني أن اطلق على سنجاب ولكني لم أفعل. |
| Yanıma küçük bir sincap çağırıyorum. | Open Subtitles | أنا احاول إستدراج سنجاب صغير ببطئ وبرويّة |
| Selam, Bay sincap. Siz bir çizgili kuzey sincabısınız. | Open Subtitles | أهلاً أستاذ سنجاب، أنت سنجاب شمالي شبكي. |
| Arkanı kolla Balık, çünkü sincap Master her zaman senin yanında olamayacak. | Open Subtitles | أذن راقب ظهرك يا سمكة لأن السيد سنجاب لن يكون هنا طوال الوقت |
| Sonra sincap Master ortaya çıktı ve benim onun kaltağı olduğumu söyledi. | Open Subtitles | وبعد ذلك خرج السيد سنجاب من الحقل وأخبرني أني عاهرة ساعدوني |
| Bir tane sincap yüzünden banyoya gidemeyeceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | لا تستطيع الذهاب إلى المرحاض بسبب سنجاب واحد؟ |
| Dolabında sincap bulundurmak yasaksa, bunu belirten bir uyarı asmalılar. | Open Subtitles | أتعلم إن كان عندك سنجاب في الخزانة غير مسموح به فارميه فانا لست عرافاً لأقرأ الأفكار |
| sincap sesi duydum... sincap arıyordum. | Open Subtitles | لقد سمعت سنجاب لقد كنت فقط ابحث عن سنجاب |
| Hatta çalılıklar arasında, bir de, kaplumbağa beceren sincap vardı. | Open Subtitles | لكنى أعتقد أنه كان هناك سنجاب في الغابات،يغازل سلحفاة. |
| Uh, sincap. - Aç olduğunu söylemiştin, Carly. - Onun sincap olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا قلتى انك جائعة يا كارلى لا اعتقد انة سنجاب |
| Önemli değildi... Bir kuş veya sincap öldürmek için... | Open Subtitles | ليس شيئاً كبير، فقط كافي ليقتل طائر أو سنجاب |
| Hobileri: 4 kez vurulmak, 6 kez bıçaklanmak, 1 sincap tarafından ısırılmak. | Open Subtitles | ساقى الحانة ، حقيقه مُضحكه : تم إطلاق النار عليه أربع مرات وطُعن ست مرات ، وقضمه سنجاب واحد التوقع للحياه : |
| Geçen hafta, eve sincap girmiş, ve onu Eric sandım, eve gelip bana sürpriz yaptı zannetim | Open Subtitles | الاسبوع الماضى سنجاب تسلل الى الشقة ولقد اعتقدت انه ايرك وجاء ليفاجئنى |
| Her ne kadar ateş sincabı bir hata olsa da. | Open Subtitles | على الرقم من أن سنجاب النار كان أمراً خاطئً |
| Bir keresinde sincabın tekiyle uzunca konuşmuştuk. | Open Subtitles | أجريت حديثا مطولا مع سنجاب فى احدى المرات |
| Ve eğer nankör olursanız, her zaman onu bunun yerine sincaba dönüştürebilirim. | Open Subtitles | ولو ستكونين ناكرة للجميل, استطيع دائما ان احولها الى سنجاب. |
| Bu son kez bir sincaptan yön tarifi alışımız olacak. | Open Subtitles | , هذة أخر مرة . ناخذ فيها توجيهات من سنجاب |
| Bir kez bir sincapla uzun uzun konuştum. | Open Subtitles | أجريت حديثا مطولا مع سنجاب فى احدى المرات |
| Kuşlar uçuşuyor. sincaplar fındıklarını yiyiyor. | Open Subtitles | حلّقت من فوقنا الطيور، وثمّة سنجاب أكل جوزة. |
| Belki de kırmızı sincaptır. Bu bölgede çok var. | Open Subtitles | على الأرجح , سنجاب أحمر فهو شائع جداً في هذه المنطقة |
| Bir kere bebek bir uzaylı gördüğünü sanmıştı, ama meğersem bir sincapmış. | Open Subtitles | لقد ظن أنه رأى فضائيا صغيرا ذات مرة، لكن تبين أنه مجرد سنجاب |
| Bence fare yemiş olmalısın, ya da kedi başı veya sincap. | Open Subtitles | لذلك أعتقد أنك تأكل رؤوس القطط أو جرذان أو أجزاء من سنجاب |
| Ben tecavüzcü sincaplarla, kuşların, masum kurtları yuvalarından çıkarmalarıyla ve koca bir aileye elektrik verilmesiyle yüzleşiyorum. | Open Subtitles | لقد تواجهت مع سنجاب مغتصب، طيور تختطف ديدان بريئة من منازلهم، و رأيت عائلة كاملة تكهرب. |