Ve bizler ona hayat verip onun sağ kolu olacağız. | Open Subtitles | و نحن من نعطيه الحياة سنقف بجانب يدّه اليمنى ... |
Ama önümüzdeki 90 dakika, belki daha da fazlası burada olacağız. | Open Subtitles | لكننا سنقف في طريقك في الساعة و النصف القادمة |
İkinci gelirse bir restoranda benzincide... ya da ormanlık bir alanda duracağız. | Open Subtitles | فى حالة الحاجة لمرة اخرى, سنقف عند اقرب استراحة, محطة بنزين او منطقة مشجرة. |
İkinci gelirse bir restoranda benzincide... ya da ormanlık bir alanda duracağız. | Open Subtitles | فى حالة الحاجة لمرة اخرى, سنقف عند اقرب استراحة, محطة بنزين او منطقة مشجرة. |
Cılkımız çıkana kadar sevişmek varken burada böylece duracak mıyız? | Open Subtitles | هل سنقف هكذا فقط و ندردش؟ بينما يمكننا ان ننكح عقول بعضنا البعض؟ |
Ne yapmamız gerekiyor, burada durup, adamın ezilmesini mi izleyelim? | Open Subtitles | لكننا لانستطيع تجاهله مايفترض بنا فعله هل سنقف هنا ونراقبه يندهس؟ |
Bundan çok kısa bir süre sonra sen ve ben, William, McKinley Sanat Lisesi'nin konser salonunda olacağız. | Open Subtitles | لجعل ماكنلي مدرسة فنون في فترة قصيرة بداءً من الآن انا و أنت سنقف |
Eğer gerçekten istediğin buysa bugün ve her gün senin yanında olacağız. | Open Subtitles | لذا إن كان هذا بصدق ماتريدينه... فإننا سنقف بجانبك... اليوم وكل يوم |
Siz yaşadıkça hepimiz yanınızda olacağız | Open Subtitles | سنقف جميعا إلى جانبكم طالما حييتما |
Kısa bir süre sonra huzurunda olacağız. | Open Subtitles | خلال فترة وجيزة ، سنقف امامك. |
Bu ideolojilerin karşısında kararlılıkla duracağız. | Open Subtitles | سنقف بحزم في مواجهة هذه الفكرانية |
Yarın, köyde duracak mıyız? - Evet, duracağız. | Open Subtitles | هل سنقف في القرية غدا ؟ |
Beraber denk bir şekilde duracağız. | Open Subtitles | سنقف معاً متساوين |
Bütün gün burada böylece duracak mıyız yoksa bu davetin bir amacı var mı? | Open Subtitles | هل سنقف هنا طوال اليوم,أم أن هناك هدف من أستدعائنا؟ |
Burada götümüzü kaşıyarak duracak mıyız? | Open Subtitles | اذا فقط سنقف هنا مكتوفي الايدي دون أن نفعل شيئ |
Şimdi sadece burada ayakta duracak ve havasızlıktan boğulacağız, bu küçük devasa şeyin içinde. | Open Subtitles | ...الآن إننا سنقف هنا في أصغر وأضيق ...أضخم ...مثير للتفكير |
Eğer kötülük üzerimize gelirse, ölümcül bir hastalık, ya da veba, onun evinin önünce durup ona yalvaracağız. | Open Subtitles | ينبغي للشر أن يأتينا، الوباء أو الطاعون، سنقف أمام هذا المنزل ونبكي له. |
Sorun kendinize burada dikilip o insanların ölmelerini mi izleyeceğiz? | Open Subtitles | إسألوا أنفسكم هل سنقف هكذا ونرى هؤلاء الناس يموتون؟ |