4 sene boyunca, yılda bir milyon dolarlık bağış yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر في تبرّع سنوي بقيمة مليون دولار لمدة 4 سنوات |
Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma yılda yüzde 15'den fazla başarısızlık oranına rağmen güveniyor? | TED | لماذا يعتمد 20 بالمائة من الأزواج على الواقي الذكري لمنع الحمل في حين أن للواقي الذكري معدل فشل سنوي يفوق 15 بالمائة؟ |
Gördüğünüz gibi, üç aylık üretim grafiğimiz % 1,5 artış göstermiş. | Open Subtitles | لذا , كما ترون , أنتاجنا الربع سنوي قد ارتفع بنسبة واحد ونصف |
"Evet, erken, maaş, diyelim, aylık ödeme yapılacak" | Open Subtitles | مرتب سنوي هل لنا ان نقول يصرف شهرياً |
Bu da yıllık kaybın 940 milyar dolar olması demek. | Open Subtitles | الآن سيصبح المبلغ تقريبا 940 بليون دولار يضيعون بشكل سنوي |
yıllık gelenek haline gelmesini umduğum gösteriyi düzenleyelim şimdi: - Balon patlatma. | Open Subtitles | و الأن فلنقم جميعاً بتفجير البالونات بما آمل أن يتحول لتقليد سنوي |
Hayır, o şekilde olmaz. Bak sen Karbeyaz ve tayfası gibi değilsin. | Open Subtitles | لااعمل بهذا الشكل لااحب سنوي واولئك القوم |
Ben ölene kadar, her ay ufak ufak ödeme yaparsın. Emekli maaşı gibi. | Open Subtitles | ادفعي قليلا لي كل شهر حتى أمت كمثل دخل سنوي |
Ve bir tutukluyu hapiste tutmak için yılda ortalama 35,000 dolar harcıyoruz. ve okul yönetimleri bir çocuk beslemek için yılda 500 dolar harcıyor. | TED | وننفق خمسة وثلاثون ألف دولار معدل سنوي من أجل ابقاء سجين داخل السجن ومناطق المدارس تنفق خمسمئة دولار سنوياً لإطعام طفل |
Berbat bir evliliğin ve geride kalmış yılda 62 bin dolar. | Open Subtitles | تحصل ايضا علي زواج حقير ودخل سنوي 62 ألف دولار |
Geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor ve Süperstar Gülüşleri'nin yılda iki kez düzenlenen toplantısına hoş geldiniz diyorum. | Open Subtitles | وأهلا بكم في اجتماع عيادة الأسنان الدولية النصف سنوي والورشات التعليمية |
Chuck'ın babası, Bart Bass vakfı için yılda birkez gerçekleştrilen brunch'a ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | (بارت باس) والد (تشاك) ينظم حفل طعام سنوي لمؤسسته |
James geçimi için yılda 400 paund alacak, bunu alacak kadar büyüdüğü zaman. | Open Subtitles | سيحصل (جيمس) على راتب سنوي مقداره 400 باوند في السنة حالما يصبح كبيراً بما يكفي لاستلامه |
Üç aylık envanteri gözden geçirmek istiyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتكِ تريدين البدء بالجرد الربع سنوي |
Gene altı aylık sağlık muayenesi. | Open Subtitles | ؟ إنه الكشف النصف سنوي |
Yayın bölümünün üç aylık raporu dörtte bilgisayarda olacak. | Open Subtitles | (صوت السكرتيرة) التقرير الربع سنوي عن شركة النشر سيكون على الخط عند الساعة الرابعة |
Ancak son zamanda, herhangi bir enerji şirketinin yıllık raporunun üzerinde bir enerji santrali bulunmamaktadır. | TED | لكن في الآونة الأخيرة، أي تقرير سنوي لشركة كهرباء لا يوجد محطة للطاقة فيه. |
yıllık tasarruf oranımızın %10'a ulaşması tam 50 yılımızı aldı. | TED | فلقد استغرقنا 50 سنة لكى نصل لمعدل ادخار سنوي مقداره 10 بالمئة |
Ömür boyu yıllık 1000 sterin emekli maaşını miras bırakıyorum. | Open Subtitles | أوصى لها بمرتب سنوي قيمتة 1000 جنيه طوال حياتها |
Ve ben kapıyı açtığımda Karbeyaz ona saldırdı. | Open Subtitles | وعندما فتحت الباب هاجمه سنوي |
Kalbimi kırıyorsun, Karbeyaz'cığım. | Open Subtitles | انت تحطم قلبي سنوي |
Evet, sana 12 yıl için, emekli maaşı bağlayacağız. | Open Subtitles | مُعلّق، نعم سنعطى لك إيراد سنوي لمدة 12 عاماً على هذه |