Polisin dediğine göre silahlı soygundan dolayı baya sabıkası varmış. | Open Subtitles | تقول الشرطة أن له سوابق كثيرة في السرقة العنيفة بالإكراه |
Bu tür şeylerde komşunun çıkması hep hoşuma gider ama adamın sabıkası yok, o yüzden sessiz ve ağırdan almak istiyorum. | Open Subtitles | دائما ما أحبذ الجار في مثل هذه الحالات لكن يا جماعة لا يوجد عنده سوابق أريد أن أبدأ بالأشياء البسطية وبهدوء |
Genç yaşını dikkate alarak geçindirmesi gereken bir ailesi olduğunu unutmadan sabıkası da olmadığı ve bir daha yapmayacağına söz verdiği için davacılardan mümkünse onu affetmelerini rica ediyorum. | Open Subtitles | نظراًلحداثةسنه.. وحقيقة أن عنده عائلة يفترضبهأن يعيلها.. ولأنه لا سوابق لديه |
Toyo Central ya da Ryuji Kuroda adına hiçbir suç kaydı yok. | Open Subtitles | ليس هناك هناك سوابق جنائية لكل من ريوجي كورودا أو تويو سنترال |
Senin gibi tahılla büyümüş çiftlik kızı... suç geçmişi yok, karneleri pekiyi dolu, sicili temiz... birkaç hız cezası yemiş. | Open Subtitles | فتاة مزارع لطيفة مثلك بدون أي تاريخ من العنف مستقيمة بلا سوابق بمخالفتين للسرعة فقط |
Hiç Sabıkan yokken neden iki polisi öldürmeye çalışırsın ki? | Open Subtitles | كيف تتخرج من غير وجود سوابق إلى محاولة قتل شرطيَين؟ |
- suç üstü yakaladık. Ve köpek çalmaktan da sabıkası var. | Open Subtitles | ضبطناه متلبساً كما أن لديه سوابق في خطف الكلاب |
Minimum 5 yıl, sabıkası varsa... - ...çok daha fazla olur. | Open Subtitles | أي 5 سنوات كحد أدنى في السجن وإن كان لديه سوابق فستكون مدة العقوبة أكثر |
BPI numarası oldukça iyi de bir sabıkası var. | Open Subtitles | رقم حسابه البنكي و صحيفة سوابق جميلة ماذا ؟ |
sabıkası varsa, veritabanından buluruz. | Open Subtitles | إن كانت لهذا الرجل سوابق فسنجده في قاعدة البيانات |
Kod adı, sabıkası, pasaportu yok. | Open Subtitles | بدون أسماء مستعارة ولا سوابق. وبدون جواز سفر. |
İkisinin de parası vardı, ama ikisi de soyulmamış. Ayrıca ikisinin de sabıkası varmış. | Open Subtitles | الإثنان لديهما أموال, ولا أى منهم تمت سرقته, ولديهم سوابق |
Hepsini araştırdık. Sadece deli hokey annesi Mary'nin kaydı var. | Open Subtitles | مررنا بهم جميعاً , فقط أم عاملة مجنونة لها سوابق |
Aynı suçtan Daha önce kaydı da bulunduğu için ağır şekilde cezalandırıImalıdır. | Open Subtitles | أيضاً لديه سوابق سوء معاملة لذلك، لا بدّ له أن يُعاقب بشدّة |
Şiddet geçmişi yok. Birkaç trafik cezası dışında kaydı olmayan biri. | Open Subtitles | بدون أي تاريخ من العنف مستقيمة بلا سوابق |
Zaten önceden Sabıkan vardı, işsizdin de. | Open Subtitles | وبما أن لديك سوابق ستذهب إلى السجن مكانه |
Hiçbir yerde bulunmayacaklar ve sabıkaları olmayacak. | Open Subtitles | لن يكونوا في اي ملف حكومي و لن تكون لديهم صفحات سوابق اجرامية |
Zaman yolculuğu için bir emsal yok o yüzden kesinlikle çalacağımı söylemezdim. | Open Subtitles | حسنا , ليس هناك سوابق قانونيه للسفر عبر الزمن . لذلك بالضبط لن اقول عنها سرقه |
2 çocuğumuz oldu. Onun daha önceden 2 tane vardı. | Open Subtitles | لقد حصلنا على 2 مع بعض لقد كان لها سوابق |
Ağzı motor yağı dolu bir çalıntı mal tüccarı... otomatik silahlar, hepsi sabıkalı bazı Asyalı serseriler... | Open Subtitles | هناك تاجر مسروقات في فمه أنبوب زيت وأسلحة متطورة لدينا سوابق لهؤلاء الفتيان |
Ayrıca uzun bir hayvan tacizi geçmişleri olur. | Open Subtitles | ثانياً، يكون لديهم سوابق في تعذيب الحيوانات |
Böyle bir hortumla doldurulup Glastonbury'li eski bir suçlu tarafından haftada bir klorlanmaması lazım ama fikir aynı. | Open Subtitles | وليس عن طريق خرطوم ويضاف إليها الكلور عن طريق صاحب سوابق من غلاستونبيري ولكن الفكرة هي نفسها |
Kadın, kız kardeşin sahtekarlıktan hüküm giydiğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول أن شقية القتيلة لها سوابق في الإحتيال |
Sabıka kaydın varsa bizim için çalışamazsın. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تعمل هنا بينما لديك سوابق. |
Chatman Daha önce de bu tür davranışlarda bulundu mu? | Open Subtitles | هل كان لتشاتمان سوابق بهذا النوع من السلوك قبل ذلك؟ |