"سوف تجلس" - Traduction Arabe en Turc

    • oturacaksın
        
    • üzerinde oturmuş olacaklar
        
    • oturacağını
        
    Oğlumsun, masaya oturacaksın ve yemek yiyeceğiz. - Yani onu ara. Open Subtitles و أنت سوف تجلس و نحن سوف نتعشى لذا اتصل بها
    Ayaklarının üstünde durabilecek seviyeye gelene kadar oturacaksın. Open Subtitles سوف تجلس على الكرسي المتحرك حتى تعود للوقوف على قدميك.
    Hafta sonunun bitimine yakın onun suitinde onunla baş başa oturacaksın ve sunumunu yapacaksın. Open Subtitles لذلك عند نهاية الأسبوع سوف تجلس معه رجل لرجل في جناحه الخاص و تسلمه هذا العرض التقديمي
    Oldukça basit, saygın ve güneş yağı sürünmüş tatlı hatunlar bütün gün senin üzerinde oturmuş olacaklar. Open Subtitles إنه بسيط، إنه يتميز بالكرامة والفتيات الجميلات المغطيات بالزيت سوف تجلس عليك طوال اليوم
    Oldukça basit, saygın ve güneş yağı sürünmüş tatlı hatunlar bütün gün senin üzerinde oturmuş olacaklar. Open Subtitles إنه بسيط، إنه يتميز بالكرامة والفتيات الجميلات المغطيات بالزيت سوف تجلس عليك طوال اليوم
    Bu gece masamda oturacağını bilmeni isterim. Open Subtitles وفقط أريدك أن تعرف بأنك سوف تجلس في طاولتي الليلة.
    Bir gün o tahta sen oturacaksın ve senin söylediğin şey doğru olacak. Open Subtitles وفي يوم من الأيام سوف تجلس على العرش والحقيقة سوف تكون الذي تجعله حقيقة
    Şimdi hayatın boyunca yerde mi oturacaksın? Open Subtitles الآن سوف تجلس هناك على الأرض لبقية حياتك؟
    Yüzbaşı Sisk, devam ettiği sürece... o mahkemede oturacaksın. Open Subtitles و سوف تجلس فى تلك المحكمة و تسمح
    Sonsuzluğa ulaşmak için tanrıların ve tanrıçaların yanında oturacaksın. Open Subtitles سوف تجلس بجانب إله جميع الآلهات
    Irak'a giderken uçakta 18 saat boyunca oturacaksın. Open Subtitles سوف تجلس في طائرة لمدة 18 ساعه إلى "العراق"
    Öyle pis pis mi oturacaksın? ... ...yoksa temizlenecek misin? Huzur içinde yatsın, kardeşin Ebor'a bunu söylememe hiç gerek olmazdı. Open Subtitles سوف تجلس فى مكانك لا يمكنك ان تخبر هذا
    Tek gözlü olan! Benim yanıma oturacaksın sen! Open Subtitles أنت صاحب العين الواحدة سوف تجلس بجواري.
    Burada mı oturacaksın? Open Subtitles هل سوف تجلس هنا فقط؟
    - Artık değil. Benimle oturacaksın. Open Subtitles ليس بعد الآن, سوف تجلس معي
    Cidden Dalia Hassan'ın kocasını öldüren katillerle aynı masaya oturacağını düşünüyor musun? Open Subtitles (أتظن حقاً أنّ (داليا حسان سوف تجلس إلى الطاولة مع الأشخاص الذين قتلوا زوجها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus