Ama yolun ilerisinde, başka bir şey bulacak. | Open Subtitles | وفي مكان ما على الطريق سوف يجد شيئاً آخر |
Herkes bir gün ormandaki ağacını bulacak bence, hatta sen bile. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن كل إنسان سوف يجد نصفه الآخر يوماً ما.. حتى أنتِ |
Kalbi tamamen arındığı zaman, Özgürlüğüne giden anahtarı kendisi bulacak. | Open Subtitles | عندما قلبة يخلص حقاً , هو سوف يجد المفتاح الى الحرية |
- Bekle de adam evine yerleşsin ondan sonra pazar günlerini geçirmek için daha güzel bir yol bulacaktır. | Open Subtitles | . دعوه يتأقلم مع جو هذه المدينة سوف يجد طرقاً جيدة ليقضي أوقات فراغه بأمور جيدة |
Finn Montgomery seninle konuşmak için bir yol bulacaktır. | Open Subtitles | وفي مكان ما، بين كل هذا فإن فين مونتجري سوف يجد طريقة ليتحدث بها إليك |
Eğer yüzde 90'lık bir hedefiniz olursa, işin içindeki herkes yüzde 10'luk dilimin içinde olmak için bir sebep bulur. | TED | إذا كان لديك هدف تحقيق نسبة 90٪، سوف يجد كل شخص في الشركة سبباً لكي يكون من 10٪. |
Er ya da geç, adam kaseti bulacak ve izleyecektir. | Open Subtitles | أجلا ام عاجلا سوف يجد الشاب الشريط وسيشاهده |
Demek oluyor ki eğer önümüzdeki iki dakika içinde onunla görüşemezsem kendini ölü bulacak. | Open Subtitles | يعني اذا لم اتحدث معك في الدقيقتان القادمتين, سوف يجد نفسه ميتاً, |
Moğol ordusu kapıma gelecektir ve kılıcım kaderinde olduğu üzere barbarın kalbini bulacak. | Open Subtitles | وحشود المغول ..ستتحطم على جداري ..وسيفي سوف يجد مصيره في قلب البربري |
Ona kafatası kırma tankını göster, birlikte olacak başka birisini bulacak. | Open Subtitles | أظهر له شاحنة كسر الجماجم و سوف يجد شخص آخر لعبث معه |
Bir dakika beyler. Sanırım Decker gerçekten bir şeyler bulacak. | Open Subtitles | انتظروا لحظة, ايها الرفاق ,أعتقد ان ديكر في الواقع سوف يجد شيئا |
Munsey bana yeni bir iş bulacak. Hep bulmuştur zaten. | Open Subtitles | . مانسي) سوف يجد ليّ عمل آخر) دائماً لديّه أعمـــال |
Gel. Gurgi kayıp domuzcuğu bulacak. | Open Subtitles | تعال جارجي سوف يجد الخنزير الضائع |
Başka bir dedektif o adamı bulacak. | Open Subtitles | محقق أخر هو من سوف يجد هذا الشخص |
Geçmişimizyinede önümüze çıkmanın bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | الماضي الذي تركناه سوف يجد طريق للوصول إلينا |
Eminim Üstat Yoda yardım göndermenin bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | انا متأكد ان السيد يودا سوف يجد وسيلة لانقاذنا |
Elbette sırnaşık sevgisini takdir edecek birisini bulacaktır. | Open Subtitles | هو سوف يجد شخصاً يقدر طريقته في الحب المفعم |
Elbette sırnaşık sevgisini takdir edecek birisini bulacaktır. | Open Subtitles | هو سوف يجد شخصاً يقدر طريقته في الحب المفعم |
Eğer Narcisse beni incitmek istiyorsa, bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | إذا نارسيس عازم على إيذائي، سوف يجد وسيلة |
Eğer korku ve suçluluk gibi negatif duyguları bastırırsak özellikle de uyku yoksunluğu üstüne üstlük bilinçaltımız bu duyguları işlemenin bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | خاصةً اذا احرمتي نفسك من النوم عقلنا الباطن سوف يجد طريقة لمعالجة تلك المشاعر |
Ama şu an çatışmaya devam edersek bizi öldürmenin bir yolunu bulur. | Open Subtitles | لكن الآن إذا اقترفنا خطاً واحداً سوف يجد طريقة لقتلنا |