birlikte yemek pişirmenin asıl olayının beraber olmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن المغزى من الطهي سويًا هو أن نكون سويًا |
Büyük kubbe ona beraber dokunduğumuzda karşılık vermiş radyoyu yeniden çalıştırmıştı. | Open Subtitles | ،القبّة الكبيرة تستجيب عندما نلمسها سويًا وجعلت الإذاعة تعمل مرة أخرى |
Kendi aranızda çatışma yaşadığınız için Kasa'ya hep beraber gireceksiniz. | Open Subtitles | بما أن هناك حرب بينكما دائمًا ستدخلون جميعًا القبة سويًا |
birlikte yemek hazırlayabilecekleri bir yerin buna uygun olduğunu düşündüler. | TED | واعتقدوا أن إعداد الطعام سويًا في مكان ما قد يفيدهم. |
Biz, insan ailesinin bir araya gelip bize zarar vermek isteyenlerden daha net ve daha güçlü bir mesaj gönderebileceğini kanıtladık. | TED | لقد أثبتنا أن بني البشر يمكن أن يتحدوا سويًا ويبعثوا رسالة أكثر إشراقًا وتأثيرًا من الأصوات التي تريد إلحاق الضرر بنا. |
Son altı haftayı beraber yaşayabilelim diye söz verdiğim her şeyi yaparak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الست أسابيع الماضيه وأنا أفعل كل شيء وعدته لكي نكون سويًا |
Hep beraber langırt oynuyor, şarkı söylüyor iyi vakit geçiriyorlardı. | Open Subtitles | وكانوا يلعبون كرة الطاولة ويغنون سويًا ويقضون وقتًا ممتعًا حقًا |
Fakat eğer gerekiyorsa öğrencileriniz bu ön adımları beraber geliştirebilirler. | TED | ولكن إن أردت، فإن طلابك يمكنهم بناء هذه الخطوات الجزئية سويًا. |
Elektrikli ütümüz yoksa komşuya gider hep beraber ütü yapardık. | Open Subtitles | إن لم يكن لدينا مكواة كهربائية كنّا نذهب إلى الجيران ونكوي سويًا |
Geri dön bana. Bu kasabadan da beraber gideceğiz. Bana güvenmelisin, tamam mı? | Open Subtitles | عد إليّ وسنغادر هذه البلدة سويًا يجب أن تثق بيّ، حسنًا؟ |
beraber çalışamayacağız demek değil ki bu. | Open Subtitles | ..هذا لا يعني.. أنه يمكننا العمل سويًا ..بالتفاوض |
Ben sadece biraz beraber zaman geçirmek istemiştim. | Open Subtitles | أدري، فقد اعتقدت أنه سيكون من اللطيف لو قضينا بعض الوقت سويًا |
beraber geçirdiğimiz son Noel'di. Sizden önce... | Open Subtitles | هذا كان آخر عيد ميلاد قضيناه سويًا قبلما أنت.. |
beraber bir kaplıca merkezine falan gidersiniz. | Open Subtitles | يمكنكم قضاء يوم بمنتجع صحّي سويًا لتتسنّى لكم معرفة بعض |
Yeniden beraber çalışmak eğlenceli olur demiştim. | Open Subtitles | ظننته سيكون ممتعًا، أن نعمل سويًا من جديد. |
Tüm bunlar olduğundan beri siz ikiniz birlikte çok zaman geçirir oldunuz. | Open Subtitles | لقد كنتما تقضيان الكثير من الوقت سويًا منذ أن حدث كل شيء |
aynı şekilde, ilk önerim takım çalışması aktiviteleri olurdu, özel bir kursta bir araya gelmeleri. | TED | وبنفس الطريقة، اقتراحي الأول كان التفكير حول نشاط لبناء الفريق، ربما جمعهم سويًا بدورة متخصصة. |
Ve boyanan binalar, bir arada duran, çok farklı geçmişe sahip insanları anlatan bir bölgedeki mimarı eserler olabilirdi. | TED | وستصبح المباني المطلية بمثابة منحوتات على أرض الطبيعة تتحدث عن اُناس ذوي خلفيات مختلفة جدًا وقفوا سويًا. |
ve geçen haftaya kadar bunun olacağını gerçekten bilmiyordum, hepimizi birlikteyiz sonunda, çok uzun zamandan sonra, Javier'le. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حقًا إذا ما سيحدث هو أننا نكون سويًا أخيرًا بعد فترة طويلة للغاية، مع جافير |
Yani belki ikimiz de aynı masaya oturup yemek yiyebiliriz. | Open Subtitles | لربما يمكن لكلانا الجلوس في نفس الطاولة سويًا وتناول الطعام |
Arkaya bakıp ailemizin yaşadıklarını görünce herkesin yaşadıklarını o acıları görünce anladım ki bunları aşmanın tek yolu birbirimize tutunmak. | Open Subtitles | ،عندما أتذكّر ما قاسته عائلتنا ما قاساه الجميع وأرى كل ذلك الألم أدرك أننا نجونا من كل ذلك بتكاتفنا سويًا |
Yürüyün. Birbirinizden ayrılmayın. | Open Subtitles | حسنًا، استمروا في التحرك، وابقوا سويًا |
Tabii ki çiftiz. | Open Subtitles | بالطبع نحن سويًا. |
Gözlüğün uçlarını birbirine sürtüp devreyi tamamla. | Open Subtitles | لامس يدي النظارة سويًا لإكمال الدائرة |
Biz birlikteyken onunla sikiştin ve bunun için senden nefret ediyorum amına koyayım. | Open Subtitles | لقد كنّا سويًا وقمت بمضاجعتها وانا حقًا أكرهك بسبب فعلتك هذه |
Lakin gördüğün gibi, iki insan aşık olduğunda birlikte yaşarlar birbirlerine alışırlar. | Open Subtitles | لكن، عندما يقع شخصان بالحب ويعيشان مع بعضهما يلتزمان بالعيش سويًا للأبد |
Az önce birlikteydik. Tüneldeydik, sonra ayrıldık. | Open Subtitles | كان معي منذ برهة كنا في الأنفاق سويًا ثم افترقنا |