Birlikteyken benim için kötü olan pek çok şey yaptık. | Open Subtitles | فعلنا الكثير من الأشياء التي كانت سيئة بالنسبة لي معا. |
Dolaşım için şehir, iyi bir haber için kötü haber. | Open Subtitles | أخبار سيئة بالنسبة للمدينة و جيدة للمتداولين |
Bu aralar her şey benim için kötü gidiyor ama senin için daha da kötü... | Open Subtitles | على قدر ما هى الأشياء سيئة بالنسبة لى, هىأسوءبالنسبةلك. |
Bu adam kendi benliğiyle o kadar dolu ki atın üstünde durabilmesine şaşıyorum. Daima bu arkadaşlığın senin için kötü olduğunu düşünmüşümdür, Emma. | Open Subtitles | ذلك الرجل مغرور بنفسه استغرب انه يستطيع البقاء على ذلك الحصان لطالما اعتقدت بان هذا الصداقة سيئة بالنسبة لك , ايما |
Çok güzeldi. Orta halli bir çift için fena bir hayat değildi. | Open Subtitles | .. كان جميلاً لم تكن حياة سيئة بالنسبة لثنائي من الطبقة المتوسطة |
Sanki keyfi pek yerinde değilmiş gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدو وكأنه يعاني من رحلة سيئة بالنسبة لي |
Senin için. Benim için kötü fikir. | Open Subtitles | بالنسبة اليك , لكنها فكرة سيئة بالنسبة لي |
Yani, hem senin için hem de benim için kötü. Özellikle benim için. | Open Subtitles | انا اقصد , هي سيئة بالنسبة لك وبالنسبة لي خاصة انا |
Sayende onun için kötü hissedemeyecek miyim yani? | Open Subtitles | أنت ستعمل تجعل من ذلك لا أستطيع حتى يشعر سيئة بالنسبة له الآن؟ |
Bu da senin için kötü haber. | Open Subtitles | وهذه أخبار سيئة بالنسبة لك هذه هي الطريقة التي يختارهم بها |
Bu da diğer kayıp ajanlar için kötü haber. | Open Subtitles | و هذا يعني أخبار سيئة بالنسبة للعميلين المفقودين. |
Bu da senin için kötü haber oluyor. | Open Subtitles | التي تعتبر نوعًا ما أنباء سيئة بالنسبة لك |
Ve ayrıca küçük bir tecrübe, bir delikanlı için kötü bir şey midir? | Open Subtitles | ومعذلك، إنهـاتجربةصغيرة... تجربـة سيئة بالنسبة للولد؟ |
- Senin için iyi, benim için kötü. | Open Subtitles | -بالنسبة لكَ ، ولكنها فكرة سيئة بالنسبة لي |
Evet ama ailesi için kötü haber. | Open Subtitles | نعم , اخبار سيئة بالنسبة لعائلته |
Senin için iyi, benim için kötü. | Open Subtitles | جيد جدا بالنسبة لك، سيئة بالنسبة لي. |
Hawks için kötü haber olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ليس أنباء سيئة بالنسبة لفريق هوكس |
- Bizim için kötü olmadıklarını göstermez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنها ليست سيئة بالنسبة لنا |
Yani sonu Laila için kötü olabilir. | Open Subtitles | اقصد , يمكن ان تكون سيئة بالنسبة لليلا |
- İngiltere için kötü aslına bakarsanız. | Open Subtitles | سيئة بالنسبة لبريطانيا، في الواقع. |
- Simon için fena değil. | Open Subtitles | حسنا، انها ليست سيئة بالنسبة للسايمون البسيط |
Sanki keyfi pek yerinde değilmiş gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدوا و كأنها رحلة سيئة بالنسبة لي. |