"سيارةِ" - Traduction Arabe en Turc

• araba
• arabasında
• arabanın
• arabası
• arabasına
• arabasının
• arabasna
• arabasını

Dallas'ın araba telefonuyla hayatımın en önemli telefon konuşmasını yaptım.
أَمْسكُت هاتفَ سيارةِ دالاس سيّئ وقمت بالإتصال الأهم في حياتي

Orada, bir araba kapısında sallanmayı hiç istemezdim.
أتعرف يا رجل، أنا أَكْرهُ الصعود هناك هكذا وأكون معلقاً بباب سيارةِ

Orada, bir araba kapısında sallanmamayı hiç istemezdim.
أنا أَكْرهُ الصعود هناك مثل ذلك ولا التعلق بباب سيارةِ

Annemin arabasında ne yapıyorsun!
بِحقّ الجحيم ما تَعْملُ في سيارةِ أمِّي؟

Patinaj yaparak uzaklaşan bir arabanın sesini duyanlar var.
عِنْدي شاهدان إثنان أيضاً. يَقُولونَ بأنّهم سَمعوا على بعد صراخ سيارةِ.

Birinin arabası bozulursa onu karbon dioksit zehirlenmesinden kurtaracağız...
في حالة توقّف سيارةِ شخص ما. هننقذهم من تَسَمّم غاز أوّل أكسيد الكاربونِ.

Sen de Dr. Troy'un arabasına zarar vererek mi intikam aldın?
وأنت إنتقمتَ بتَخريب سيارةِ الدّكتورِ تروي؟

O da devriye arabasının ön camında bulduğunuz kovandı.
علبة الخرطوشة التي وَجدتَ في الزجاجة الأماميةِ مِنْ سيارةِ الدوريةَ.

Annem, ben çok küçükken bir araba kazasında ölmüş.
أمّي قُتِلتْ في حادث تحطّم سيارةِ عندما كُنْتُ شابَ انني لا أَستطيعُ حتى تذكّرْ وجهَها.

Astoria'daki en önemli haberler genelde okulun yönetim kurulu toplantıları araba kazaları ve ağaçta kalan kediler olur.
كما تعرف يوم اخبار كبير في إستوريا أجتماع مجلس إدارةُ مدرسةِ، حطام سيارةِ وقطّة في الشجرةِ. تلك أخبارُ كبيرةُ

Lastiği patlak terkedilmiş bir araba ve ayak izlerinin gittiği yönü bulduk.
حَصلنَا على سيارةِ متروكةِ، a إطار مستوي وآثار تَترأّسُ مِنْ ذلك الإتّجاهِ.

Bir araba hırsızı patronu tarafından zehirlenmiş.
أي لصّ سيارةِ أصبحَ مُسَمَّماً مِن قِبل رئيسِه.

Ben de biçtiğim çimlerimi araba mezarlığına götürürüm.
أنا سَأَضِعُ زركشةَ ساحتِي في ميثاق سيارةِ.

Teşekkürler. Şimdi, bana alacağınız araba hakkında konuşabilir miyiz?
الآن، هلا تحدثنا َ عن نوعِ سيارةِ التي ساحصل عليها؟

Artık sana ne araba, ne telefon ne de Holoband var.
لا إمتيازاتَ سيارةِ لا هاتفَ، لا جهاز معلومات

Polis arabasında daima yanında biri olur mu?
في سيارةِ الشرطةَ , هَلْ تكون دائماً مَع شخص آخر؟

Bu salı günü Salvatore'nin arabasında kaydedilmiş.
هذه مِنْ سيارةِ سالفاتور ليلة الثّلاثاء.

Fare'nin arabasında bulduğun silahtan atılmış.
مِنْ نفس البندقيةِ التي وَجدتَ في سيارةِ الجرذِ.

Yani sadece olay yerinde değil, kiralık arabanın içinde de bulunmuş.
لكي لا فقط ضِعْه في المشهدِ. الذي يَضِعُ مالكولم داخل سيارةِ أجرتِهم.

Evet. arabası çalışmadı. Bu yüzden onu otobüsle eve bıraktım.
سيارتها لا تعمل، لذا أنا أَخذتُها للبيت فى سيارةِ.

Sanırım hamile bir kadının kurbanın arabasına... yolcu tarafından bindiğini gördüklerini söylemişlerdi.
أعتقد قالوا رَأوا a إمرأة حبلى دُخُول سيارةِ vic مِنْ جانبِ المسافرَ.

Heidi'nin arabasının direksiyonundaki kanlı parmak izinin sahibiyle aynı kişiye ait olduğunu söylemek de mümkün değil.
كطبع الإصابع الدامي مِنْ التسيير تحرّكْ في سيارةِ هيدي.

Barney Quill'in arabasna ve oteldeki odasna da baktk.
نبحثا في سيارةِ بارني وغرفته في الفندقِ.

Bebek Bing'in servis arabasını izliyorum.
أَنا على طفل رضيعِ bing عربة بركةِ سيارةِ.