"سيتفهم" - Traduction Arabe en Turc

    • anlar
        
    • anlayacak
        
    • anlayacağından
        
    • anlayacağını
        
    • anlardı
        
    • anlayabilecek
        
    • anlayış gösterecektir
        
    • anlayışla karşılayacaktır
        
    • anlayabildi
        
    • anlayacağına
        
    • anlayacaktır
        
    İstemene gerek yok ki,poponu çıkar. Kelimelere gerek yok. İşareti anlar. Open Subtitles فقط ميلي إليها، دون أي كلمات سيتفهم الإشارة
    O anlar. Sana da âşığım. Open Subtitles سيتفهم ذلك، فأنا واقعة في غرامك كذلك
    Babanız anlayacak. - Ve biliyorum ki sizinle gurur duyar. Open Subtitles سيتفهم أبوك الأمر , و أنا واثق أنه سيكون فخوراً
    Bak bir kaç gün zihnini dinlendir. Herkesin bunu anlayacağından eminim. Open Subtitles اسمع، خذ بضعة أيام، صفّي تفكيرك أنا متأكد بأن الجميع سيتفهم
    Tanrı'nın onu anlayacağını söyledim. Pişman olduğu sürece affedileceğini söyledim. Open Subtitles اخبرته بأن الرب سيتفهم, وسيكون غفوراً
    Paris'teki Rick olsaydı, anlatırdım. O, beni anlardı. Open Subtitles ريك الذي عرفته في باريس كان سيتفهم الأمر.
    Seni bulmam-- ...anlayabilecek tek kişinin sen olduğu söylendi bana. Open Subtitles قيل لي ان علي ايجادك وانك الوحيد الذي سيتفهم من اخبرك؟
    Eminim ki Ateş Lordu, ona ihanet nedenini öğrenince anlayış gösterecektir. Open Subtitles أنا متأكد أن سيد النار سيتفهم عندما تشرح له سبب خيانتك
    Louis birazcık geç kalmanı anlayışla karşılayacaktır. Open Subtitles أن متأكدة بأن لويس سيتفهم لو تأخرتِ قليلاً
    Eminim Michael da Martin ile eskiye dayanan bir ilişkimiz olduğunu anlar ve bunu kişisel olarak almaz. Open Subtitles وأنا واثقة من أن "مايكل" سيتفهم أن لديّ تعاملاً سابقاً مع "مارتن" ولن يأخذ الأمر على محمل شخصي.
    - 80'lerdeyiz, insanlar bunu anlar. Open Subtitles -نحن فى عام 1981، سيتفهم الناس ذلك
    Salmoneus'a ilgilenmediğimi söyle, o anlar. Open Subtitles أخبري (سالمونيوس) إني.. أوه.. لست راغب بهذا هو سيتفهم بالتأكيد
    Fakat sanırım oğlu bunu anlayacak ve kin duygusu olmayacak veya ihmal edilmiş olmayacak. TED و لكني أعتقد بأن ابنه سيتفهم ذلك و لن يكون لديه أي شعور بالحسد أو الضغينة أو إحساس بالإهمال
    Televizyonda iyi biri gibi görünüyor. anlayacak. Open Subtitles . يبدو شخصًا طيبًا على التلفاز . سيتفهم الأمر
    Yapacak işlerim var. Beni anlayacak biri varsa... Open Subtitles لديّ بعض اشياء لأفعلها لقد فكرت بأن لو أن أيّ أحد سيتفهم
    anlayacağından eminim. Open Subtitles لا تقلق بخصوص والدك أنا واثقة انه سيتفهم
    Yapmak istememenin nedenini anlayacağını sanmıyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أنه سيتفهم غدم قيامك بالأمر
    Paris'teki Rick olsaydı, anlatırdım. O, beni anlardı. Open Subtitles ريك الذي عرفته في باريس كان سيتفهم الأمر.
    Bunu yapmak zorunda olduğumu anlayabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles (كلوي)، أنت الشخص الوحيد الذي سيتفهم لماذا توجب عليّ فعلها
    Bu durumda sanırım Tanrı anlayış gösterecektir. Open Subtitles أظّن أن الرّب سيتفهم,في هذه الحالة
    Ama eğer ilişkinizde aşılması zor bir sorun varsa bu oyuna devam etmek istemezsen insanlar anlayışla karşılayacaktır. Open Subtitles لكن إذا كان هنالك عقبة لا يمكن التغلب عليها في علاقتكما الجميع سيتفهم ذلك
    Ne o anlayabildi ne de ben. Open Subtitles " و هل سيتفهم الأمر أم سأتفهم الأمر "
    Bunu anlayacağına biraz olsun inanmalısın. Open Subtitles و يجب أن يكون عندك أيمان إنه سيتفهم ذلك فى يوم من الأيام
    Hiçbiri senin suçun değildi, eminim bay Slate bunu anlayacaktır. Open Subtitles لا شيء من هذا كان خطؤك السيد سليت سيتفهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus