Bilirsin, sonunda o kadar zengin olacaksın ki, ...muhtemelen kendin cumhuriyetçi olmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | , كما تعلمين , سينتهي بكِ الأمر ثرية للغاية مما سيتوجب عليكِ أن تكوني جمهورية |
Çünkü biz evlenip çocuk sahibi olursak sen de torun sahibi olacaksın. O zaman beni sevmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | كلا ، لأنه إن تزوجنا وحظينا لأطفال فسيكونوا أحفادكِ ، لذا سيتوجب عليكِ حبي |
Sonra da ona anlatmak için bir yol bulmak zorunda kalacaksın ya da bu evi ikiniz için almadan önce ona söylemenin bir yolunu bulacaksın. | Open Subtitles | سيتوجب عليكِ معرفة طريقة لتخبريه أو البحث عن وسيلة لمنعه من شراء هذا المنزل لكما |
Jenny Mills'in yaşadığı tüm maceralar hakkında herşeyi bir gün anlatmak zorunda kalacaksın biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين ، في يوم ما سيتوجب عليكِ أعطائي ملخص كامل عن مغامرات جيني ميلز |
Bakımı için bir şekilde ödeme yapman gerekecek. | Open Subtitles | بالتأكيد,سيتوجب عليكِ الدفع لعلاجها,بطريقةً ما |
Yıllık fotoğrafını, sonbaharda kaçıran... sefillerle çektirmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيتوجب عليكِ أخذ صورة كتابك السنوي... مع كل الفاشلين الذين لم يسلموها في الخريف |
- bir gün doğruyu söylemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | و لن يحترموني لو - يوماً ما , سيتوجب عليكِ الاعتراف - |
Evet. Onunla çok yakın çalışmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | أجل، سيتوجب عليكِ العمل بالقرب منه. |
Rosalie'yi bensiz baştan çıkartmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيتوجب عليكِ اغواء (روزالي) بدون تواجدي معك |
O külotu elbet bir gün değiştirmek zorunda kalacaksın Chapman. | Open Subtitles | (في يومٍ ما, سيتوجب عليكِ تغيير سروالكِ, (تشابمان |
Eğer çıkacaksak, hiç değilse arada bir dediğimi dinliyor gibi yapman gerekecek. | Open Subtitles | -لاتفعلي هذا اذا كنا سنتواعد , سيتوجب عليكِ على الأقل |
Drew ile her gün prova yapman gerekecek. - Başlama yine. | Open Subtitles | سيتوجب عليكِ التدرب مع (درو) كل يوم تقريباً |