"سيتوجب عليهم" - Traduction Arabe en Turc

    • zorundalar
        
    • zorunda kalacaklar
        
    Delikleri derince dolduracağız. Bize ulaşmak için kazmak zorundalar. Open Subtitles سنسدّ الجحور بشكل عميق سيتوجب عليهم الحفر لإخراجنا
    Teker teker gelmek zorundalar. - Yakınımda dur. Open Subtitles سيتوجب عليهم القدوم إلي واحداً تلو الآخر
    Yeni avlanma stratejileri geliştirmek zorundalar. Open Subtitles سيتوجب عليهم اتّباع ،استراتيجيات صيدٍ جديدة
    Eğer bunu kanıtlarsak Steve'in gerçekten nasıl öldüğünü kabul etmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles إذا فضحنا ذلك، سيتوجب عليهم أن يعترفوا كيف مات ستيف حقا
    O guzel yuzu sanirim bundan sonra, radyo'ya cikarmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles سيتوجب عليهم أن يضعوا وجهه الجميل على المذياع
    Hürmetlerini sunmak için cenazeme geldiklerinde sıraya girip beklemek zorunda kalacaklar. Open Subtitles وعندما يأتون ليقدموا الإحترام سيتوجب عليهم الإنتظار في الصّف.
    Daha sonra bir şey bulduğumuz takdirde, bulguları değiştirmek zorundalar. Open Subtitles إن عثرنا على شييء ما فى الأمام سيتوجب عليهم تغيير النتائج.
    Seni geri istiyorlarsa para ödemek zorundalar. Open Subtitles واذا أرادوا أستعادتكم سيتوجب عليهم الدفع
    Onlar da günün birinde rüyadan uyanmak zorundalar. Open Subtitles والحالمون في النهاية سيتوجب عليهم أن يستيقظوا
    Başlarının çaresine bakmak zorundalar. Hadi ! Open Subtitles سيتوجب عليهم أن يعتنوا بأنفسهم ..
    Acele etmek zorundalar. Open Subtitles سيتوجب عليهم أن يسرعو لدينا خط بالأعلى
    Hayır. Neden olduğunu açıklamak zorundalar, değil mi? Open Subtitles كلا, سيتوجب عليهم شرح السبب, أليس كذلك؟
    Kıpırdatmak zorundalar. Müvekkiller dava açacak. Yani? Open Subtitles في تحريك اصبعا من أجلنا - سيتوجب عليهم هذا، وإلا العملاء سيقاضونهم -
    İşi ciddiye almıyorlarmış gibi görünebilir, ama gerçekten ciddi bir şekilde yaptılar, çünkü hayatlarının sonuna kadar radyoaktivite ile yaşamak zorunda kalacaklar. TED يبدو أنهم لم يأخذوا العمل على محمل الجد ولكنهم بالفعل قاموا بذلك لأنه سيتوجب عليهم العيش مع النشاط الإشعاعي طوال حياتهم.
    Beni öldürmek zorunda kalacaklar çünkü hayatta içeri girmem. Open Subtitles سيتوجب عليهم قتلي لأنني لن اعود للسجن
    Ama o zaman da bir avuç sigara tiryakisiyle uğraşmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles بعدها سيتوجب عليهم التعامل مع مجموعة من... المدخنين الخارجين عن القانون!
    Artık beni ciddiye almak zorunda kalacaklar. Open Subtitles -و الآن سيتوجب عليهم أخذي على محمل الجد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus