Muhtemelen öyle, efendim, ama gerçek şu ki görünürde suçları yok. | Open Subtitles | ربما لا سيدي , ولكن في الحقيقة لم يرتكبوا اي جريمة |
Kusura bakmayın efendim ama bu konuda Başkomiser'i aramak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | أنا أسف يا سيدي, ولكن يجب أن أخبر الرئيس بهذا الأمر |
Bunu anlıyorum, efendim. Ama bu kadar mı iyi çalışmalıyız? | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك , سيدي ولكن أيجب علينا أن نعمل بشكل جيد ؟ |
Kızım nişanlandı... onu kutluyorduk. Böldüğümüz için üzgünüm bayım, ama eşinizle konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أنا آسف على ذلك يا سيدي ولكن علينا التحدث مع زوجتك. |
Pekala, teknik olarak değilim bayım, ama asıl piç sensin. | Open Subtitles | حسناً .. بدون تخصيص , سيدي ولكن أنت النذل |
Doğal olarak lordum, ama seçkinler endişeli. | Open Subtitles | بالتأكيد سيدي, ولكن لا تتوافر حماية الى النبلاء |
Evet efendim, fakat kritik durumda, bilinci yerinde değil, çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | نعم سيدي ولكن حالته حرجة، فهو فاقد الوعي، وفقد الكثير من الدماء |
Rekabet işe yarıyor, efendim, ama adamlar düşmandan daha çok birbirlerinden nefret ediyor olması sizi rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | المنافسة مفيدة يا سيدي, ولكن ألا تقلقك ؟ ربما يكره الرجال بعضهم البعض أكثر مما يكرهوا العدو |
General bu bilgiyi neden aldı bilmiyorum ama, efendim ama bir tahminim var. | Open Subtitles | لا اعلم ما هو المكان الذي حصل اللواء على معلوماته منه يا سيدي ولكن باستطاعتي أن أخمن |
Evet, hepimiz bir zaman gitmek zorundayız, efendim, ama zamanını seçebiliriz. | Open Subtitles | نعم كلنا يجب أن نذهب في وقت ما، يا سيدي ولكن يمكننا أن نختار متى |
Söylemekten nefret ediyorum efendim, ama sanki biraz güvercin sorunları varmış gibi. | Open Subtitles | أكره أن أقول ذلك , سيدي ولكن يبدوا أنها آثار حمامة |
Kusura bakmayın, efendim ama zincir kanunu onun iyiliği için. | Open Subtitles | أسف يا سيدي .. ولكن قوانين امتلاك الكلاب من مصلحته هو |
Afedersiniz efendim ama şu kafasız mutantın alıp gittiği paket - içinde ne olduğunu biliyor muyuz? | Open Subtitles | المعذرة يا سيدي .. ولكن .. الطرد الذي سرقه المتحوّر بدون رأس هل نعرف ما الذي كان فيه؟ |
Böldüğüm için üzgünüm efendim, ama babanız tekrar aradı. | Open Subtitles | آسف على مقاطعتك سيدي ولكن أباك أتصل مرة أخرى |
Çok teşekkür ederim efendim, ama ne yazık ki yetişmem gereken bir uçak var. | Open Subtitles | هذا يعني لي الكثير، يا سيدي ولكن للأسف لابد أن ألحق بالطائرة |
Üzgünüm efendim ama neden böyle konuşuyorsun? | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدي ولكن لماذا تقول ذلك؟ أنا أقول الشيء الصحيح. |
Hayır bayım ama halka açık yerde işemek yasalara aykırı. | Open Subtitles | -.لا ,يا سيدي ولكن غير قانوني التبول في الاماكن العامه |
Sizin için polisi arayabilirim bayım ama polis varoşlara girmez. | Open Subtitles | سأتصل بالشرطة لأجلكَ سيدي ولكن الشرطة لاتدخل الحي الفقير |
Gidin bayım. Ama önce atınızı alacağım. | Open Subtitles | انتهى , يا سيدي ولكن أولا يجب أن أحصل على الحصان |
Beklediğim bu değildi, Lordum ama... gelmemi istiyorsanız gelirim. | Open Subtitles | هذا ليس ماتوقعته سيدي ولكن .. سأفعل إن كنت تريد ذلك |
Affedersiniz Lordum ama Yaşlı Kontes gidiyor. | Open Subtitles | أستميحك عذراً سيدي ولكن الكونتيسة الأرملة ستغادر |
Minnettarım, efendim fakat işteyken içmek hakkında kurallar var. | Open Subtitles | أنا اقدر ذلك ، سيدي ولكن هناك قواعد للشرب أثناء العمل |
Evet,efendim. Fakat,ben sadece,nasıl... | Open Subtitles | بالطبع يا سيدي ولكن لا أعرف كيف |