"سيفسر" - Traduction Arabe en Turc

• açıklar
• açıklıyor
• açıklayacak
• açıklayabilir
• açıklardı
• açıklığa kavuşmuş
• yorumlarmış

"Elimi bandajla, arabanın kapısına şıkıştığını söyle, bu imzayı açıklar."
الضمادة على يدي لأنني أغلقت باب السيارة عليها ، وهذا سيفسر سبب عدم تطابق التوقيع

Lezyon kalbin sempatik uyarılmasını etkiliyorsa bradikardiyi ve göz kırpmayı açıklar.
إن أزالت الآفة التعصيب الودي للقلب، فهذا سيفسر تباطؤ القلب وحركة الرمش

Bu senaryo, tüm kemik hasarını ve kırıkları açıklar.
هذا السيناريو سيفسر لماذا حدث كل هذا الضرر و الكسور للعظام

Bu da, bütün bu olanları, yani, bilim ve sanattaki dünya çapında, kendiliğinden atılmış gibi görünen adımları açıklıyor.
هذا سيفسر لم توجد كل هذه, كما تعلم ما يبدو بأنها قفزات مبتكرة فورية, و عالمية, في العلم, في الفنون

Bağ dokusu hastalığı. Prednizonun iyi gelmesini açıklıyor.
مرض النسيح الضام المختلط سيفسر لم أراحها البريدنيسيون

Bu, Senatör'ün oğlunu o görüntülere neden koyduğunu açıklayacak.
سيفسر ذلك سبب خوضه كل هذا العناء لتوريط إبن السيناتور

Saldırgan davranışları, katapleksiyi, hafıza kaybını ve hatta seğirmeleri açıklayabilir.
سيفسر السلوك العنيف فقدان القدرة العضلية فقدان الذاكرة و حتى الارتعاش، مناسب

Hashimoto tiroiditi akciğerlerini kalbini ve bağırsak sorunlarını açıklardı.
التهاب الدرقية الشديد سيفسر ما جرى لرئتيه و قلبه و تداخل الأمعاء

Kuluçka süresi, yolculuk süresiyle aynı ise bu, yaratıkların neden bir konağa ihtiyacı olduğunu açıklar.
إن كان زمن مرحلة الحمل يساوي زمن النقل، سيفسر ذلك حاجة الصانعين للمضيف.

Bu, bir çocuğa bakarken pencereden nasıl düşmüş olabileceğini açıklar.
هذا سيفسر بعض الأمور وألا كيف سقط ذلك الطفل من النافذة وهي تشاهد؟

Niye başta yüksek riskli kurbanlar seçtiğini açıklar.
هذا سيفسر لماذا اختار ضحايا مرتفعى الخطورة فى البداية

Hatta eğer hastalık akut intermitan porfiri ise bu semptomların neden gelip gittiğini açıklar.
وان كان حادا ومتقطعا فهذا سيفسر لماذا عوارضه تعود للظهور

Semptomlarımızı başka hangi hastalık açıklar ayrıca masa testi sırasında hastanın komaya girmesine neden olur?
ما الذي سيفسر الاعراض والذي سيجعل مريضنا يدخل في غيبوبة خلال الفحص؟

Bunca zaman onu niye elinde tuttuğunu açıklar.
حسنا ذلك سيفسر لما احتفظ بها لكل ذلك الوقت

Niye ilk olay yerinde cesetleri öyle dizdiğini de açıklar.
ذلك سيفسر لما في أول مسرح جريمة قام بوضع الجثث في الزاوية انها أشبه بحلبة نزال

Topluluğun dışında büyü yapabilmemi açıklıyor.
هذا سيفسر إستطاعتي القيام بالسحر خارج الدائرة

Bu da seri cinayetleri ve annelik arzusunu açıklıyor.
ذلك سيفسر القتل المتسارع و الغريزة الأمومية

Eğer burada da olan şey buysa, bu durum Adam'ın onlardan kaçmak yerine neden polisten kaçtığını açıklıyor.
إن كان هذا ما حدث هنا سيفسر ذلك هروب آدم من الشرطة بدلاً من اللجوء إليهم

Evet, nereye gideceğini bilmesini açıklıyor.
اجل ،، ذلكَ سيفسر كيفَ يعلم إلى أينَ يذهب

Güvenli bir bilgisayarda her şeyi açıklayacak kanıtım var.
لدي أدلة بملف رقمي محمي، والذي سيفسر كل شيء

Yani, demek istediğim, bu neden saldırganı orta yapılı orta boylu olarak tarif ettiğini açıklayabilir.
وهذا سيفسر لماذا وصفت مهاجمها بطول 5.5 وبنية متوسطة

Eğer silahı böyle tutup kendini vursaydı bu barutun her iki kola girmesini de açıklardı değil mi?
بافتراض أنه صوّب سلاحاً كهذا، فإن هذا سيفسر كيفية وصول راسب البارود على كلا الكمين، صحيح؟

Eğer fail bir polis memuruysa pek çok şey açıklığa kavuşmuş olur.
هذا سيفسر الكثير إن كان المجرم فعلاً من الشرطة

Mesajları yorumlarmış sorunlar çıktığında evrenin verdiği mesajları.
..سيفسر رسائل ودلالات من الكون لو طرأت مشاكل