ve Tanrı gözlerimizdeki yaşları silecek ve orada ölüm olmayacak. | Open Subtitles | والرب سيمسح كلّ الدموع من عيونهم ولن يكون هناك موت أكثر ولن يكون هناك حزنا أو بكاءً |
Ve Tanrı onların gözlerindeki yaşları silecek... ve daha fazla ölüm, üzüntü ve ağlama olmayacak. | Open Subtitles | ان دخلنا الى هناك سيموت الناس الناس تموت سلفا و سيمسح الرب الدموع من عيونهم |
Buraya geldiğindeyse burayı haritadan silecek. | Open Subtitles | وعندما يفعل، سيمسح هذا المكان من الكرة الأرضية، |
Bu yüzen deneme yapacağız ki Ranbir ve Hrithik'i dahil etmek isteyen yönetmen bu çekimi görünce ikisinin ismini de aklından silecek. | Open Subtitles | يجب أن نجعل مشهد التجريبي جيد لدرجة أن المخرج الذى يلاحق هيرتيك و رانفير سيمسح ارقام هواتفهم بدون تردد |
Herife baksana! Eğer ona hanım evladı dediğini öğrenirse ayağını yüzüne siler. | Open Subtitles | انظر إليه، لايعرف ما الذي تقوله، وإلا كان سيمسح قدميه في وجهك |
Bu kayıtları silecek ve güvenlik kameralarını döngüye alacaktır. | Open Subtitles | هذا سيمسح التسجيلات ويضع الكاميرات في حلقة مغلقة |
O, gözlerinden akan her damla yaşı silecek ve artık ölüm olmayacak. | Open Subtitles | سيمسح كل دموعهم و سيختفي الموت للأبد |
Tanrı gözlerinizdeki her damla yaşı silecek ve ölüm acı vermeyecek. | Open Subtitles | سيمسح كل دموعهم و سيختفي الموت للأبد |
"Sonra yüksek sesle birisi dedi ki... "Herkesin gözündeki yaşı silecek. | Open Subtitles | "وسمعت صوتا عاليا يقول إنه سيمسح كل دمعة من عيونهم" |
Kasettekileri silecek. | Open Subtitles | الذي سيمسح الشريط |
Ve Tanrı, tüm gözyaşlarımızı silecek. | Open Subtitles | سيمسح الرب كل دمعة لهم |
"Tanrı onların gözlerinden bütün yaşları silecek. | Open Subtitles | "سيمسح الله دموعهم من أعينهم, |
Kralın burnunu mu siler? | Open Subtitles | هل سيمسح أنف الملك أم .. ؟ |
Sonra kıçımı kim siler? | Open Subtitles | إضافة لذلك, من سيمسح مؤخرتي؟ |