| 80 yaşından daha yaşlıların sadece onda biri kanserden ölecek. | TED | فقط واحد من عشرة أشخاص فوق الثمانين سيموتون من السرطان. |
| Eğer genç ortakyaşamlara olan biyolojik bağımlılıklarını geri çeviremezsek, onlar da ölecek. | Open Subtitles | ما لم نحن نستطع إيقاف تبعية حياتهم على السمبيوت سيموتون بطبيعة الحال |
| Eğer bir şeyler yapmazsa, yavrular 1 saat içerisinde ölecek. | Open Subtitles | سيموتون خلال أقل من ساعة إذا لم يفعل شيء لمساعدتهم |
| Videoya bakılırsa insanlar bu enfeksiyondan çok hızlı bir şekilde ölecekler. | Open Subtitles | وفقاً لهذا الفيديو , الناس سيموتون نتيجة هذه العدوي وفي سرعة. |
| Eğer bir kaç saat savaşırsak belki yaşlanıp ölürler. | Open Subtitles | ربما اذا انتظرنا ساعتين سيموتون من الشيخوخة |
| Hayır, bak, benimle artık bu şekilde konuşamazsın Beni düşünmüyorsan Küçük arkadaşının ve hasta yumurcağının öleceğini düşün! | Open Subtitles | كلا لا يمكنك التحدث معي هكذا لأنه لولا وجودي صديقك الصغير والمجنونة كانوا سيموتون |
| Ve size yemin ederim size zarar verenler çigliklar atarak ölecek. | Open Subtitles | و أقسم لكم أن من يؤذونكم , سيموتون و هم يصرخون |
| Heller zerre kadar umurunda olmayabilir ama bu saldırılar olursa, masum insanlar ölecek. | Open Subtitles | ربما لا يهمك هيلر ولكن ان نفذت هذه الهجمات العديد من الآبرياء سيموتون |
| Sorunu nasıl gidereceğini bilmiyorsun ve korkuyorsun çünkü bu yüzden insanlar ölecek. | Open Subtitles | أنت لا تعلم كيف تحلّ المُشكلة، وإنّك مذعور لأنّ هُناك أناس سيموتون. |
| Bu sistem çalıştıkça daha çok insan zarar görecek ya da ölecek. | Open Subtitles | كلما كان هذا بالخارج وقتًا أطول فسيتأذى المزيد من الناس أو سيموتون |
| Eğer fırtınaya girersen iki insan yerine üç insan ölecek. | Open Subtitles | إن دخلت إلى العاصفة ثلاثة أشخاص سيموتون بدلاً من إثنين |
| Şimdilik hastaların birçoğu pankreas kanserinden ölecek. | TED | حالياَ،غالبية المرضى سيموتون من سرطان البنكرياس. |
| Değil mi? Şimdi çoğunuz yaşlılıktan ölecek ama bazılarınız korkunç bir şekilde kazada öleceksiniz. | TED | الآن، الكثير منكم سيموتون نتيجة كبر السن لكن البعض منكم، لفظاعة الامر سيموتون في حادث. |
| Daha fazlası bu gece ve yarın ölecek. | Open Subtitles | والاكثر سيموتون الليله او غدا انا اسف , ايها الحاخام , نحن نبذل اقصى ما بوسعنا |
| - Güvenemezsin. Ama güvenmezsen, bu kadın ve oğlu ölecekler. | Open Subtitles | لايمكنك، لن إن لم تثق بي فهذه المرأة وإبنها سيموتون. |
| İşe yarasa bile, bugün kurtarabilsek bile iki ay içinde radyasyondan zaten ölecekler. | Open Subtitles | حتي إذا أفلح الأمر حتي إذا أنقذناهم اليوم سيموتون من الإشعاع بعد شهرين |
| Şu an fareler üzerinden çalışıyoruz. Bu süreç içinde pek çok fareyi öldüreceğiz, ama hepsi insanlığa bir fayda sağlayarak ölecekler. | TED | سنفعله في الفئران أولا. و سنقتل الكثير من الفئران في انجاز هذا، لكنهم سيموتون من أجل سبب جيد. |
| Psikolojik zararı bir yana, fiziksel olarak, Goa'uld'lar onları desteklemezse, her halükarda ölürler. | Open Subtitles | لا تتصور مدى الضرر النفسي جسديا بدون جواؤلد يقويهم هم سيموتون على أية حال |
| Eğer bu adamlar bizi diğer 19 kutuya götürmezlerse, ne kadar fazla insanın öleceğini anlamıyor musun? | Open Subtitles | هل تدركين كم من البشر سيموتون لو أن هؤلاء الرجال لم يقودونا إلى الـ19 عبوة الباقية؟ |
| Birkaç sene içinde ölmüş olacak birkaç akrabayla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تقابلي مجموعة من الاقارب الذين سيموتون خلال سنتين |
| Bunun sonucu çocukların tavuk parçalarını yemezlerse öleceklerini düşünmeleridir. | TED | ونتيجة لذلك .. يعتقد الأطفال أنهم سيموتون اذا لم يتناولوا قطع الدجاج المقلية |
| İçeridekiler ölecekti ama sen onları kurtardın. | Open Subtitles | كانوا سيموتون جميعاً بداخلها، لكنك أنقذتهم جميعاً |
| Gizli görevdeki 5 adamın ismini kaldırdın aksi halde öleceklerdi. | Open Subtitles | انتََ تخفي معلومات عني عن 5 عملاء متخفين كانوا سيموتون |
| Sizin yavrunuzun yaşaması için yüzlerce bebek can verecek. | Open Subtitles | مائة سيموتون حتى يمكن لطفلكِ أن يعيش هل يمكنكِ تحمل ذلك؟ |
| Sevinin o insanların öldüğüne, yarın daha fazlasıda ölmeli. | Open Subtitles | لا تبتهجوا لموت الرجال فآخرين سيموتون غدا |
| Ama en zavallı adam bile, nasıl davranacağını bilmiyorsa, ölecektir. | Open Subtitles | وحتى الأكثر بؤسا سيموتون . إذا لم يعرفوا كيف يحسنوا التصرف |
| Yalan mı? Eğer sübyancılığa aşırı tepki göstermesek daha az çocuk ölürdü. | Open Subtitles | أنه صحيح, لو أننا أعرنا التحرش بالأطفال إهتماماً أقل, أطفال أقل سيموتون |
| - Hiç bir şey. Bir sürü masum insanın öleceği gerçeği dışında. | Open Subtitles | لا يوجد خطأ فى ذلك عدا أن الكثير من الأبرياء سيموتون |
| Eğer duygusallaşırsam, hastalarım ölebilir. | Open Subtitles | اذا تمّكنت منّي العاطفة , فكل مرضاي . سيموتون |
| Korkak olmadığını kanıtlayana dek kaç insan ölmek zorunda kalacak? | Open Subtitles | ما عدد الناس الأبرياء سيموتون إلا ان تثبتي بأنكِ لستِ جبانة؟ |