"سَحبتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • çektim
        
    • çıkardım
        
    Adamlarımı ta batı yakasından oraya çektim ama oraya vardığımızda ne vampir vardı, ne ceset. Open Subtitles سَحبتُ رجالَي طول الطّريق مِنْ الجانب الغربي لكن عندما وَصلنَا إلى هناك، لا قتلَ مصاص الدماء.
    Bıçağı çektim, ve o bağırmaya başladı. Open Subtitles سَحبتُ السكينَ، وهي بَدأتْ بالصُراخ.
    Sanırım bir piston çektim. Open Subtitles أعتقد اني سَحبتُ المكبس.
    Oradaki tekneden bir kadeh büyüklüğünde bir diş çıkardım. Open Subtitles سَحبتُ سنّ، حجم الزجاجاً. خارج المركب هناك.
    Dosyalardan bir fotoğraf çıkardım, ve bazı eklemeler yaptım. Open Subtitles سَحبتُ صورته من الملفِ، وأدخلتُ عليها بَعْض التعديلاتِ.
    Üzerime geldi ve ben de tetiği çektim. Open Subtitles هاجمَني وأنا سَحبتُ الزنادَ.
    Sonra arabayı kenara çektim. Open Subtitles سَحبتُ السيارةَ فوراً
    Fırlatma kolunu çektim... Open Subtitles أنا فقط سَحبتُ ذراع القذف
    Arabayı sokağın birinde kenara çektim. Open Subtitles سَحبتُ السيارةَ في شارع فرعي.
    Silahtan çok ilginç bazı örnekler çıkardım. Özellikle de, arpacık kısmından. Open Subtitles سَحبتُ البعضَ يَهتمّونَ جداً الأثر مِنْ بندقيتِكَ.
    Bu sabah su giderinden öyle bir şey çıkardım ki onun bir insandan çıkmış olabileceğine inanamıyorum. Open Subtitles هذا الصباحِ، سَحبتُ شيءاً خارج بالوعتِنا... بأنّني لا أَستطيعُ أَنْ أَعتقدُ إنفصلَ a جسم إنساني.
    - Ve silahımı çıkardım, şaka olsun diye. Open Subtitles وأنا سَحبتُ بندقيتَي، كa نكتة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus