"سَمعت" - Traduction Arabe en Turc

    • duydum
        
    • duydun
        
    Başbakan ve General Gong'un Biyi şehrinde bir okçuluk yarışması düzenlediğini duydum. Open Subtitles سَمعت ان رئيس الوزراء والجنرال جونغ ينون عمل بطولة رماية في بيي
    Dün gece kayıkhaneden ayrılırken sesini duydum. Bu sabah da geri döndü. Open Subtitles لقد سَمعت عن مغادرته للمرفأ فى الليلة الماضية إنهيعودفى هذاالصباح.
    Sadece Annemle Babam konuşurken bir şeyler duydum, tamam mı? Open Subtitles لا شيء.انة فقط شيء سَمعت امي و ابي يَتحدّثانِ عنه، حسنا؟
    Dürüst olmak gerekirse burada bir iş kurduğunu duydum. Open Subtitles ولِكي أكونَ صادقة، سَمعت إشاعة تقول أنك فتحت عمل هنا.
    Solü duydun mu, ne kadar kulak tırmalayıcı? Open Subtitles هَل سَمعت ذلِك, انظر كيف يَبدو هناك خطب ما ؟
    Kanatlarını kırpmışlar diye duydum. Open Subtitles سَمعت بأنك لم تعد تجيد اللعب ماذا لديك،رايفن؟
    Bugün Al ile karşılaştığını duydum. Open Subtitles سَمعت بأنّك رأيت أل اليوم أَتمنى بأنك لَم
    duydum, kasabada ne zaman ayrılacağınıza dair bahis vardı. Open Subtitles نعم، لقد سَمعت كان هناك مراهنه في البلدةِ عن وقت إنفاصلكم
    Borç için görüşmem gereken adam senmişsin diye duydum. Open Subtitles سَمعت أنك الرَجل الذي يجب أن أقابله بشأن دَين
    Kutlamak için herkesin bir şeyler içmeye şubeye döndüğünü duydum. Open Subtitles سَمعت أن الكٌل مجتمعون في المِنطقة ليشربوا نخباً للإحتفال
    Bilmiyorum, ama bir akşam vali konağındaki bir telefon konuşmasını duydum. Open Subtitles لا اعلم, لكنّي سَمعت عنها في احدى اليالي. على التلفون عند قَصر الحاكم.
    Ve bu kişinin, önemli bir mevkii için düşünüldüğünü mü duydum? Open Subtitles و هل سَمعت بأنه من الممكن أن يشغل منصبًا رفيعًا؟
    Thugee tarikatıyla ilgili kötü hikayeleri duydum. Open Subtitles "سَمعت القصص الشريرةَ مِنْ طائفةِ "الذاغي
    Senin hakkında çok şey duydum... ve hepsi de kötü. Open Subtitles ( فرانك الأبيض ) سَمعت الكثير عنك ما سمعت سيئ
    Evet, eleman açığınız varmış diye duydum? Open Subtitles ؟ نعم، سَمعت أنه لديك وظيفة متاحة؟
    Müziği duydum. Hâlâ çalışıyor musunuz? Open Subtitles سَمعت الموسيقى، أتعمل في وقت متأخر؟
    duydum, berbat hikayeleri duydum. Open Subtitles لقد سَمعت الحكايات الفظيعة
    Tam değil. Ben, Dan. Adını çok duydum. Open Subtitles (ليس بالضبط , أنا (دان .لَقد سَمعت الكَثير عَنكَ
    Evet, duydum. Open Subtitles نعم، سَمعت عن هذا
    Kutup ışığı diye bir şey duydun mu? Open Subtitles هل سَمعت عن ضوء القطبية؟ الناس يأتون إلى هنا، لا يرون الشمس
    Cheyenne'ler adamı nasıl asar duydun mu. Open Subtitles سَمعت عن الشنق مِن قِبل الهنود.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus