seni ilgilendirmez ama bu sabah erkek arkadaşım bana evlenme teklif etti. | Open Subtitles | لا شأن لك بهذا، لكن صديقي الحميم عرض عليّ الزواج صباح اليوم |
Mmm. seni ilgilendirmez temalı bir konferans yöneteceğim. | Open Subtitles | سأستضيف مؤتمر علي ألا شأن لك بهذا آسفة . |
Hayatımdaki çoğu konu gibi bu da seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | اتعلمين شيئاً, هذا كباقي اجزاء حياتي -لا شأن لك فيها -أنا جلس"؟" |
Bu seni ilgilendirmez Rahip. | Open Subtitles | لا شأن لك بهذا أيها الكاهن |
- Kötü bir fikir. - Sen karışma, Edgar. | Open Subtitles | هذه فكرة سيئة- (لا شأن لك بهذا يا (إدجار- |
Bu işin dışında dur, Bank. Sen sıranı çoktan savdın. | Open Subtitles | لا شأن لك لقد رفضت عرض الرجل لتوك |
seni ilgilendirmez ki. | Open Subtitles | لا شأن لك في ذلك. |
Benim görevim... seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | هو عملي لا شأن لك به |
Sana söylemiştim, bu seni ilgilendirmez diye. | Open Subtitles | أخبرتك أن لا شأن لك بهذا |
Yoksa bu seni ilgilendirmez mi? | Open Subtitles | أو لا شأن لك بذلك؟ |
Duyduğun diğer şeyler seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | ما سمعته غير ذلك لا شأن لك به |
Benim küçük kardeşimin önünde nasıl konuştuğum seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا شأن لك بما أقوله أمام أختي |
Acıyor ya da acımıyor. seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا شأن لك سواء تؤلمني أم لا |
Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا شأن لك بذلك. |
Özel hayatım seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا شأن لك بحياتي الشحصية |
- Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | - لا شأن لك بذلك . تعالي - |
- seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | -لا شأن لك ِ بذلك |
- Benim kim olduğum seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | موظف في " لا شأن لك " |
Sen karışma, aile meselesi bu. | Open Subtitles | لا شأن لك هذه مسألة عائلية |
Bu işin dışında dur, Bank. Sen sıranı çoktan savdın. | Open Subtitles | لا شأن لك لقد رفضت عرض الرجل لتوك |