Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة للبحث عن شئ ليس هنا |
Seni gofret biçiminde olmayan bir şey yerken görmedim hiç. | Open Subtitles | لم أشاهدكِ تأكلى أى شئ ليس معلب |
Nihayet benim hatam olmayan bir şey çıktı. | Open Subtitles | أخيراً ، كما تعلم ، شئ ليس بسببي |
Birşeylerin yanlış olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعلم ان هناك شئ ليس علي يرام |
Birşeylerin ters gideceği belliydi. | Open Subtitles | كنت اعلم ان هناك شئ ليس علي يرام |
Bende olmayan bir şeyi söylesenize? - Şu işe bak... her şey varmış. Şuraya bakın. | Open Subtitles | لماذا لا تذهب لبيتك ونفكر فى شئ ليس عندى ؟ اوه, ان لديه كل شئ |
- Hey! - Bana ait olmayan bir şeyi alacağım anlamına gelmez bu. Değil mi Wanda? | Open Subtitles | هذا لا يعنني انني اخذت شئ ليس ملكي اليس كذلك واندا؟ |
Benim hatam olmayan bir şey yüzünden adilik yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتصرف بحماقة بسبب شئ ليس خطأي |
Mönüde olmayan bir şey. | Open Subtitles | أيّ شئ ليس على القائمة؟ |
- Garip olmayan bir şey mi var? | Open Subtitles | أهناك شئ ليس كذلك ؟ |
Birşeylerin ters gideceği belliydi. | Open Subtitles | كنت اعلم ان هناك شئ ليس على يرام |
Bak, beni bu kadar çok beğendiğin için teşekkür ederim, ama sen gerçek olmayan bir şeyi hayal ediyorsun. | Open Subtitles | حسنا , انني اُقدر حُبك الشديد لي ...لكنك ...لكنك تتخيل شئ ليس حقيقي |