Telefonları kuzeye giden bir çöp kamyonuna attım. | Open Subtitles | لقد القيت الهاتف في شاحنة قمامة متجهة شمالاً في حال قاموا بتتبعه |
Sonra onu dışarı sürükleyip ordan geçen bir çöp kamyonuna attı ve kız ezilerek öldü. | Open Subtitles | وحملها إلى الشارع وألقى بها أمام شاحنة قمامة سحقت جسدها وقتلتها. |
- Binadan atlayıp, çöp kamyonuna düştüm. | Open Subtitles | قمّة بناية وهبطت في شاحنة قمامة |
Çocuğun yaşadığını kanıtlamak için bizdeki gibi çöp kamyonu kullanılmış. | Open Subtitles | و تمّ استخدام شاحنة قمامة للتحقق من سلامة الطفلة، مثلنا تماماً. |
Çalışma saatine denk gelen bir çöp kamyonu varmış. | Open Subtitles | هناك شاحنة قمامة تلتزم بمواعيد معينة |
80'lerden kalma bir çöp kamyonunda, polis aracı filosunu ekecek motor gücü yoktur. | Open Subtitles | شاحنة قمامة من الثمانينات لا تملك القوّة الحصانيّة الكافية لسبق أسطول من سيّارات الشرطة. |
Pekâlâ, dizime kadar alçıpan içindeyim, Toby çalıntı bir çöp kamyonunda ve burada tozutmuş bir satranç manyağı var. | Open Subtitles | حسناً، إنّي غارقة في الحائط الجبص، و(توبي) في داخل شاحنة قمامة مسروقة، وهُناك مهووس شطرنج يتقيّأ بدون توقف. |
Holguín tek bir çöp kamyonuna sahip 200,000 nüfusa sahip bir kasabaydı. | Open Subtitles | كانت "هولغوين" بلدة الـ 200،000 شخص و شاحنة قمامة واحدة. |
Yani, altü üstü çöp kamyonuna molotof kokteyli atmış. | Open Subtitles | أعني،كُل ما قام به هو تفجير شاحنة قمامة |
Lacey, eğer çöp kamyonuna molotof kokteyli atarsan uzaklaştırma alırsın ve iğrenç bir ceza yersin. | Open Subtitles | حسنًا،عندما تقومين بتفجير شاحنة قمامة يا (لايسي) يتم توقيفك و تحصلين على غرامة كبيرة |
çöp kamyonuna molotof attın. | Open Subtitles | لقد قُمت بتفجير شاحنة قمامة |
İşte bir çöp kamyonu geliyor. | Open Subtitles | ولقد مرت حالا شاحنة قمامة |
Büyük bir çöp kamyonu. | Open Subtitles | شاحنة قمامة كبيرة |
3 dakika içinde bir çöp kamyonu geçecek. | Open Subtitles | شاحنة قمامة ستمر بعد 3 دقائق. |
Bir çöp kamyonu mu? | Open Subtitles | شاحنة قمامة ؟ |