"شاهدان" - Traduction Arabe en Turc

• tanık
• şahit
• görgü tanığı
• tanığımız
• tanıktan

İki ayrı tanık onu polisteki resimlerinden tanıdı.
عرفه شاهدان متباعدان من خلال الصور التي وزعناها

Arabayla uzaklaştığını gören iki tanık var.
رآك شاهدان تقود السيارة مبتعداً

İki ayrı şahit daha vardı:
كان هناك شاهدان إضافيان بحّار، اسمه شان هونغ ، عمره 28 سنة

İki tane şahit, böcekler vücuduna girerken kurbanın çığlıklar attığını söylediler.
شاهدان يدّعيان بأنّهم رأوا الضحيّة تصرخ حول إختباء الصراصير إليه.

Adamımız ifade ve 2 görgü tanığı verdi üstüne de tetikçiyi teşhis etti.
ذلك الفتى أدلى بإفادته شاهدان وهوية القاتل

Maske bile taksak arkada iki görgü tanığı bırakmış olacağız.
حتى لو ارتدينا الأقنعة حينها سنكون تركنا شاهدان خلفنا

Olay esnasında karşı çatıda çamaşır asan iki tanığımız var.
الآن هناك شاهدان عيان كانا يعلقان الملابس على السطح المقابل

Bunlar iki ayrı tanıktan.
الآن يوجد شاهدان مختلفان

Dün gece bir sarışınla. İki tanık var.
ليلة امس مع شقراء, شاهدان,

Collier'a karşı tehditlerde bulunmuş. İki tanık, şüpheliler sırasından onu seçmiş.
لقد هدد " كولير " و هناك شاهدان عليه

Fleur. İki tanık daha var. Şehrin batısında bir evi terk ederken görmüşler.
(فلور), شاهدان إضافيان رأوها تغادر منزلاً في شرقي المدينة هذا الصباح

Mermilerin aynı yönden geldiğini söyleyen iki şahit bile bulamadım.
لا شاهدان يَضِعانِ الطلقةَ المجيئ مِنْ نفس الإتّجاهِ.

Yarıştan çekilmeden önce oğluyla tartıştığını gören iki şahit var.
شاهدان يقولان بأنّه تشاجر مع إبنه مباشرة قبل أن يترك السباق.

İmzan ve iki şahit gerekiyor.
واصل المصادقة تتطلب حضور شاهدان

Seni olay yerinde gören iki görgü tanığı var.
لدينا شاهدان شاهداك في موقع الجريمة في نفس موعد القتل

Duyarlı bir yurttaş polis çağırmış ve ikinci bir görgü tanığı var.
حسناً , جيد السامرية دعت في ذلك , و هناك شاهدان إثنان .

Graysonlar Tyler Barrol öldürüldükten kısa zaman sonra seni plajda gördüğünü söyleyen 2 görgü tanığı olduğunu iddia ediyor.
يزعم آل (غرايسن) أن لديهم شاهدان يؤكدان وجودك عند الشاطئ بُعيد مقتل (تايلر بارول).

İki tanığımız var... Sokak çocuğu mu?
صبى متشرد هاجمها لدينا شاهدان رأوا ذلك...

Bunu doğrulayabilecek iki tane tanığımız var.
لدينا شاهدان من يمكنهما التحقق منه.