Maalesef Sayın Hakim, sanığın annesi olan baş tanığımız Diane Jansen, sağlık sorunları nedeniyle tanıklık edemeyecek. | Open Subtitles | لسوء الحظ, سيدى شاهدتنا الرئيسية ديانا جنسن أم المتهمة, غير قادرة على الادلاء بالشهادة لأسباب صحية |
Bu kız çete davasındaki en büyük tanığımız. | Open Subtitles | إنها شاهدتنا الرئيسية بمحاكمة أفراد عصابات |
Bence sandığından daha çok şey biliyor olabilir ve şu anda tek tanığımız o. | Open Subtitles | أعتقد أنها يمكن أن تعرف أكثر من أن تدرك والان هي شاهدتنا الوحيدة |
tanığımızı öldürmek için onu tutanları bulabiliriz. | Open Subtitles | ممكن أن يقودنا إلى من إستأجره لقتل شاهدتنا |
Onu yalnız mı bıraktın? Tek tanığımızı mı? | Open Subtitles | تركتها بمفردها شاهدتنا الوحيدة؟ |
Hizmetçi kızınız şahit. Her şeyi görmüş ve duymuş. | Open Subtitles | خادمتك هي شاهدتنا لقد رأت و سمعت كل شئ |
- Neden bahsediyor? Asıl tanığımızın üç yıl önce ölmesinden bahsediyor. | Open Subtitles | يشير إلى أن شاهدتنا توفيت قبل 3 سنوات |
tanığımız ölümcül kokum için beni şikayet etmekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | إنّ شاهدتنا تُهدّد برفع شكوى ضدّي للإعتداء برائحة مُميتة. |
Bayan Keating belki de artık devralmalısınız ki tanığımız burada dikilmeye zorlanmasın. | Open Subtitles | سيدة كيتينغ, ربما يجب عليكِ ان تستولي على ذلك لأن شاهدتنا ليس عليها ان تبقى هنا لفترة طويلة |
- Baş tanığımız intihar etti. | Open Subtitles | شاهدتنا الرئيسية قامت بالإنتحار |
O da tanığımız. | Open Subtitles | وهذه هي شاهدتنا |
tanığımız. | Open Subtitles | شاهدتنا الرئيسية |
Görünüşe göre tanığımız tam bir savaşçıymış. | Open Subtitles | يبدو أنّ شاهدتنا قاومت |
Kadın en önemli tanığımız oldu. | Open Subtitles | لقد اصبحت شاهدتنا |
Sanırım az önce ilk tanığımızı bulduk. | Open Subtitles | أعتقد أننا وجدنا شاهدتنا الأولى تواً |
Sanırım gizemli tanığımızı bulduk. | Open Subtitles | أظننا قد عثرنا على شاهدتنا الغامضة |
Ama ne anlama geldiğini anlatacak tanığımızı kaybettik. | Open Subtitles | إلا أننا خسرنا شاهدتنا لتدعم الأمر |
tanığımızı bunaltmayı kesin artık! | Open Subtitles | توقّفْ عن مُضَايَقَة شاهدتنا |
Rosetta bizi görmüş olsaydı, güzel bir resim çektirirdik. | Open Subtitles | لو شاهدتنا (روزيتا) لأخذت عنا إنطباعاً جميلاً! |
Evet ve Johnny. Küçük bir kız bütün her şeyi görmüş. | Open Subtitles | أجل ، و "جوني" و شاهدتنا فتاة ما. |
Arayan Eyalet Savcılığı, eminim şu anda Feldman hakime gidip tanığımızın öldüğünü söylemiştir. | Open Subtitles | إنّه المُدّعي العام. مُتأكّد أنّ (فيلدمان) خرج من هنا ليُخبر القاضية أنّ شاهدتنا ميّتة. |
Malı buldunuz ama tanığı kaybettiniz. | Open Subtitles | أنت تعرف تماما أين المخدرات لكنك أضعت شاهدتنا الوحيدة |