Bakın, elimde bir ağ olsaydı hepsini "bir anda"... Tamam, bekliyorum. | Open Subtitles | الو،أسمع اريد احد ما ليأتي مع شبكه او شيء من هذا القبيل |
Platin Plân'da ise sınırsız ağ üzerinden konuşma hakkı var. | Open Subtitles | لديها شبكه غير محدوده الي شبكه تجميع الاتصال |
Beyinlerinizdeki aygıtlar bir çeşit kablosuz bilgisayar ağı mı? | Open Subtitles | الأشياء التى فى عقولنا هى نوع من شبكه حاسبات لاسلكيه؟ |
Büyük Salon 'daki lazer ağını geçmek imkansız. | Open Subtitles | شبكه الليزر فى القاعه الرئيسيه من المستحيل التغلب عليها |
Sonra koyun işkembesi böyle doğrudan balıkçı ağına takılıyor. | Open Subtitles | يركلونها حتى يصلون شبكه الصيد ما رأيكم؟ |
Belki de büyük bir komplocular ağının birliğimizin moralini bozmaya ve zayıflatmaya hazırlandığını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | ربما يخيل لك أنهم شبكه ضخمه من المتامرين مستعدين للقيام بأي عمل وحشي لتنبيه وإيقاظ النظام في مجتمعنا |
Ana gemide bir ağım var, biliyor musun? | Open Subtitles | لدي شبكه اتصالات لسفينه القياده كما تعلم |
Ama hücresel şebeke sistemini bıraktığımdan beri yeniden bağlanmak için beklemem gerekecek. | Open Subtitles | ولكن بما أنه تم اسقاطه عن شبكه الخلوى سأضطر أن أنتظر حتى يتصل مره أخرى |
Hızlıca kaçması gerekirse diye satıcılarla birlikte kendine bir ağ kurmuştu. | Open Subtitles | لقد قام باعداد شبكه من التجار فقط فى حاله أن احتاج ان يخرج بشكل سريع |
ağ güvenliği, bir izinsiz elektronik iletim tespit etti. | Open Subtitles | شبكه الأمن قامت برصد بث الكترونى غير مصرح به |
Bu yüzden sadece kendisine sadık casuslardan oluşan bir ağ kuruyor. | Open Subtitles | لهذا فهي تبني شبكه من الجواسيس المخلصين لها فقط |
Denizaltı ağı indirilecek, her zamanki denizaltı trafiği geçişine izin vermek ve onların denizaltılarının girebilmesi için. | Open Subtitles | شبكه الغواصات ستكون فى العمق لتمنع مرور الجنود بحركه مرور الجنود العاديه ولتسمح بمرور الغواصات |
Onları Hidra ağı ile taradık ve fakat yerlerini tespit ettiğimizde ölmüşlerdi. | Open Subtitles | لقد تتبعناهم من خلال شبكه الهيدرا ولكن حين حددنا مكانهم لقد كانوا ميتين بالفعل |
Senin bahsettiğin bir suç ağı kurmak, tamam mı? | Open Subtitles | ما تتحدثين عنه الآن هي شبكه إجراميه حسناً؟ |
Son şutu kalecinin sopasının ağını delmişti. | Open Subtitles | تصويبته الأخيره أحدثت فتحه في شبكه الحارس |
MIT'nin ağını hacklediğinde seni görünmez kılmaya yarayan bir güvenlik duvarı kullanmıştın. | Open Subtitles | عندما قمت باختراق شبكه معهد التقنيات قمت باستخدام خلفيه مؤمنه والتى تجعلك خفى |
Hadi ve Khaled'in sonuçları dikkate değer bir yaşam ağını ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | نتائج هادي وخالد هي الكشف عن شبكه رائعه من الحياة |
Pekala, buranın kapalı devre kamera ağına girmesi için Guerrero'yu arayacağım. | Open Subtitles | "حسناً, يجب ان اجعل "قريرو يخترق شبكه الكميرات المغلقه هنا |
Bu adamlar NSA'e kulak misafiri olmuşlar ve Christo'yu Güney Doğu Asya'da bir Cihatçı ağına bağlayan sağlam ipuçları buldular. | Open Subtitles | "كريس" بالمخابرات قال أن رجال وكالة الأمن القومي وجدوا ما يربط بين "كريستو" و شبكه جهاديه بجنوب شرق آسيا |
Belki de büyük bir komplocular ağının birliğimizin moralini bozmaya ve zayıflatmaya hazırlandığını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | ربما يخيل لك أنهم شبكه ضخمه من المتامرين مستعدين للقيام بأي عمل وحشي لتنبيه وإيقاظ النظام في مجتمعنا |
- Dört aydır. Düşük seviyeli bir piyondu. Felix'e uzanan dağıtım ağının bir parçasıydı. | Open Subtitles | منذ 4 اشهر، انه جزء من شبكه كبيره مرتبطه بـ "فيليكس" |
Senden daha yakında olan birini çağırabileceğim bir isim ağım var. | Open Subtitles | كان لدي شبكه كاملة من الأسماء كان يمكن أن أتصل بهم وهم أقرب منكِ |
Citadel onlara iş için sicil sağlıyor ve kendine gizli ajanlardan oluşan şebeke kuruyor. | Open Subtitles | اذا الحصن يعطيهم وثائق تفويضيه للعمل يبنوأ لانفسهم شبكه جواسيس سريه |
Ama kayalık şıçanının güneş gözlüğü gibi davranan ona direk güneşe bakmasını sağlayan mavi renkli kendine has retinası var. | Open Subtitles | والوبر لديه شبكه عين زرقاء فريده من نوعها انها مثل النظارات الشمسيه تسمح لهم في التحديق مباشراً مرة اخرى |