"شخصيته" - Traduction Arabe en Turc

    • kişiliği
        
    • karakteri
        
    • kişiliğini
        
    • karakter
        
    • karakterini
        
    • kişilik
        
    • kişiliğine
        
    • karakterine
        
    • Karakterinin
        
    • kişisel
        
    • kişiliğinin
        
    • kimliğini
        
    • kimliği
        
    • kim olduğu
        
    "Kochi nasıl?" diye bile sormadı. Ama onun asıl kişiliği böyle. Open Subtitles لكنه لم يسئل عن كوشي لكن يبدو ان هذه هي شخصيته الحقيقية
    karakteri genelde sevdiğiniz insanlar için ayırdığınız bir alan olan kişisel alanınıza getirir. TED إقتراب يجلب شخصيته داخل نطاقك الشخصي، النطاق الذي نحتفظ به عادة للناس الذين نحبهم.
    Sonra katılımcılar, varsayımsal biri hakkında bir hikaye okudu ve kişiliğini değerlendirmeleri istendi. TED ولاحقا، قام المشاركون بقراءة قصة حول شخص مفترض، وطُلب منهم أن يقيموا شخصيته.
    Ayrıca gizemli bir karakter yarattı ve eserinin anlamına dair yapılan her tür spekülasyounu reddetti. TED لقد أبقى شخصيته غامضة للعلن، ورفض تأكيد أو إنكار أي تخمين يخص معنى أعماله الفنية.
    Diğer yandan, bu durumun, McGee'nin karakterini geliştirmesine yardımı olur. Open Subtitles ومن جهة أخرى سوف يساعد ذلك ماكغي على بناء شخصيته
    Bu kişilik özelliği, politika kariyerini bitiren skandalın özü olmuştur. TED لقد أصبحت في النهاية أدق سِمَة تصف شخصيته خلال غمرة الفضيحة التي أنهت حياته السياسية.
    Senin için zihninde canlandırmak zor olmalı ama bugün masken kendi kişiliğine sahip gibi görünüyor. Open Subtitles ،قد يصعب عليك تخيّل ذلك ولكن القناع بنى شخصيته الخاصة اليوم
    Ben viski gibi kaliteli bir içkinin David'in karakterine uymadığını düşünürdüm hep. Open Subtitles لقدا كان من شخصيته أن يشرب أى شيىء فاسد كالويسكى.
    Yine de en iyisini umuyor ve Karakterinin yanlış anlaşılmış olmasını diliyorum." Open Subtitles ولكنني ساتمنى الافضل، واتمنى بان تكون شخصيته قد تم اساءة فهمها.
    Davanın stresi, vurulmuş olmanın getirdiği travma Jack'in kişiliği. Open Subtitles ضغط القضية ، الصدمة إطلاق الرصاص عليه ، شخصيته
    Gittikçe şansı güzelleşti, ama kişiliği değişmedi. Open Subtitles أخذ حظّه يتجه نحو الأحسن، لكن شخصيته بقيت نفسها
    Onunda kişiliği bir günde mi değişti? Open Subtitles أيمكنك أن تقول أن شخصيته تغيرت فجأة أيضاً؟
    karakteri sadece gördüğü her şeyi değil, her zamanı da detaylı olarak hatırlar. TED حيث لا تتذكر شخصيته كل شيء تراه فحسب، بل كل وقت رأت فيه ذلك الشيء بكل تفاصيله،
    Her sabah Postahane duvarında onun resmine bakıyormuş. Yüzbaşım, saçının rengini değiştir, ama karakteri değişmez. Open Subtitles قد يمكنه يا كابتن، أن يصبغ شعره لكنه لا يستطيع تغيير شخصيته.
    Halam, merkezindeki karakteri inandırıcı bulmadığı için, İncil'i reddeden biriydi. Open Subtitles لقد رفضت الإنجيل لأن شخصيته المحورية لا يمكن تصديقها
    Psikolojik yönlendirmenin, kişiliğini kırmada daha etkili olur diye düşündüm. Open Subtitles ظننت أن التوجيه النفسيّ سيكون أكثر فعالية في تحليل شخصيته
    Kimliğinizin ayrı bir parçasını muhafaza ettiğinizde çocuğunuza, kişiliğini geliştirebilmesi için imkân vermiş oluyorsunuz. TED حين تحفظين جزءًا منفصلاً من هويتك، فأنتِ تفسحين مساحة لطفلك لينمّي شخصيته الخاصة.
    Oh hayır, Dr. Menville ona karakter derinliği veremezsiniz. Open Subtitles لا يا دكتور مينفيل لا يمكنك أن تضفي على شخصيته الجدية
    Bir adamın futbol sahasındaki davranışları karakterini ele verir. Open Subtitles كيف يعتنى رجل بنفسه وهو يلعب كرة القدم بكلامه الكثير عن شخصيته.
    Sadece hayattaki konum,şans ve kişilik olarak değil, aynı zamanda anlayışlılığı,hitap ve hoşsohbet olarak. Open Subtitles ليس فقط مواقفه في الحياة، أو ثروته أو شخصيته لكن أيضاً بكلامه الممتع مع الجميع
    Onun şekline, kişiliğine her şeyine bürünmüştü. Open Subtitles كان يتشكّل في هيئته، وكان يتقمص شخصيته يأخذ كلّ شيء. قتلت الحرباء
    Bu onun karakterine daha uygun bir şey bence. Open Subtitles بما انني اشعر ان هذا يخص شخصيته اكثر مني
    Onun Karakterinin seks düşkünü bir Hollywood oyuncusu olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اظن بان شخصيته مثل شخصيات ممثلي هوليوود
    Hallam'ın eğitimi öyle derine işledi ki, kişiliğinin bir parçası oldu. Open Subtitles إزدادت ضغوط المعركة على هالم.. و أخذت في التعمق,حتى أصبحت جزء من شخصيته
    Harcını ödemek için yaz boyunca sirkteydi ama kimliğini korumak için bunu bir sır olarak saklıyordu. TED كان يتجول مع السيرك في الصيف ليدفع لدروسه ولكنه أبقاه سرًا ليحفظ شخصيته
    Gerçek kimliği arka planda kalır, yerini saplantıları ve hayalleri alır. Open Subtitles شخصيته الحقيقية تنحت جانباً الى شخصيته الوهمية
    onun burada olacağını kimse söylemedi! bu bilmem gereken bir şeydi! kim olduğu ve yaptığı şovlar sebebiyle! Open Subtitles لم يقل لى أحد أنه سيأتى إلى هنا و هذا شىء كان ينبغى أن أعرفه بسبب شخصيته ونوعية العروض التى يُقدّمها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus