Bu Thorn' un şirketsel görüşüdür, benim Kişisel görüşüm değil. | Open Subtitles | حسنا.. الصوره ل ثورن كمؤسسه و ليست صوره شخصيه لى |
Buraya Kişisel olarak teşekkür etmek için geldim. | Open Subtitles | لقد حضرت هنا بصفه شخصيه لأوجه لكم الشكر على ذلك |
Andrew Şaplak, Patlak ve Patpat'a bir kız karakter koyacakmış. | Open Subtitles | اندرو اراد تقديم شخصيه انثى لـ سناب , كراكل وبوب |
Hastaneden taburcu olduktan sonra özel bir röportaj yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق علي مقابه شخصيه انا سعيد بكوني هنا اشكرك علي استضافتي. |
Sen beni şahsi sebeplerden dolayı, yasal olmayan işlere zorluyorsun. | Open Subtitles | انت تضغط على لاتخاذ اجراء خاطئ من اجل اسباب شخصيه |
Televizyondan gördüğü bir karakteri canlandırıyor. | Open Subtitles | هو فقط يقوم بلعب دور شخصيه من مسلسل تلفزيوني |
kişiliği yok ama her türlü duyusal veriyi işleme yeteneğine sahip. | Open Subtitles | ليس لديها شخصيه ولكنها قادرة على تحليل جميع أنواع المدخلات الحسية |
Bu Kişisel bir şey lordum. Ama ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | انها مساله شخصيه سيدي و لكنها ذات اهميه قصوي |
Sadece iki dakikamız kaldı. Bugünkü programı Kişisel bir mesajla bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد بقيت لنا دقائق قليلة واود ان اختم البرنامج بملاحظه شخصيه |
Polis polise, Kişisel nedenler diyelim. | Open Subtitles | من شرطى الى شرطى, لنترك الأمر على إعتبار أنه أسباب شخصيه |
Bay Duncan, Kişisel saptamalar kullanmaktan vazgeçin. | Open Subtitles | سيد دنكان أنت ممنوع من القاء تعبيرات شخصيه |
Önemsiz bir karakter kayıp diye filmi gösterimden mi kaldıracaksınız? | Open Subtitles | تسحب الفيلم، لأن شخصيه ثانوية تغيبت عنه؟ |
Savunmanın işi, senin kötü bir karakter ve bu yüzden de kötü bir tanık olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | . و الدفاع يبين انك شاهده رديئة بسبب انك تملكين شخصيه رديئة |
Burada, filmime kadın karakter bulmak için taşaklarımı patlatıyorum ve bu herif gidip bir tanesini kucağıma düşürüveriyor. | Open Subtitles | ها انا احبط نفسي احاول ان اجد شخصيه نسائيه لفلمي وهذا الشخص يذهب ويتصيد واحده انا اضعها في الحسبان |
Çöpçümüz bile senin aldığından daha çok özel kart almıştır. | Open Subtitles | تبا,كانت لتكتب لجامع القمامه رساله شخصيه أكثر مما كتبت لك |
Adamın bir Majestelerine özel bir mesajı olduğunu söyleyip duruyor. | Open Subtitles | يوجد رجل هنا يصر على أنه يحمل رساله شخصيه لجلالة الملك |
Parfüm veya iç çamaşırı hediye etmek özel olurdu, ama bir araba? | Open Subtitles | إذا اهديتك عطرا , او ملابس داخليه نسائيه هذه تعتبر هدايا شخصيه لكن سياره ؟ |
Müşterim onun ölmesini şahsi sebeplerden istiyordu ki bu herhangi bir şey olabilir. | Open Subtitles | موكلى يريد قتلهم لأسباب شخصيه وهذا لا يعنينى |
Oyuncaklarını ameliyat eden bir çizgi film karakteri. Muhtemelen bunu bana söylememeliydin. - Neden? | Open Subtitles | نعم , انها شخصيه كارتونيه .تجري عمليات على ألعابها من المرجح أنه لم يكن عليك اخباري بذلك |
Mükemmel bir kişiliği ve güzel bir arabası olacak. | Open Subtitles | - أعني لو كان لديه شخصيه رائعه - كان رقصاُ ماهر و لدية سيارة جميلة ؟ |
Bence ilk kumarı oynaman bağımlı bir kişiliğin olduğunu gösterir. | Open Subtitles | استطيع القول أن مقامرتك تعني انه لديك شخصيه ملتزمه |
Tabii ki, eğer bir karakterim olsaydı patronumdan 2 milyon dolar çalmazdım. | Open Subtitles | .... بالطبع اذا كان لدى اى شخصيه ما كنت لاسرق 2مليون دولار من رئيسى |
Ne rolüymüş? | Open Subtitles | أي شخصيه |
Bu arada, ilginç bir hareketle, FBl geçen gün kaçmayı başaran suikastçının kimliğini gizli tutuyor. | Open Subtitles | و في اثناء ذلك تقوم المباحث الفيدراليه باخفاء شخصيه المشتبه به الذي فر ليله البارحه بعمليه هروب جرئيه |
Basını aleyhimize çevirmek için Heather Jasper How karakterini yaratmış. | Open Subtitles | لقد هيئ شخصيه هيزر جاسبر هاو) المذيفه) لتقود الصحافه ضدنا |