"شخصي بالنسبة" - Traduction Arabe en Turc

    • için kişisel
        
    • şahsi
        
    Benim için kişisel bir konu değil. Sadece kızlarla ilgili. Open Subtitles لا شيء شخصي بالنسبة لي، كل ما يهمني هو الفتاتان
    Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum, geçmişinle ilgili bilgim var. Open Subtitles أعلم أن هذا أمر شخصي بالنسبة لكِ أنا أعرف ماضيك
    Fotoğrafçılığın senin için kişisel olduğunu biliyorum ve seni bu şekilde sık boğaz etmemeliydim. Open Subtitles أنا أعلم تصويرك الفوتوغرافي هو امر شخصي بالنسبة لكي ولم يكن علي وضعك في موقف كهذا
    Bu senin için kişisel bir dava Gibbs, sen ve Mitch için. Open Subtitles , هذا أمر شخصي بالنسبة لك, غيبس, أنت وميتش.
    Demek o yüzden bu şahsi bir mesele. Open Subtitles لهذا السبب هذا أمر شخصي بالنسبة لك.
    Bu yüzden benim için kişisel bir şey, yabancı yağı bağımlılığımızı azaltmak. Open Subtitles لذا هذا شيء شخصي بالنسبة لي، تقليل اعتمادنا على النفط الأجنبي.
    Bu senin için kişisel bir mesele. Karışacak durumda değilsin. Open Subtitles انه أمر شخصي بالنسبة لك لست في موقع يسمح لك بالتدخّل
    Bunun, benim için kişisel bir sorun olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أن هذا الأمر شخصي بالنسبة لي ؟
    Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum. Open Subtitles اسمع , افهم أن هذا أمر شخصي بالنسبة لك
    Kişisel değilmiş. Benim için kişisel. Open Subtitles إنه ليس شخصي , إنه شخصي بالنسبة لي
    Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum. Open Subtitles اسمع، أعلم أن هذا شيء شخصي بالنسبة لك،
    Bak senin için kişisel bir mesele olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أتفهم أن الأمر شخصي بالنسبة لك
    Bak senin için kişisel bir mesele olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أتفهم أن الأمر شخصي بالنسبة لك
    Ve bunun benim için kişisel olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles و تظن أن هذا الآمر شخصي بالنسبة لي.
    Bu işin benim için kişisel olduğunu düşünüyor musun? Open Subtitles أتعتقد أن هذا الآمر شخصي بالنسبة لي؟
    Şüpheli için kişisel olmalı. Open Subtitles ) -لا شيء تاريخي، إنه شخصي بالنسبة للمجرم
    Bak Robbie. Bunun senin için kişisel olduğunun farkındayım. Open Subtitles أنظر، (روبي) أنا أعي أن هذا شخصي بالنسبة لك
    Spencer, bu benim için kişisel bir şey. Open Subtitles سبينسر)، هذا الأمر شخصي بالنسبة لي)
    Benim için de şahsi bir mesele. Open Subtitles هذا شئ شخصي بالنسبة لي أيضاً
    şahsi, benim için öyle. Open Subtitles انه شخصي شخصي بالنسبة لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus